Yapayalnız Bir Kadın

Dr. Okan İMRE

Müdürü, babacan şefkatiyle genç kadını psikiyatri servisine getirdi. Genç kadın yetiştirme yurdunda erkek kardeşiyle büyümüş, devletin verdiği imkanla üniversitede işe girmişti. Bir yıl önce bir eczacıyla evlenmişti ve mutlu bir evliliği vardı. Geçmişte yaşadığı sıkıntılardan dolayı eşi ile kardeşine aşırı bağlıydı. Eşi ve kardeşi motosiklet kullanmayı çok severdi. Onları kaybetme korkusundan motosiklet kullanmayı yasaklamıştı. O gün erkek kardeşi ve eşi gizliden bu yasağı delmişti. İşyerinde iken bir telefonla sarsıldı. Telefon açan polis memuru “başınız sağ olsun” deyince olduğu yere yıkılıvermişti. Durumunu gören müdürü hemen psikiyatri servisine getirmişti. Evet çok sevdiği ve hayata tutunduğu iki dalı da kopmuştu. Yirmi üç yaşında dul kalmıştı.

İlk görüşmemizde kadın durgun, başı öne eğik, sessiz ve ne yapacağını bilemez haldeydi. Adeta şoktaydı. Yanaklarından gözyaşları yavaş yavaş süzülerek yere damlıyordu. Aldığım öykü ve yaptığım ruhsal durum muayenesinde herhangi psikiyatrik bir rahatsızlığı yoktu. Normal yas sürecindeydi.

Dünya cihetiyle geri dönüşü ve çaresi olmayan ölüm gibi durumlarda olayın evrensel olduğunu izah etmek ve manevi başa çıkma mekanizmalarını devreye sokmak faydalı olabilir. İşten direk getirilen genç kadının dış görünüşü manevi destek mekanizmalarının zayıf olduğunu gösteriyordu. Ölümün hakikatinden biraz bahsederek, dünyanın bir imtihan meydanı olduğunu, ölümün bir yok oluş olmadığını, bizim inancımıza göre ahirette tekrar kavuşmanın olacağını, asıl memleketimizin orası olduğunu söyleyerek teskin etmeye çalıştım.

Ertesi gün kendi isteği ile taburcu olan genç kadın, müdüründen yıllık iznini alarak evine gitti. Otuz günlük izin süresi biten genç kadın bir daha işe gelmedi. En son müdürü ile karşılaştığımda, gülümsedi ve genç kadından bahsederek; hocam bir daha işe dönmedi, izin süresi bittikten sonra istifa dilekçesi verdi, dine uzak bir şekilde yetişmişti, çok açık saçık giyinirdi, eşimle bana haber yollamış. “Müdürümün bana çok iyiliği dokundu, ona selam söyleyin, ben erkeklerle artık görüşmüyorum” demiş. Eski açık saçıklığı gitmiş, şimdi çarşafa bürünmüş. Bir Kur’an kursuna gidip geliyormuş. “Eşimin ölüm aylığı bana yeter, onlara kavuşmak için Allah yolunda olmam lazım” demiş. Müdürü “açıkçası onun iyi olması bizi de sevindirdi” dedi ve teşekkür ederek ayrıldı.

Yakını vefat edenlere manevi teselli, ilaçlardan daha te’sirlidir. İhmal edilmemelidir.

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.