Yassıada’dan Demokrasi Adası olur mu?

Hasan TANRIVERDİ

Çocukluğumdan hatırladığım anılar arasında unutmak istediğim, ancak bir türlü unutamadığım 27 Mayıs 19060 askeri darbe neticesi kurulan Yassıada mahkemesidir.
Bundan kırk dokuz yıl önceydi. Televizyon olmadığı gibi gazete de yoktu. Gazeteler İstanbul’da çıkıyor çıkmasına da, Anadolu’nun her köşesine ulaşmıyordu. Sadece radyodan olayların takip edilebildiği yıllardı.

Radyoyu da düzenli dinlemek mümkün değildi. Hep birlikte radyodan derinden derine gelen sesleri yakalamaya çalışırdık. İhtilâl olmuş. Milletin oyu ile iktidarda olan Demokrat Parti kapatılmış, bütün Milletvekilleri Yassıada’ya hapsedilmişti. Mahkeme süreci aylarca devam etmişti.

Olayı tam olarak kavrayamamakla birlikte, bütün mahalle erkeklerinin bizim evde radyo başında toplanıp, heyacanla kulak kabartmalarından önemli bir şeyler olduğunu sezinliyordum.

Büyükler haberleri dinledikten sonra,başları önde, ağlamaklı, yüzleri kıpkırmızı olmuştu. Babama sorduğumda, Maliye Bakanı Hasan Polatkan  ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun ardından  Başbakan Menderes’in de hasta olmasına rağmen hiç acımadan asıldığını öğrendim. Komşumuz rahmetli Mehmet Eren Amca’nın ağlayarak bizim evden ayrıldığını ölsem unutamam.

Ne yapmıştı  Menderes? Öyle bir ülke ki, yolu yok, suyu yok, elektriği yok, okulu yok, fabrikası yok. En kötüsü insanların, özgürlüğü yok, işi yok, yemeye ekmeği de yok. . Ancak, bol bol nutuk var, resmi ideoloji var. O günler, bu günün gençliğine anlatsanız Anderson masalları zannederler

1950 yılında böyle bir ülke devralan Adnan Menderes’in suçu, millete ekmek vermenin yanında, on yılda Türkiye’ye on Türkiye daha katmasıydı. Ama sıkı durun, esas suçu Bediüzzaman’ın  Menderes’e İslâm kahramanı demesine vesile olan Ezan’ı Muhammedi’yeyi aslına çevirmesiydi.

Yol yapım hizmetleri için çok az sayıda satın alınan greyderler için C.H.P'liler "Menderes'in develeri" deyip akıllarınca dalga geçiyorlardı.

Bugün “Ergenekon Davası” söz konusu olunca, hukuk, adalet ve insan hakları diye bağıran zihniyet, üç değerli vatan evlâdının “ Sizi buraya toplayan irade böyle istiyor”  diye acımadan asılmaları karşısında inanın bayram yapıyorlardı. Bana inanmayanlar Deniz Baykal’a ve Rahşan Ecevit’e sorabilirler. Bülent Ecevit’in Ulus Gazetesinde 27 Mayıs 1960 darbe sonrası yazdığı yazıyı size okusun.

Millet yıkılmıştı, kendisine "yeter söz milletindir" diyerek sahip çıkan yöneticisini yitirmişti. En acısı inanmayacaksınız, cellât ve urgan parasının,  kan ağlayan ailesinden alınmasıydı. Dünyada eşi ve benzeri görülmeyen bir rezâlet. Ey insaf neredesin ?

C.H.P'lilerin davul zurna çalarak ilçe merkezinde horon oynamaları çocuk yüreğimi inciten olaydı. Halen yaşayan bir öğretmen vardı ki, mikrofon elinde şöyle bağırıyordu. “Bu gece rüyamda Mustafa Kemal’i gördüm...” kırk dokuz yıldır dünya değişti, ancak bunların yaptıkları bütün dayatmaları Atatürk adına yaptıkları iddiası değişmedi.

Bu asil müslüman millet bütün acıları unuttu, daha doğrusu unutmaya çalıştı. Nice efsaneler çıktı Rahmetli Adnan Menderes adına. Kimileri ölmediğini, yaşadığını hatta İngiltere’de görüldüğünü söyleyenler oldu. Kimileri, bir Amerikan gemisiyle kaçırıldığına inanıyordu. Bir gün geri dönecek hayaliyle bekleyenler vardı.

Aslında, Menderes gerçek bir vatan şehidi, bir kahraman, bir efsane olmuştu. İnsanlar o yıl doğan erkek çocuklara Menderes, kız çocuklarına Berrin adını koyarak acılı Menderes ailesine teselli olmaya çalıştılar. Demokrat Parti’yi suçsuz yere yargılayıp,   Başbakan Adnan Menderes, Maliye Bakanı Hasan Polatkan, Dış işleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’yu  asanları hatırlayan  var mı ? Hesapları ise Mahkeme-i Kübra’ya kaldı.

Artık, siz söyleyin değerli okuyucular  “Yassıada demokrasi adası olur mu ?”

Bir sonraki yazıda bu konuyu devam etmek üzere…

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.