Türkiye 'neden yabancı dil öğretemiyor' raporu

SETA'nın "Türkiye’nin Yabancı Dil Öğretimiyle İmtihanı Sorunlar ve Çözüm Önerileri" analizinde, sürekli erişime açık ücretsiz yabancı dil kütüphaneleri oluşturulması önerisinde bulunuldu

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) analisti Başak Çoşkun Demirpolat'ın hazırladığı, "Türkiye'nin Yabancı Dil Öğretimiyle İmtihanı, Sorunlar ve Çözüm Önerileri" başlıklı analiz yayımlandı. Analizde, Türkiye’de yabancı dil öğretiminin mevcut durumu ele alındı ve çeşitli öneriler sunuldu.

Son düzenlemelerle yabancı dil öğretiminin ilkokul 2. sınıfa kadar indiğine, lise hatta üniversite bitene kadar yabancı dil eğitimi alındığının altı çizilen analizde, bu iyileştirmelere ve politikalara rağmen yabancı dil öğrenilemediği ya da öğretilemediğinin öne çıktığı belirtildi.

Türkiye'nin ulusal ve uluslararası ölçeklerde İngilizce karnesinin de ortaya konduğu analizde, 2014 İngilizce Yeterlik İndeksi (EPI) verilerine yer verildi. Analizde, Türkiye'nin EPI puanına bakıldığında 47,80 ile çok düşük yeterlik aralığında olduğu bilgisi paylaşıldı. EPI verilerine göre, Türkiye, indekste 24 Avrupa ülkesi içinde 24. sırada, toplamda ise 63 ülke arasından 47. sırada bulunuyor. Çok yüksek yeterlilik seviyesine sahip ülkeler içinde Danimarka, Hollanda, İsveç, Finlandiya, Norveç, Polonya ve Avusturya yer alırken, Türkiye'nin de dahil olduğu çok düşük yeterliliğe sahip ülkeler arasında, Ürdün, Katar, Tayland, Sri Lanka, Venezuela, Guatemala, Panama, El Salvador, Kazakistan, Fas, Mısır, İran, Kuveyt, Suudi Arabistan, Cezayir, Kamboçya, Libya ve Irak bulunuyor.

Analizde, Türkiye'nin dil eğitimde sınıfta kalmasına sebepleri arasında, öğretmen yetiştirmeyle ilgili yetersizlikler, yabancı dil öğretmenlerinin yeterliklerinin KPSS ve ÖABT gibi alanın doğasına uygun olmayan çoktan seçmeli sınavlarla belirlenmeye çalışılması, kalabalık sınıflar ve donanım yetersizliği gibi fiziksel şartlar, eğitim materyallerinin nitelikleri, yabancı dil öğretimiyle ilgili ortak bir öğretim yöntemi ve felsefesinin benimsenmemesi ve yabancı dil öğretim sürecinin denetlenmemesi gibi unsurlar sayıldı.

Bu doğrultuda yabancı dil öğretimindeki sorunları çözmeye yönelik öneriler sunuldu. Yabancı dil öğretmenlerinin hizmet öncesi eğitimine ilişkin sorunlara dair, üniversitelerde yabancı dil öğretmenliği alanlarına belli kalite standartları getirilmesi, yabancı dil öğretmeni yetiştiren yüksek öğretim kurumlarında 'native speaker' (anadil) akademisyenlerin istihdam edilmesi, yabancı dil öğretmeni adaylarının hizmete başlamadan önce yabancı dilin konuşulduğu ülkeye gitmesinin sağlanması önerildi.

"Öğretmenler test değil mülakatla seçilmeli"

Yabancı dil öğretmenlerinin istihdam edilme biçimleriyle ilgili ise alan dışından yabancı dil öğretmeni olarak atanmış öğretmenlerin tespit edilip alanlarına geçiş yapmalarının sağlanması ya da hizmet içi eğitimin bu öğretmenlere zorunlu hale getirilmesi, yabancı dil öğretmenlerinin mesleğe atanırken çoktan seçmeli test yöntemiyle değil, mülakat, örnek ders anlatımı gibi yeteneklerini ortaya koyacakları bir yöntemle seçilmesi gibi öneriler sıralandı.

Yabancı dil öğretiminde fiziksel şartlarla ilgili çözüm önerileri arasında da yabancı dil sınıflarında sınıf mevcudunun önemine dikkat çekilerek, kalabalık okullarda sınıf mevcutlarının azalması için çözümler getirilmesi gerektiği belirtildi.

Fiziksel şartlara ilişkin getirilen diğer öneriler şöyle:

"Sınıflardaki teknolojik alt yapılar, yabancı dil öğretimi için yeterli hale getirilmelidir. Dinleme ve izleme etkinliklerini verimli bir biçimde yapacak teknolojik altyapı bütün okullara aynı standartlarda sunulmalıdır.

Teknolojik araçların bakımı için de yerel yetkililer belli hizmet alımları için anlaşmalar yapmalıdır. Örneğin bir okul bölgesinin teknoloji bakım onarımını yapacak aracı bir firmayla anlaşılabilir. Bu firmanın ödemeleri okul bütçesinden değil, yerel yönetimlerin bütçesinden karşılanabilir."

"Kitaplar hazırlanırken anadili hedef dil olan yazar bulundurulmalı"

Yabancı dil öğretim materyalleriyle ilgili çözüm öneriler arasında ise "öğretmenlerin hizmet öncesinde aldıkları eğitimlerin kalabalık sınıflarda ya da maddi imkanların sınırlı olduğu şartlarda da geliştirip kullanabilecekleri materyallere yönelik olması, ders kitapları hazırlama süreçlerinin iyi planlanması, yazarlara gereken zamanın verilmesi, kitapları hazırlayan komisyonda muhakkak anadili hedef dil olan bir yazar bulundurulması" önerildi.

Yabancı dil kitaplarında kullanılan içeriklerin otantik olması da öneriler arasıda yer aldı. Öneride öğrencinin okuyacağı parçanın İngilizce bir dergi ya da gazeteden alınmış, öğrenci seviyesine göre basitleştirilmiş ve kültüre uyarlanmış olması gerektiği belirtilerek, gerçek içeriklerin öğrenmenin daha anlamlı olmasını sağladığına dikkat çekildi.

Analizde, "Kaliteli, öğrencilerin seviyelerine uygun ve ücretsiz materyaller için öğrencilerin sürekli erişimine açık yabancı dil kütüphaneleri oluşturulmalıdır" önerisi de yapıldı.

Bununla birlikte, yabancı dil ders kitaplarıyla ilgili sıralanan bu önerileri gerçekleştirmek için MEB'in yabancı yayınevleriyle işbirliği anlaşmaları yapabileceği, böylece içerik bakımından kaliteli, aynı zamanda Türkiye sosyo-kültürel bağlamına uygun yayınlar hazırlanabileceği kaydedildi. 

Yabancı dil öğretim yöntemleriyle ilgili de iletişime dönük tekniklerin sınavlar uğruna feda edilmemesi, iletişime dönük tekniklerin kullanılması konusunda öğretmen, yönetici ve velilerin olumsuz algılarının değiştirilmesi ve bu konuda okullarda uygulama birliği oluşturulması, yabancı dil öğretiminin sürekli olursa başarıya ulaşılacağının unutulmaması önerildi.

"Okul müdürlerinin yabancı dil bilmeleri sağlanmalı"

Yabancı dil öğretimi yönetimi ve denetimiyle ilgili çözüm önerileri arasında da şunlar sayıldı:

-Okul müdürleri yabancı dil öğretimiyle ilgili yöntem ve teknikler konusunda eğitim almalıdırlar. 

Yabancı dil öğretmenlerine okul müdürleri ya da denetmenlerce destekleyici bir yaklaşımla denetim yapılmalıdır.

-Okul müdürlerinin ve denetmenlerin yabancı dil öğretimiyle ilgili donanımlı olmaları sağlanmalıdır. Okul müdürleri ve denetmenlerin de yabancı dil öğrenmeleri sağlanmalıdır. Hatta yabancı dil bilmek okul müdürü olmak için belirlenen yeterliklerden biri haline getirilmelidir.

-Yabancı dil öğretmenlerine yönelik hizmet içi eğitimler artırılmalı ve öğretmenlerin katılımları çeşitli yaptırımlar ve ödüller aracılığıyla sağlanmalıdır.

-Yabancı dil için seviye sınıfı oluşturulmalıdır."

aa

 

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.

Eğitim Haberleri