Yılan hikayesi

M. Maruf ÖZÜLKÜ

Anlat dersen, hikayenin başını
Anlatırım hazırla gözyaşını
Vakit bir zamanlar, yer tam burası
Konu: Doğru seçmek Hak yoldaşını

Önümüzü kesti siyah engerek
Bize doğru sanatla sürünerek
Dediler yılanı anlamak gerek
Hangi aşkla böyle zehir zemberek

Vurulmuştuk cildindeki desene 
Bir de raksı, kolaysa denesene
Göz şaştı, akıl kaçtı, sanki zaman
Bu büyüyle hüküm sürdü kaç sene

Güya çıkmıştık ikram otağına
Hain o gün çekti bizi ağına
Yeni, diye diye, yeni eskittik
Eskileri attık kendi çağına

Bizi aldı yönümüzden apardı
Seçemedik daha bir yolu ardı
Her yer kara sisti, tozdu, dumandı
Yıllar geçti bizi endişe sardı

Azı "yılan" dedi irkildi ama
Çoğu kızdı söz ermedi tamama
Tırstı kelimeler tam konuşmaya
Zehri savundular gel de ağlama

Ayarı bozulmuş tuhaf insanlar
Celladına neden böyle hayranlar
Yılan işte yılan diye bağırsan
Anlamaz zehire bulanan canlar

Dünyanın taşını aldım elime
Ezemedim kör başı, vay halime 
Isırmazdı pervasızca hep böyle
Herkes taş atsaydı kanlı zalime

Yılan hikayesi, yılanla biter
Yılana sarılan yılanla gider
Yılan artık yalan, bilinsin yalan
Emin ol doğrudur, geriye kalan

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.