Şefkat tokatlarından sakınmak: Kastamonu Lahika Düsturları–36

Afife ARTIK

İman ve Kur’an hizmetinde bulunanların hataları, ihmalleri veya hizmetin ruhuna muhalif halleri sebebiyle mazhar oldukları ikazlardır şefkat tokatları. Evet bir mazhariyettir çünkü İlahî bir iltifattır. Tabirde hata olmasın şefkat tokadı âdeta böyle der: “Sen kudsî bir hizmettesin dikkat et ve hizmetine istikametle ve ihlasla devam et.”

Şefkat tokadı, iman ve Kur’an hizmetinde bulunanlara gelir. Yani, şefkat tokadı yemek daire içinde olduğunun tescillenmesi manasına da gelir ki bu cihetiyle sevindiricidir. Hele ki bu tokattan sonra hizmete çok daha ciddi ve titiz şekilde devam ediliyorsa tokadın müsbet ve hikmetli neticesi görülmüş demektir.

Şefkat tokadı talebenin bir kusuruna binaen geldiğinden ekseriyetle kusur hangi noktadan ise tokat da oradan gönderilir.

Şefkat tokadı nedir, ne hikmete binaen gönderilir ve geldiğinde nasıl mukabele edilir gibi suallere cevap teşkil etmesi bakımından Onuncu Lem’a telif edilmiştir. Burada şefkat tokadının yaşanmış misallerine yer verilir. Bu misallere dikkat ederek hem bu tokatlardan nasıl sakınılabileceği hem de tokat geldiğinde ne yapılacağı öğrenilebilir.

Onuncu Lem’ada yer verilen şefkat tokatlarından numune olarak birkaç tanesine bakalım:

Risale-i Nur’u iki üç senedir yazan ve yazmasına teşvik eden Hafız Ahmet maişetinde suhulet ve ehl-i dünyadan zarar görmemek ve onların yanında söz sahibi olmak için ehl-i dünyaya temas ediyor. Bu durum hizmette gevşekliğe, hizmetin aksamasına sebeb olup iki tokadı celb ediyor. Birincisi maişet noktasında eskisinden çok daha sıkıntılı bir duruma düşüyor ve maişetini temin etmesi gerekenlere beş nüfus daha ilave oluyor. İkincisi; kendisine hile yapan adamlar sebebiyle herkes kendisinden yüz çeviriyor ve şeref ve haysiyeti yerle bir oluyor hem de kendisi şeref ve haysiyet hususunda pek hassas iken.

Bir başka misal: Kur’an-ı Kerîm’in tevafuklu bir surette manevi bir şirket olarak yazılmasında Hakkı Efendi’ye de vazife veriliyor ve kendisi güzel bir şekilde bir cüz yazıyor. Fakat maişet derdini kendisi için bir zaruret kabul ederek hizmettekilerin haberi olmadan dava vekaleti yapmaya başlıyor. Bu hengamda kalem tutan parmağı kırılıyor. Dava vekaletinden haberdâr olmayan arkadaşları duruma hayret ediyorlar. Sonradan vâkıf oluyorlar tabii. Bediüzzaman hadiseyi bu şekilde yorumluyor: “Kudsî, sâfi hizmet-i Kur'âniye, gayet temiz, kendine mahsus parmakları başka işe karıştırmak istemiyor.” [i]

Üçüncü bir misali: Sekiz sene boyunca Bediüzzaman’ın namaz kıldırdığı camiye hizmet eden Mustafa Çavuş da böyle bir hâdise yaşar: ehl-i dünya onun sâfi kalbinden istifade ederek kendisine cemide okunan gizli ezanın terk edilmesini ve Hâfızın sarığına ilişileceğini bu nedenle de sarığı çıkarması gerektiğini söylerler. Sarığına müdahale edilmeden sen söyle çıkarsın diye tenbih ederler. Mustafa Çavuş da bunu tebliğ eder. Hâlbuki Kur’an hizmetinde bulunan birinin sarığını çıkartmasını tebliğ etmek hususen yüksek ruhlar için ağırdır. Hemen ertesi gün Mustafa Çavuş bir buçuk litreye yakın gaz yağını camiye getirir. Açık kalan cami kapısından giren bir keçi içeri girerek camiyi kirletir. Camiye gelen biri de gaz yağını su zannederek ve gariptir ki kokusunu da almayarak camiyi onunla temizler. Mescid âdeta hatandan dolayı senin gazyağını kabul etmiyorum demiştir hal lisanı ile. Aynı hafta içinde Mustafa Çavuş mühim namazlarda cemaate yetişememiştir. Halbuki kendisi cemaate iştirak hususunda pek titizdir, o vakte kadar cemaate yetişemediği pek görülmemiştir. Bu hâdiselerden sonra Mustafa Çavuş pişmanlıkla istiğfar ederek eski safvetini bulur.

Bu gibi hâdiselerin emsali pek çoktur.

Şefkat tokatlarının bir hikmeti de manevi derecelerin artmasıdır. Tokat yiyen talebeler ekseriyetle eskisinden daha gayretli bir şekilde hizmetlerine devam ederler. Şefkat tokadı hem ikaz hem de teşvik anlamına gelirken zecir tokadı ise gadab-ı İlahînin bir tecellisidir ki tamamen iman ve Kur’an hizmeti dairesinin dışına atar. Zecir tokadı yiyenler ekseriyetle hizmetin içinde başka maksatlarla bulunanlardır.

Risale-i Nur’da yer alan şefkat tokadı misallerini göz önüne aldığımızda bu tokadın gelmesinin sebeblerinden bazıları bunlardır:

  • Mesleğin esaslarını muhafaza etmemek
  • Tedbir ve ihtiyatı terk etmek
  • Evham ile gerekmeyen tedbirler alarak hizmeti aksatmak
  • Neme lâzım diyerek hizmetten kendini geri çekmek
  • Kardeşleri ile irtibatını zayıflatmak
  • Ehl-i dünyaya dalkavukluk etmek
  • Geçim sıkıntısını bahane ederek hizmeti aksatmak
  • Bid’a ile amel etmek
  • Risale-i Nur’un mesleğine muhalif cereyanlara taraftâr olmak
  • Namazı veya dersleri terk etmek
  • Dünya meşgalesine dalıp vazifesi olan bir hizmeti ihmal etmek
  • Dünya saadetini temin etmeyi hizmetin önüne geçirmek
  • Hizmetin yararına olan işlere, kendi arzusunu ön plana çıkararak, taraftar olmamak
  • Hizmetteki kardeşlerine tefevvuk etmeye çalışmak
  • Kendi ahiretine çalışmak gerekçesiyle hizmeti aksatmak
  • Kurulu düzenini ve rahatını korumak için hizmete zarar vermek
  • İstişare etmeden karar vermek
  • İktisat ve kanaate riayet etmemek
  • Hizmetteki kardeşlerinin şevkini kırarak atalete uğratmak
  • Ehl-i dünyadan çekinerek hizmeti aksatmak
  • Makam ve mevki için hizmetin aleyhinde bulunmak
  • Safiyetinden ehl-i dünyanın oyunlarına âlet olmak

Şefkat tokatlarına vesile olan şeyler hizmet eden fertlerin zaafları adedincedir. Mühim olan budur ki; Kur’an hizmetinde bulunan fert kendi zayıf noktalarını bilsin, fark etsin ve bu zaafiyetlerin kullanılabileceğinin bilinci ile müteyakkız davransın.

[i] Lem’alar s.94

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.