Taklidî Müslümanlık insanı kurtarır mı?

Hekimoğlu İSMAİL

İslam ülkelerinden birinde dünyaya gelen bir çocuk, haliyle Müslüman'ım diyecek. Anne-baba dinsiz yetiştirmediyse eğer, minareden ezanı duyacak, sokakta tekbirle götürülen cenazeye rastlayacak.
İmam, müezzin, cami kelimeleri hayatın tabii seyri içinde kültürüne dâhil olacak. Çocukken müezzin, minare, ölüm, kabir üzerine sorular sorsa bile sonra alışacak. Sormaz olacak. Üzerine düşülmeyen, derinlemesine araştırılmayan bu kavramlar adiyat sırasına dahil olacak.

Böyle bir insan, taklidî imana sahip olur. Müslümanlık miras gibi kalır.

Taklidî Müslümanlık insanı kurtarır mı? Kurtarır diyelim.

İnsan büyüdükçe, nefisinin arzu ve istekleri de büyür. Menfaatleri, ulaşılması gereken en büyük idealler gibi önüne dikilir. Nefsinin her arzusunu yerine getirmeye kalkan insan, çıkmaz sokağa saplanıverir.

Diyelim ki bir insan bir basamak ileri gitti. Hedefi ne olur?

Anne-babasına iyilik, onlara faydalı olmak...

Bir basamak daha yükseldi diyelim. Eşi ve çocukları devreye girer.

Bir basamak daha tekâmül ettiğini kabul edelim. Sırada akrabalar ve yakın arkadaşlar yer alır. Bu basamakta ileri giden, milliyetçi olur.

Beş basamak ilerledik ama, henüz İslamiyet'e gelemedik!..

İslam meselesine gelebilmek, hal ve hareketlerini Allah rızasına göre düzenlemek, "hayatımın gayesi rıza-yı ilahidir" diyebilmek için daha kaç fırın ekmek yemek gerekir?

Kafa yormak, tefekkür iklimlerinde yol almak lazım. Yani dinî konularda Müslüman şuurlanmalı.

Bir Müslüman'ın hayatının gayesi, Allah rızasını kazanmaktır. Bu noktada yaşamayan, bu noktayı es geçen Müslüman, bedavadan yaşar ve ölür. Hayatı ona cenneti kazandıramamıştır. İyilik, yapar iyilik görür.

Başka?

Allah bizi kendisini tanıyalım ve gerektiği gibi kulluk edelim diye yaratmış. Hepimiz bir hayat yaşıyoruz amma, asıl maksada ulaşabilmek önemli.

Alimleri dinlemeyi, tefekkür etmeyi ihmal etmemek lazım. Eskiler, "Allah kimseyi kitaptan uzaklaştırmasın" derdi. Ölünceye kadar ilim... 1953'te İslam'la karşılaştım. Ondan önce imanımızı yakmışlardı. Elif cüzü okumak yasaktı. O günden beri sigara parasını kitaba veririm.

Müslüman, gününü üçe ayıracak. İşte sekiz saat de uyku size. Amma sabah namazını kaçırmadan... Sokakta gezerek İslam kahramanı olmak yok! Dizimizi kırıp İslam'ı öğreneceğiz. Odanıza kapanın. Farzları, haramları yazın bir köşeye. Hangisine uyuyorsunuz, hangisine uymuyorsunuz, tespit edin, İslam'a dönün.

Zaman

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.