"Ya hastalanırsam?"
"Ya başıma kötü bir şey gelirse?"
"Ya her şey ters giderse?"
Bu cümleler, zihnimizde çoğu zaman sessizce dolaşıyor. Hiç olmayacak bir ihtimali, sanki çoktan yaşanmış gibi hissediyoruz. Henüz gerçekleşmemiş senaryoların etkisiyle uykularımız kaçıyor, iştahtan kesiliyoruz ya da günlük kararlarımızda bile temkinli davranıyoruz.
ABD Penn State Üniversitesi’nde yaygın anksiyete bozukluğu (GAD) tanısı almış bireylerle yapılan bir araştırma, bu soruya çarpıcı bir cevap veriyor.
Katılımcıların 30 gün boyu kaygı ve endişeleri takip ediliyor. Sürenin sonunda endişelerin yüzde 91,4'ünün hiçbir zaman gerçekleşmediği tespit ediliyor. Geriye kalan yüzde 8,6'lık kısmın ise büyük çoğunluğunun, kişinin beklediği kadar büyük bir zarara neden olmadığı da ortaya çıkıyor.
Ancak beyinde durum farklı olabiliyor. Gerçekleşmeyen senaryolar bile, gerçek bir tehlike gibi algılanıyor. Kalp hızlanıyor, kaslar geriliyor, tüm sistem alarma geçiyor.
trthaber