Salih Okur-Cevaplar
Bakiler, "Serdengeçti, Geldi Geçti" adlı eserinde Osman Yüksel'in Bediüzzaman Said Nursi'nin vefatı üzerine yaşadığı üzüntüyü şöyle anlatıyor:
"27 Mayıs Darbesi olmuş ve Demokrat Parti, bir askeri ayaklanmadan sonra iktidardan uzaklaştırılmıştı. 27 Mayıs Darbesinden bir süre önce Said-i Nursi de vefat etmişti. Osman Yüksel Serdengeçti onun vefatına çok ama çok üzülmüştü. Yazıhanesinde günlerce ağızsız, dilsiz oturduğuna bizzat şahid oldum.
"Said-i Nursi'yi yakınları Urfa'ya defnetmişlerdi. Fakat askeri idare, onun ölüsünden de çok korkmaya başlamıştı. Ve bir gece yarısı, Urfa'dan, onun naaşını yattığı yerden çıkarıp, bir uçakla uzak bir bölgeye götürüp, hiç kimsenin bilmediği bir yere defnetmişlerdi. Osman Yüksel, bu zalim, bu kaba saba tavra, günlerce söylenip durdu.
"Benim gördüğüm kadarıyla iki kişinin ölümüne çok büyük ölçüde üzülmüştü. Bu iki kişiden biri Said-i Nursi idi. İkincisi ise Necip Fazıl Kısakürek'tir. Onlar için "arkalarında boşluk bırakmadılar, Bütün boşlukları doldura doldura gittiler" diyordu.