Vak’anüvisin Akla Ziyan İttihamı, Yahut Prof. Şimşirgil

Hüseyin YILMAZ

1959’da Sinop’da doğmuş, Ahmet... Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nden mezun. Şimdilerde Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nde hoca. Ekranların tanıdık yüzlerinden vak’anüvis Ahmet Şimşirgil, önceki akşam da “Toplumsal Hâfıza” diye bir programda dağarcığını sergilemiş.

Hocanın dağarcığına geleceğim ama önce şu lanet olası “toplumsal”a takıldım. Sanırım “içtimaî” kasdediliyor. Bin yıllık irfânımızı tahrib etmek için uydurulmuş "tilcik"lerden olunca entelektüel kıymeti artıyor, belli ki. Kısacası, programın dilimizdeki ismi “İctimaî Hâfıza” veya “Cemiyet Hâfızası” olmalıydı. Birazıcık hamaset koksun istiyorsanız, “Millet Hafızası” da denebilirdi.

Din, târih ve irfânımı boğan bu uydurukça dil ve muhiblerini tokatlamak, benim için namus ve haysiyet meselesidir. Uydurukça dil kullanan, nazarımda ya budala ve şuursuz; ya da haindir. Ötesi yok... Zirâ, dilde uyudukça salgınını başlatanların maksadı, bu milletin bin yıllık irfânını, târihini ve inançlarını yok etmekti.

Bahis mevzuu programda nelerin konuşulacağını, programdan iki saat önce Twitter hesabından hoca şöyle müjdelemiş:

“Hoşgörü evliyası mıydı İslamın celladı mı ? Bu akşam saat 21.00 de Ahaber'deyim”

Vak’anüvisimizin galeyandaki hissiyatını hürmetle karşılıyoruz. Anlaşılıyor ki, Gülen denen mel’un ile 15 Temmuz’a dair bir program seyredeceğiz. Ayı aşkın bir zamandır, her ekranda benzerleri neşredilen bu programlarda yeni bir şey olmasa da seyircinin hissiyatını kamçıladığından reytingi yüksek. Çoğumuz ister istemez geç saatlere kadar, acaba yeni bir şey söylenecek mi, diye; yok yere vaktimizi hebâ edip uykusuz kalıyoruz. Aynı şeyler. Ama olsun, vatandaşın hissiyatını canlı tutmak, şuuruna dokunmak iyidir.

Hatibler resmî geçidine dönen bu programlarda konuşmacının iyisi, söylediği hakikatlerle değil; gösterdiği tehevvür ve kullandığı parlak ifadelerle bir kaç adım öne çıkıyor. Onun için de sözü alan, i’tidal ve muvazeneye tekmeyi savurduktan sonra, küheylanlar gibi şahlanıyor.

Şimşir de, kulak kabarttığımız hitabetini tuğralamak için birden gemi azıya alıyor:

“Ya İslâmiyet Said Nursî ile Fethullah Gülen’den mi ibaret? Bunları insanlar bilecek... Bugünün Fethullah’ı dünün Said Nursi’si yarının bir başkası olur... Müslüman sorgulayacak ve bilecek...” diye başlayıp zırvalamaya devam ediyor.

Evet, kimse kusuruma bakmasın, Gülen ile Bediüzzaman’ı, hele de bu günlerde aynı kefede tartmak, aynileştirmeye çalışmak, kelimenin hafifiyle, zırvalamaktır. Şimşirgil, ya şuurunu kaybetmiş, ya da bilerek iğfâl ediyor. İftira atıyor ve yalan söylüyor. Böyle ilim de, ilim adamı da olmaz.

Behey vicdansız! İslâmiyet’in Said Nursi’den ibaret olduğunu, hangi Nur Talebesinden, nerede duydun veya okudun? Bu insafsızca hükmü, neye dayanarak verdin? Ömrünü İslâmiyet ve Kur’an’a hizmet uğrunda TC zindanlarında fedâ etmiş bu büyük din mazlumuna, böylesi bir iftirayı atarken, hiç mi utanmadın?

Cihânı temin ederim ki, sen, Risâle-i Nurları ya tek satır bile olsun okumadın, ya da okuduğunu da hiçbir şekilde anlamadın, anlayamadın. Düpedüz habis bir düşmanlığa çıkan son bir ihtimal var! Kalsın...

Bu milletin inancını boğmaya, târih ve irfânını tahribe yeltenen her hareketin karşısına dikilen Bediüzzaman’a böylesi bir hakarette bulunduğun için ruz-i mahşerde iki elim yakanda olacak!..

Ya söylediklerini adam gibi karşıma geçer izah ve isbat edersin veya bir müfteri olarak müstahak olduğun yere gider, orada hesab verirsin. Elbet de o büyük hesab günü gelecek, sana bu büyük iftira ve yalanın hesabı sorulacaktır; büyük tarihçi!..

Dostlarım, zaman zaman üslûbumu sert buluyorlar! Haklılar... Fakat uçurumdan yuvarlanan, çığlık atar, hüzzam bir beste tutturmaz. İşte görüyorsunuz!.. Adamın unvanı Prof. Ekrâna çıkıyor, utanmadan, sıkılmadan, vicdanı sızlamadan; sadece bu ülkedeki dinî hayatın ihyasında değil, İslâm coğrafyasındaki intibahta da büyük hissesi olan Bediüzaman’ı, Siyasî Batı dediğim ABD-İngiltere-İsrail ve diğerlerinin sevk ve idaresi ile bu ülkeyi bir iç savaş ile işgal ve imhaya hazırlamaya çalışan Gülen ile aynileştiriyor.

Şimşirgil’e söylemem gereken, çok daha fazlası; yutkunmayı da bilmem ama kullanabileceğim kelimeler bitti. Gerisi bana yakışmıyor...

Şimşirgil’de zerre kadar Müslüman vicdanı ve ilim adamı haysiyeti varsa, ya söylediklerini bir ekrânda Nur Talebelerinin karşısına çıkar isbat eder veya özür diler. Son ihtimal, bir müfteri ve yalancı olarak bu fânî dünyadan göçeceği güne kadar zelilce yaşamaktır.

 

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (26)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.