Yunus gibi

Davut ŞAHİN

Uçsuz bucaksız bir yolda araçta seyir halindesiniz. Varacağınız istikamete saatler var.
Birden araç arıza yapıyor. Aksamlarından biri düşmüş, mecbursunuz kenara çekiyorsunuz.
Yolda kalakalıyorsunuz. Elinizden bir şey gelmiyor. Çünkü arabanın bozuk kısmını ne anlamak ne de tamir etmek mümkün değil.
Siz çaresiz yolun kenarında tek başınıza ne yapacağınızı kara kara düşünürken, yanıbaşınızdan diğer araçlar kurşun hızıyla geçiyor.
Onlar sizi görmüyor bile. Çünkü aynı akıbeti yaşayacaklarına ihtimal vermiyorlar.
Karanlık bastırıyor.
Yalnızlığınızı iyice hissediyorsunuz.
Bir yandan da vücudunuzu saran rüzgar sizi soğukluğuyla kuşatıyor.

Karanlık, soğuk ve yalnızlık.
Hazreti Yunus (a.s) aklınıza geliveriyor.
Hani, denize atılıyor, büyük bir balık onu yutuyor…. Sonra bir fırtına… Her taraf karanlık ve ümit kesik bir vaziyette…
İşte bütün şartlar aleyhinde iken… Bütün sebepler külliyen susmuşken…  Hazreti Yunus (a.s) öyle bir dua ediyor ki… Ancak onun duasına cevap verebilecek bir Zat olmalı.. Yani hükmü hem balığa, hem geceye, hem denize hem de semaya geçebilsin.
Müsebbibü’l Esbabdan başka bir dayanak olmadığını Hazreti Yunus (a.s) aynelkayin görüyor.
O azim münacattan sonra; gece, deniz ve balık onun hizmetkarı oluyor.
O Tevhid nuruyla balığın karnı ona bir gemi, deniz emniyetli bir çöl, gece yıldızlarıyla birlikte bir lamba gibi başı üstünde bulunan nefis bir manzara şeklini alıyor.
Onun can güvenliğini tehdit eden mahlukat, her yönüyle ona dostluk yüzünü gösteriyor. Ki, sahili selamete çıkıyor. Nefis bitki örtülü sahilde lütf/u Rabbaniyi müşahede ediyor.
….
Aynı vaziyette iken birden dostlarınızı hatırlıyorsunuz. İletişimin nimetlerinden biri olan cep telefonuyla dostlarınızı harekete geçirip, hem fiili hem de kavli münacatınızı yapıyorsunuz.
Hakiki münacat sahibi Rab’bi hatırlıyor ve O’na sığınmanın hakiki zevkini tadıyorsunuz.
Çünkü Allah’a sığınan bilir ki, O bütün sebepleri emrinize musahhar eder.

Memleketten bayram dönüşü yolda kaldığımızda bize yardımcı olan ve bu uğurda hiçbir fedakarlıktan çekinmeyen dost ve kardeşlerimize teşekkür etmeden geçemeyeceğim.
Çünkü insan hakiki nur dostlarını işte bu zamanda tanıyor, görüyor ve biliyor.

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.