Erzurum Ziraat Odası Başkanı Mücahit Harmandar yaptığı açıklamada, yerli ırk sığırların, küçük cüsseli olması nedeniyle dağlık bölgelerdeki meralarda daha rahat beslenebildiğini ve bu yüzden etinin çok lezzetli olduğunu söyledi.
Simental, holstein ve montofon gibi kültür ırkı sığırların ise iri cüsseli olması nedeniyle meralarda rahat hareket edemediklerini, bu nedenle daha çok ahırlarda beslendiğini dile getiren Harmandar, şunları kaydetti:
''Ahırda beslenen ile merada beslenen hayvanların etinin lezzeti de farklı oluyor. Meralarda binbir türlü çiçekle, otla beslenen hayvanların eti çok daha kaliteli ve lezzetli. Türkiye'nin yerli ırklarından DAK ırkı sığırlar da meralarda çok rahat beslenebiliyor. Bu sığırlar kültür ırkı sığırlara göre de daha küçük cüsseli. Bu nedenle fiyatı da kültür ırkına göre çok düşük. Alım gücü zaten sınırlı olan vatandaş, bu yüzden en çok yerli ırkları tercih ediyor. Yerli ırk sığırlar, hem alıcının bütçesine göre uygun hem de eti daha lezzetli.''
-''YETİŞTİRİCİ DE ELİNDEN ÇIKARMAYA ÇALIŞIYOR''-
Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitü Müdürü Dr. Şerafettin Çakal da yetiştiricinin de DAK ırkını, et ve süt veriminin düşük olması nedeniyle elinden çıkarmaya çalıştığını söyledi.
Özellikle son yıllarda yapılan suni tohumlama çalışmaları nedeniyle saf DAK ırkı sığır bulmanın artık mümkün olmadığını belirten Çakal, ancak bölgedeki hayvanların önemli bir kısmının DAK melezi olduğunu ifade etti.
Enstitü olarak saf DAK ırkı sığırları koruma altına aldıklarını kaydeden Çakal, enstitü çiftliğinde 180, Olur ilçesine bağlı Kekikli köyünde de 150 baş DAK sığırının koruma altında tutulduğunu belirtti.
Haber 7