Pınar Kaman'ın haberi:
Üniversite çalışanları, rektör seçiminin; öğretim elemanları, idari personel ve öğrenci temsilcilerinden oluşan mütevelli heyetinin yapmasını istedi.
Üniversite çalışanlarının sorunları, Eğitim-Bir-Sen'in düzenlediği Eğitim-Öğretim-Bilim Hizmet Kolu Çalışanları Sorunları ve Çözüm Önerileri Şurası'nda masaya yatırıldı.
Şura'da, üniversitelerde yaşanan sorunların çözümü için öneriler getirildi. Rektör seçimini mütevelli heyetinin yapması; mütevelli heyetinde; öğretim elemanları, idari personel ve öğrenci temsilcilerinin bulunması gerektiği belirtildi.
Rektörün mevcut yetkilerinin azaltılarak, birim kurullarının yetkilerinin artırılması önerildi. Birim kurullarının, yönetim işleri bakımından şeffaf, denetlenebilir ve hesap verebilir olması, bu kurulların seçim ile oluşturulması teklif edildi.
Şura'da dile getirilen diğer öneriler ise şöyle sıralandı: "Üniversiteler sağlık, sosyal, fen ve teknik bilimleri üniversiteleri haline dönüştürülmelidir. Üniversiteler, kurulma yılı ve altyapı donanımlarına göre gelişmiş, gelişmekte olan ve yeni kurulan olmak üzere sınıflandırılmalıdır. Üniversitelere aktarılan kaynaklar ile öğretim üyesi alımı ve atama kriterleri bu sınıflandırmalara uygun yapılmalıdır. Üniversiteler arasında rekabeti sağlayacak teşvik edici imkânlar sağlanmalıdır. YÖK Kanunu, akademik özerklikleri garanti eden, çağın ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenmelidir. Akademik, sanat ve bilimsel özerklik sağlanmalı, her üniversite kendisini ilgilendiren bütün seçim ve atamaları bizzat kendisi yapmalıdır. Üniversitelerde sözleşme sistemi kaldırılarak, kadrolu istihdam şekline geçilmelidir. Sicil sistemi yerine performans sistemi getirilmelidir.
Öğretim elemanlarının derece ilerlemelerindeki sınırlamalar kaldırılmalıdır. (yardımcı doçentlerin 1. dereceye inebilmeleri sağlanmalıdır). Öğretim elemanları kadrosuna atanan bir öğretim üyesi, ilgili üniversiteye veya başka üniversitelere naklen atanabilmelidir. Doktora yapan araştırma görevlilerinin doktoralarını tamamlamalarını müteakip en geç 1 yıl içerisinde öğretim üyeliği kadrolarına atanabilmelidir.
Akademisyen olup, askerlik görevini yapmayan öğretim elemanlarının, öğretim elemanı ihtiyacı olan üniversitelerde Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki asker öğretmen modelinde olduğu gibi, belli bir süre görevlendirme ile askerlik hizmeti yapma imkânı sağlanmalıdır. Akademisyenlere uygulanmakta olan disiplin yönetmeliği yeniden gözden geçirilmelidir.
Doçentlik sözlü sınavları görsel ve işitsel olarak kayıt altına alınmalıdır. Doçent unvanı alan öğretim elemanları, üniversitesinde kadro ihdas edilerek, iki ay içerisinde doçentlik kadrosuna atanmalıdır. Üniversitelerde inanç, düşünce ve kılık-kıyafet sebebiyle ayrımcılık yapılmamalı, öğrenim hakkı güvence altına alınmalıdır.
Öğretim üyelerinin, aynen vakıf üniversitelerinde olduğu gibi, istifa etmeden siyasi seçimlerde aday olabilmelerine imkân sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır. Yabancı dil sınavını geçemeyen yardımcı doçentlerin mağduriyetlerini gidermek için bir yıla kadar yurtdışına gönderilip, dil yeteneği geliştirilmelidir."