Türkiye’nin en iyi hukuk fakülteleri belirlendi

Türkiye’nin en iyi hukuk fakülteleri araştırması yapan ehukuk.org sitesi 2015 yılı sonuçlarını açıkladı.

Araştırma sonuçlarına göre en iyi akademik kadroya sahip vakıf hukuk fakültesi İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Hukuk Fakültesi olarak belirlendi. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan İKÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bahri Öztürk, “Hukuk Fakültesi, İstanbul Kültür Üniversitesi’nin amiral gemisidir, bu nedenle de başarı kaçınılmaz oluyor” dedi.

Türkiye'nin popüler hukuk bloglarından biri olan ehukuk.org sitesi 2012'den bu yana her yıl "En İyi Hukuk Fakülteleri" araştırması yapıyor. Geçtiğimiz günlerde 2015 yılı araştırma sonuçlarını açıklayan sitenin kriterleri arasında; öğrenci online anket sonuçları ve yorumları, akademik kadro, kampüs, burs ve barınma imkanları, ÖSYM taban puanları, prestij ve bilinirlik, fakülte kuruluş tarihi ve öğrenci sayısı yer alıyor. Genel sıralamanın 100 puan üzerinden değerlendirildiği araştırmada Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi 79, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 73, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi 68, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 67, Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi 65, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi 60, İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi 58, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi 57, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi 55, Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi 51 puan ile ilk ona girdi. İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin 2012 yılındaki ilk araştırma sonucundan beri her yıl listede yükselerek ilerlediğini dile getiren İKÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bahri Öztürk, “Bu sitenin yaptığı araştırmaların ilki 2012 yılında yapıldı. İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi olarak biz listeye onuncu sıradan girdik. 2013’te dokuzuncu, 2014’te sekizinci ve geçtiğimiz yıl yedinci sıraya yerleştik. Fakültemiz süratle kalitesini artırmakta ve Türkiye’de de haklı olduğu yere gelmektedir. Hukuk Fakültesi, İstanbul Kültür Üniversitesi’nin amiral gemisidir bu nedenle de başarı kaçınılmaz oluyor” diye konuştu.
Araştırmanın en iyiler kategorisinde ise en iyi akademik kadroya sahip devlet hukuk fakültesi Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, en iyi akademik kadroya sahip vakıf hukuk fakültesi İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi, en iyi kampüsü olan vakıf üniversitesi hukuk fakültesi Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi, en iyi kampüsü olan devlet üniversitesi hukuk fakültesi Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, en prestijli hukuk fakültesi Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve en iyi çıkış yapan hukuk fakültesi Türk- Alman Üniversitesi Hukuk Fakültesi olarak sıralandı. “Kadrosu azalmayıp artan ve zaten başından beri yeterli öğretim üyesi kadrosuna sahip olan ender fakültelerden biri burası” diyen Prof. Dr. Bahri Öztürk, açıklamalarına şöyle devam etti: “Diğer fakültelere baktığınızda bazı dalgalanmalar görürsünüz. Bizde aksine öğretim üyeleri arasında, öğretim üyeleri ve öğrenciler arasında müthiş dayanışma vardır. Keza mütevelli heyeti ve üst yönetim ile fakültemiz arasında da müthiş bir dayanışma vardır. İşte bu dayanışma bizi sürekli yukarıya doğru başarılı bir performans sergileyerek çıkarıyor. Mütevelli heyetin özellikle fakültemize çok ilgisi var.”

“İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ HALK ÜNİVERSİTESİ TARZINDADIR”

Öğrenci profillerine değinen Prof. Dr. Öztürk, “Bizim öğrenci kitlemiz de çok enteresandır. Vakıf üniversitesi olmasına rağmen burada son model arabalar, markalar değil hukuk konuşulur. Halk üniversitesi tarzındadır ve hukuk okumak isteyen öğrenci buraya gelir. Kendi aralarındaki dayanışma ile ve onların lise çağındaki arkadaşlarına verdiği bilgilerle biz bu noktaya geldik. Bu en önemli tanıtımdır. Eğer öğrenci memnuniyeti üst düzeydeyse başarı kendini gösterir” dedi. 

“ÖĞRENCİLERİN YÜZDE 35’İ BURSLU”

İstanbul Kültür Üniversitesi’nin sağladığı burs imkanlarını anlatan Öztürk, “Okuldaki öğrencilerin tamamının yüzde 35’i burslu öğrencidir. Ayrıca ekonomik sıkıntısı baş gösteren öğrencimizi biz bugüne kadar asla yolda bırakmadık, bırakmayız da. Çocukların başına çeşitli sebeplerden gelen olumsuz durumlarda onları asla yalnız bırakmadık” diye konuştu. Hukuk öğrencilerinin birçoğunun ailelerinin de yargı mensubu olduğunu söyleyen Öztürk, Örneğin geçen sene 25 öğrencimizin sınava girdiğini gördük. Bunların 12 tanesi şuanda hâkim ya da savcı oldu. Bu çok önemli bir şey, kıstas bu olmalı. Hâkimlik savcılık sınavı ya da merkezi sınavlarda öğrencileri ne kadar başarılı oluyor? Sorusu kıstas alınmalı. ‘Ben dünya üniversitesiyim’ demekle dünya üniversitesi olunmuyor” dedi.

Yurtdışı imkânlarının da çok geniş olduğunu ifade eden Öztürk, “İzmir’de gerçekleştirdiğimiz 9 gün süren bir yaz akademimiz var. Almanya’dan gelen 50’ye yakın konuk ve bizden de 50’ye yakın katılımcı gelerek toplanıyoruz ve 1 hafta boyunca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarını orada tartışıyoruz. Ayrıca Hukuk Fakültesi kadar adını duyurmuş bir müessese olan Ceza Hukuku Merkezleri Birliği (CEHAMER) var. CEHAMER bünyesinde 12 ülkeyle irtibat halindeyiz ve bu 12 ülkenin tamamı bizim CEHAMER’in yönetmeliğini alıp kendileri için yeniden çıkardılar. Böylece bir Cehamerler Birliği oluşturduk. İtalya, ispanya, Bulgaristan, Hırvatistan, Mali, Burkina Faso gibi ülkelerin yanında yakında eklenecek olan birkaç ülke daha var. Birliğin başkanı da İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi” açıklamalarında bulundu.

İHA

 

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.

Eğitim Haberleri