Said ve Abdülmecid Nursi'yi ağlatan evlat!

Üstad Bediüzzaman hazretlerinin yeğeni Fuad Ünlükul, 9 Haziran 1944 tarihinde vefat etmiştir

Risale Haber-Haber Merkezi

Üstad Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin yeğeni Fuad Ünlükul, 9 Haziran 1944 tarihinde vefat etmiştir… 67 sene sonra merhum Fuad ağabeyimizi rahmet ve dualarla anıyoruz…

Said Nursi hazretlerinin en küçük erkek kardeşi olan Abdülmecid Nursi’nin Râbia hanımdan “Nihad, Fuad, Suad ve Saadet” olmak üzere dört evladı olmuştur. (Abdülmecid ağabeyin resmî kayıtlarda soyadı Ünlükul’dur.)

Takvim yaprakları 9 Haziran 1944 ü gösterdiği gün, Abdülmecid Ünlükul acı bir haber alır. Üniversite talebesi olan ortanca oğlu Fuad’ın vefat haberi gelir kendisine. Abdülmecid Efendi evlad acısı ile sarsılır. O sırada Ürgüp Müftüsüdür. Ağabeyi Bediüzzaman da Emirdağ ilçesinde sıkı gözetim altındadır.

Amca Bediüzzaman da, yeğeninin vefatından dolayı elbette elem ve hüzün duyar, ağlar. Fakat başına gelen her musibette olduğu gibi, Kur’an eczanesinden aldığı müjdelerle, onların “meleklere, hurilere arkadaş olduklarını ve bu dünyanın tehlike ve günahlarından kurtulduklarını manen, kalben gördüm” der, şükreder.

NOT: Merhum Fuad Ünlükul’un bir fotoğrafı şimdilik elime geçmedi. Fakat tespitini yaptım, inşallah -başka bir vesile ile- en kısa zamanda Risale Haber vasıtasıyla umuma neşredeceğiz. Şimdiye kadar hakkında ciddi bir araştırma yapılmamış olan merhum Fuad Ünlükul için de çalışmalarımız devam etmektedir…

Ömer Özcan

***

RİSALE-İ NUR’DA FUAD VE VEFAT HABERİ

Üstad Bediüzzaman, Şuâlar kitabında yeğeni Fuad’ın ve kız kardeşi Âlime Hanım’ın vefat haberini şu duygularla anlatır:
“Ben de aynen bu ağlayan çocuk gibi, bu hazîn kışta ve elîm bir vaziyetimde gayet elîm iki vefat haberini aldım. Biri, hem âlî mekteblerde birinciliği kazanan, hem Risale-i Nur'un hakikatlarını neşreden, biraderzadem merhum Fuad; ikincisi, hacca gidip sekerat içinde tavaf ederken, tavaf içinde vefat eden Âlime Hanım namındaki merhume hemşirem. Bu iki akrabamın ölümleri, İhtiyar Risalesi'nde yazılan merhum Abdurrahman'ın vefatı gibi beni ağlatırken; imanın nuruyla o masum Fuad, o sâliha Hanım insanlar yerinde meleklere, hurilere arkadaş olduklarını ve bu dünyanın tehlike ve günahlarından kurtulduklarını manen, kalben gördüm. O şiddetli hüzün yerinde büyük bir sevinç hissedip hem onları, hem Fuad'ın pederi kardeşim Abdülmecid'i, hem kendimi tebrik ederek Erhamürrâhimîn'e şükrettim. Bu iki merhumeye rahmet duası niyetiyle buraya yazıldı kaydedildi.” (Şuâlar 260)

Üstad Şuâlar kitabındaki başka bir mektubunda “Ceylan, merhum biraderzadem Fuad bedeline verilmiş diye manevî ihtar aldım” (Şuâlar 536) demektedir.

Emirdağ Lâhikasında neşredilen bir mektubunda da Hz. Üstad: “Nur'un küçük kahramanlarından Mustafa Sungur ve Rahmi'nin az bir zamanda, eski harfle, Mustafa Sungur'un gayet mükemmel "Meyve"nin Onbirinci Mes'elesi Hatimesi ile ve Rahmi'nin Gençlik Rehberi'ni eski harfle güzelce yazmaları ve Kastamonu'dan gelen kitablarım içinde bize göndermeleri; hakikaten benim için yeni biraderzadelerim bir Abdurrahman ve Fuad dünyaya gelmiş gibi beni memnun ediyor.” (Emirdağ Lâhikası 226) demektedir.

EVLAD ACISINI TERENNÜM EDEN “FUÂDİYE”

Baba Abdülmecid Efendi ise evlad acısını “Fuâdiye” isimli eserinde şöyle dile getirir:

Ey mezarcı! Göm beni de şu Fuad'ın kabrine
Firkatın dayanmaz vallahi asla kahrine.
Katılsın zerratımız, âlem-i berzahta keza,
Sarılsın birbiriyle ruhlar, ilayevmi'l-ceza.
Ey mezarcı! Cebeci'de bana da kaz bir mezar,
Olalım ünlü Fuad'ın komşusu leyl-ü nehar.

www.RisaleHaber.com 

Bediüzzaman Haberleri