UNESCO dünya mirasının korunmasına öncülük ediyor

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO), milletler arasında iş birliğini teşvik ederek eğitim, bilim ve kültür alanlarında dünya mirasının korunmasına öncülük ediyor.

Çok sayıda kültürel eserin harap olmasına neden olan Birinci ve İkinci Dünya savaşlarının ardından yaklaşık 74 yıl önce kurulan Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu'nun (UNESCO) misyonu, insanlığın zihninde barışı eğitim, doğa bilimleri, sosyal ve beşeri bilimler, kültür, bilgi ve iletişim aracılığıyla inşa etmek şeklinde tanımlanıyor. 

Merkezi Paris'te bulunan UNESCO'nun iç yapısı Genel Konferans, Yürütme Kurulu ve Sekreterlik olmak üzere üç ana yapıdan oluşuyor.

UNESCO'nun en yetkili organını, Genel Konferans oluşturuyor. Genel Konferans, örgütün politikalarını ve temel çalışma planını belirlemenin yanı sıra örgütün çalışma programları ve bütçesinin kabul edilmesi ve Yürütme Kurulu üyeleri ve Genel Direktörü'nü seçme yetkisine sahip.

Yürütme Kurulu, Genel Konferans kararıyla 4 yıl için seçilen 58 üyeden oluşuyor. Seçimler, büyük ölçüde kültürlerin çeşitliliği ve coğrafi dağılım göz önünde bulundurularak yapılıyor. Yürütme Kurulu yılda 2 kez toplanıyor. Türkiye, Yürütme Kurulunda 1946'dan itibaren 27 yıl temsil edildi.

UNESCO Sekreterliği de Genel Konferans tarafından 6 yıl için seçilen genel direktör ve genel direktör tarafından görevlendirilen personelden oluşuyor.

Tarihsel faktörler UNESCO üzerinde iz bıraktı

İkinci Dünya Savaşı'nın siyasi bölünmeleri, UNESCO'nun kurucu üye devletlerini belirledi. Japonya ve Almanya, 1951'e kadar örgüte üye olmadı, İspanya ise 1953'de üye olarak kabul edildi.

Soğuk Savaş, sömürgecilik ve Sovyetler Birliği'nin dağılması gibi diğer tarihsel faktörler de UNESCO üzerinde iz bıraktı. Sovyetler Birliği, 1954'te UNESCO'ya katıldı ve 1992'de yerini 12 eski Sovyet Cumhuriyetinin yanı sıra Rusya Federasyonu aldı. 19 Afrika Ülkesi de 1960'lı yıllarda örgüte üye oldu.

Bazı ülkeler siyasi nedenlerle zaman zaman çeşitli şekillerde örgütten çekilmiş olmasına rağmen daha sonra tekrar UNESCO bünyesine katıldılar. Güney Afrika 1957-1994, ABD 1985-1993, İngiltere ve Kuzey İrlanda 1986-1997 ve Singapur 1986-2000'de örgütte üye olarak yer almadı.

Türkiye'nin UNESCO'daki rolü

Türkiye, UNESCO Sözleşmesi'ni 20 Mayıs 1946 tarihli ve 4895 sayılı kanunla onadı. Bu onamanın ardından UNESCO Kuruluş Sözleşmesi'nin 7. maddesi gereğince UNESCO Genel Direktörlüğünün Türkiye'deki tek ve yasal temsilcisi niteliğinde olan UNESCO Türkiye Milli Komisyonu 25 Ağustos 1949'da faaliyete geçti.

UNESCO Yürütme Kuruluna Türkiye adına 1946-1949'da Reşat Nuri Güntekin, 1949-1951'de Ahmet Kutsi Tecer, 1958-1966'da Prof. Dr. Bedrettin Tuncel seçildi. Tuncel, 1964 sonunda UNESCO Yürütme Kurulu Başkan Vekili oldu ve 1966 yılı sonunda UNESCO'nun 20. yıl dönümünde, iki yıl için (1966-1968) UNESCO Genel Konferansı Başkanı seçildi. Türkiye, Yürütme Kurulunda daha sonra Prof. Dr. Erdal İnönü (1978-1983), Prof. Dr. Talat Halman (1991-1995) ve Prof. Dr. Orhan Güvenen tarafından temsil edildi.

UNESCO Genel Merkezi'nde 30 Ekim-14 Kasım 2017'de gerçekleştirilen UNESCO 39. Genel Konferansı kapsamında, 08 Kasım 2017 tarihli oturumda UNESCO Yürütme Kuruluna 2017-2021 dönemi için yapılan seçimler neticesinde Türkiye oy kullanma hakkı olan 184 üye devletin 134'ünden oy alarak Yürütme Kuruluna seçildi.

Öte yandan, bu yıl UNESCO Genel Konferans Başkanlığına Türkiye'nin UNESCO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Altay Cengizer seçildi. Cengizer, 2 yıl boyunca söz konusu başkanlığı yürütecek.

AA

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.

Hayat Haberleri