Sanal tanrıların ölümü

Yahya KAYGUSUZ

Rivayet edilir ki Hz. Ömer bir gün bir sahabe meclisinde hiçbir sebep olmaksızın birden bire gülmeye, arkasından da ağlamaya başlamış. Etraftakiler şaşkın bir şekilde sormuşlar: “Ya Ömer! Seni birden gülmeye sonra da ağlamaya iten sebep nedir, söyler misin?”

Hz. Ömer şu cevabı vermiş. “Biz tüccar ve putperest bir toplumduk. Uzak diyarlara gittiğimizde Kabenin putlarını hatırlatsın ve ibadet ve taatimizi Kabedeki tanrılarımız adına onlara yapalım diye kendimize helvadan putlar yapardık ve yanımızda götürürdük. Çölde onlara tazim ederdik. Yemeklerimiz bitince de açlığımızı gidermek için onları yerdik. İşte buna güldüm. Kız çocuklarımızı diri diri toprağa gömdüğümüzü hatırlayınca da dayanamadım ağladım” demiş.

1400 yılı aşkın bir zaman önce yaşanan bu olay her hatırlandığında insanın içi bir tuhaf olur. Bu kadar da cehalet olur muydu, bu kadar da insanlıktan çıkılır mıydı, bu kadar heva- hevesin ve şeytanın oyuncağı olunur muydu, bu kadar zulmetli, karanlık, kasvetli, kesif bir ortamda yaşanır mıydı?

Yaşandığına göre demek oluyormuş. Oluyormuş ki aynı şeyleri medeni, çokbilmiş, ileri, çağdaş denilen günümüz dünyasındaki insanlar (veya kendilerini öyle gösterenler) çok daha ilerisini bile yapabiliyor.

İnsan bazen çok tuhaf bir varlık haline gelebiliyor gerçekten. Kendi oluşturduğu sistem veya oyun alanı içerisine kendisini hapsedip hayatını zindana çevirme noktasına hatta bitirme noktasına kadar götürebiliyor. Bilge Konfüçyüs’ün dediği gibi para kazanma hırsı ile hayatını harcar, iş işten geçtikten sonra da bu defa kaybettiği hayatını tekrar kazanma adına kazandıklarını ortaya koyabiliyor.
   
Çocuklar oluşturdukları oyun kuralları içerisinde herhangi bir sebeple “Oynamıyorum” deyip çıkabilme akıllılığını gösterebilirken; o çocukların babaları kendi elleri ile oluşturdukları veya böyle oluşturulduğunu bildikleri oyundan (sistem veya sistemler) çıkmaları ya hayatlarına veya bütün servetlerine mal olabilmektedir.

“Kapitalizmin Sonu”, “Kıyametin Başlangıcı”, “Sistemin İflası” gibi birçok başlık şu sıralar bütün dünyanın yazılı ve görsel medyasında yazılan ve söylenen şeyler. Birileri altmışlı yıllara kadar kendilerini dünyanın patronu olarak gördüler. Altmışlı yıllardan sonra meydana gelen bazı gelişmeler ile dünyayı da aşıp kâinatın patronu ve hâkimi ilan ettiler kendilerini ve birçok insanı da öyle olduklarına inandırdılar.

Sosyal, ekonomik, psikolojik, kültürel olarak kendilerinden olmayanları öyle bir kıskaca aldılar ki kazara birileri bu hevalardan çıkan İlah(lar)ın sözünden ve hakimiyetinden çıkmaya çalışmaya görsün, kutsal kılıçlar aziz kapitalizmin gücü adına kınlarından çekilir ve o kendini bilmezlere gereken ders anında verilir. Borsalar allak bullak edilir, şirketler çöktürülür, bankalar batırılır, hükümetler darbelerle düşürülüp ilah(lar)ının önünde diz çöktürülür. Diz çökmüyorsa bir kılıç darbesi ile baş eğmeyen kafa mecburi iniş yapar ayaklar önüne.

Ama her şey bitti işte.
Heva ve heveslerden sadır olan ilahların düşüşüne tanıklık ediyor insanlar şu ara. Sanal tanrının enkazları altında kalmamak için bütün özel- tüzel kişilikler cansiperane kaçışıyorlar.
Dünyanın dört bir tarafındaki ibadethanelerinin yöneticileri bir araya gelip enkaza dönen kapitalizm dinini “nasıl tekrar ihya ederiz, neler yapabiliriz” diye çeşitli ayinler düzenliyorlar ve milyarlarca dolar toplayıp kurbanlar kesmeye karar vermişler.

Doymayan tanrılarına ileride daha fazla kurban vereceklerine de söz vermişler. Hasta ve ölmek üzere olan tanrılarının ölen gayrı meşru çocuğu Lehman Brothers’a dünyanın her tarafında aynı dinin mensupları çeşitli ağıtlar yakıyor, hasta çocuk Merill Lynch’e ise kalp masajı yapılıyor hayata döndürme adına.

Ama bütün çabalar boşuna tabii. İnsanın doğasına aykırı hareket, fikir, ideoloji bir şekilde batmaya mahkûmsa, bu kaide kapitalizm için de caridir ve tarih çöplüğüne gitmeye de mahkûmdur.

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.