Tevbe suresi, besmele ve bir sır...

Ahmet AY

“Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla...” Ne güzel bir niyet... Bence bu cümle aynı zamanda bir niyet... Bediüzzaman, Onyedinci Lem’a’da bunu; “onun (nimetin) başı üs¬tünde rahmet-i İlâhiyenin elini gör(mek), şükürle öp(mek) ve ondan al(mak)” olarak tarif ediyor. Varlığa böyle bir niyetle bakmanın nişanesi olarak zikrediyor besmeleyi... Hatta Birinci Söz’deki ifadesiyle ondan “İslam nişanı” olarak bahis buyuruyor.

Evet, varlık namına ne varsa kâinatta, onun kalbinde bir niyet saklı. Amaçsız hiçbir şey yok şu mümkünatta. (Her amacın içinde de bir hikmet saklı.) Zaten onları mümkün kılan, olabilir kılan, olan kılan aynı zamanda amaçları. Amaçları, yani bir yönüyle hikmetleri... Amaçlara (yani hikmetlere) matuf oluşlarıyla “mümkün” sayılıyorlar, “Kûn!” emrine mazhar oluyorlar, belki o amaçlara binaen yaratılıyorlar. Varlık sahnesinde yerlerini alıyorlar.

Bu yönüyle Resulullah (a.s.m.) da kâinatın, varlığın, var edilenlerin bir amacı. En mükemmeli, en münevveri, en kabiliyetlisi, en merhametlisi... Bu yarışmanın düzenlenmesine sebep olan biricik imtihan birincisi... Kâinat kalbinde onu saklıyor. Ve belki onun da en çok nazarımıza çarpan yönleri; bu esmaya (besmeledeki esmaya) bakan yönleri: Yani hoşgörüsü, merhameti, şefkati...

“Andolsun, size içinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki; sizin sıkıntıya düşmeniz pek ağır gelir ona, pek düşkündür size, müminleri esirger, Rahim’dir...” Evet, Kur’an, Hz. Peygamber’i (a.s.m.) bize tarif etmek için bu yönlerini seçiyor. Bu yönlerinden hassaten bahis buyuruyor. “Çok iyi bir komutandır” demiyor; “Çok iyi bir liderdir” demiyor; “Çok iyi bir devlet başkanıdır” demiyor. “Size çok merhametlidir, Rahim’dir” diyor. Peki acaba bunu, bu güzel kelimeleri, Tevbe suresi içine dahil etmekle Cenab-ı Hak bize ne anlatıyor? Ne hikmet murad ediyor?

Bilirsiniz, Kur’an-ı Hakîm’in besmeleyle başlanmayan tek suresidir; Tevbe suresi... Bir tek onun başında besmele nazil olmamıştır. Genelde bu hikmetli durumu izah eden âlimlerimiz diyorlar ki; “İçerisinde çok azap ayeti var ve zaten böylesi ayetlerle başlıyor. Onlarla başladığı için Rahman ve Rahim isimleriyle birlikte okunması hoş görülmemiş. Kur’an nüshalarına bu yüzden besmelesiz yazılmış, zaten besmelesiz nazil olmuş. Hem besmelesiz okunur, böyle naklolmuştur.”

Bu cevap neye dayanır, hakikati nedir, hangi hadisin veya naklin üzerine bu bilgi inşa edilmiştir hakikaten bilmiyorum. Ama ne yalan söyleyeyim, bana sırf bu nedenden olmuş olması yeterli gelmiyor. (Öyle ya, Kur’an’daki her sırda bin hikmet var.) Çünkü bakınız, hemen yukarıdaki ayette o isimlerden birisi, Hz. Peygamber (a.s.m.) için kullanılıyor... “Eğer surede o isimlerin bulunmaması, sırf bu hikmetten ibaret olsa idi, içerisinde neden yer alsınlardı ki? Neden onlardan bahsedilsindi ki?” diyorum. Sonra rahat durmuyor, biraz daha cesaretle şu yorumu getiriyorum:

“Belki de Cenab-ı Hak, fazlından ve kereminden, kendi ismini şu ayetin hatırına Hz. Peygamber’e bağışladı. Bu ayette onu, ümmetine karşı şefkatinden dolayı öyle beğendi ve öyle methetti ve nihayet ‘Rahim’ olarak zikrettiği için kendisini bu isimlerle bu sureciklik zikretmedi. Belki de bir iltifat-ı şahane olarak Âlemlerin Padişahı (c.c.), ismini Yaver-i Ekremine (a.s.m.) verişine bir nişan olsun, insanların dikkati buna celb olsun diye böyle yaptı” diyorum. Gerçi belki zorlama bir yorum oluyor bu... Çok “bence” kokuyor. Ama yine de söylemeden, kalbimdeki teoriyi (tevili) sizlere fahşetmeden duramıyorum. Nazar-ı dakikinize cahilane sunuyorum.

Öyle ya, başta konuştuk, mümkünü mümkün kılan bir hikmet var. Varlığa, varolma yolunu açan bir irade, bir ilim, bir niyet var. Tesadüfün asla karışmadığı bir kâinat ve her harfine sonsuz amaçlar yüklenmiş bir Kur’an var. Bu yönüyle hikmet de mümkünün kalbindeki bir niyet gibi...

O amaca matuf yaratılan bizler, hikmetimizi bir niyet gibi yükleniyoruz omzumuza. Tevbe suresinin niyeti belki de bu ayette saklı... Ve belki başındaki bu istisnada, bu harice çıkmada da zikredilen hikmet saklı... Bahsi geçen ayette Hz. Resulullah’ın merhametini bu derece hatırlamakta, Rahim ismini ona isim yapmakta da bir niyet saklı, bir hikmet saklı. Kimbilir, ah kimbilir kardeşlerim, daha neler saklı...

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.