Yenildim ben aşka kalbim seninle
Eller ki çok yakın, ellerin uzak
Geçip giden mevsimlerin sesini dinle
Bir hülyaya benzer şimdi kavuşmak
Gerçek midir, rüya mıdır yaşamak...
Gökte garip, mavi sevdâlar üşür
Saçlarına kardan pırlantalar üşüşür
Bir seher yıldızı göz kırpar sana
O bakış, o nazar vurunca ben/i
Bir gece apansız alıp bu/seni
Yürüdüm ardımda soğuk küller bırakarak.
Hasta saatler, yılgın günler
Yorgun uçar üç günlük kelebekler
Değirmen taşlarını öğüten zaman
Ben ölümden, ölüm benden ne bekler?
Aklım her nefeste bunu soracak...
Ey solgun ay benizli aşk yolcusu!
Rüzgâr kanatlarına binmiş çiğdem kokusu
Bestelesin hüznünü salkım söğütler
Derin, durgun sularda yanık türküler yakarak.
Sürgün depreminde kalmak çaresiz
Bulursun belki de mâziden bir iz
Bir gün çalarsan gönül kapımı
Enkazlarda kalan resmine bir bak!
Bu toprak.
Bir gün yutacak.
Seni ve beni
Ve karanlıklarda kaybolan gülümsemeni
Bilirsin muhakkak
Nasıl olacak
Yeniden can vermek, yeniden doğmak.
Ekim 2025