Said Nursi'nin iktisat görüşü masaya yatırıldı

IV. Ulusal Risale-i Nur Kongresi'inde masa çalışmaları tamamlandı. İşte hazırlanan çalışmalardan öne çıkan tespitler:

IV. Ulusal Risale-i Nur Kongresi’inde masa çalışmaları tamamlandı. Çalışmalardan öne çıkan tespitler şöyle:

I. Masa (Din ve iktisat)

Küresel kriz, bir ekonomik kriz olmakla birlikte, aslında bu krizin temellerinde dine bağlı ahlâkı dışlayan; Said Nursî’nin mimsiz ve sadece dünyevî bir amaç güttüğünden “tek gözlü deha” olarak nitelendirdiği Batı Uygarlığının prensipleri vardır.

Said Nursî, kapitalist sistemin faiz yoluyla insanları mutsuz hale getirdiği gerçeğinden hareket ederek, sadece Müslümanların değil, insanlığın da krizlerden kurtulması için faizin yasaklanmasını önerir.

II. Masa (Toplum, Ahlâk ve İktisat)

Bediüzzaman, malın ve servetin Allah tarafından verilmiş bir emanet olarak telâkki edildiği, ekonomik gücün (sermayenin) belirli ellerde toplanmasının engellenip biriken sermayenin herkesin refahına hizmet edecek şekilde adaletli dağılımının sağlandığı, çalışmanın dünyevi saadet vesilesi olup tembelliğin işsizliğe isşizliğin de ıztıraba medar olduğu, zekâtın verilmesi ve faize engel konulması ile sömürünün engellenmesi yoluyla sosyal tabakalaşmanın önlenip kardeşlik ruhunun öne çıkarıldığı, bencilliğin yerine diğergamlığın, kişilerde hırsa mukabil kanaatin hazza mukabil iman saadetinin, tüketim toplumu yerine ubudiyet ve şükür toplumunun öne çıkarıldığı, arzular yerine fıtrî ihtiyaçların esas alındığı, helâl ve haram hassasiyetlerinin gözetildiği, israfın yasaklandığı, sanayi ve teknolojinin İlayı kelimatullahın bir vesilesi olarak görülüp bunların ahlâkî ilkeler çerçevesinde, fakirliğin izalesi yolunda, insanlığın hayrına olarak kullanıldığı, ailenin dünya saadetinin medarı olarak kabul edildiği, zulüm ve haksızlığın ortadan kaldırıldığı, hayalî ve sanal unsurlarla insanların uyuşturulmadığı, ebedî hayatın varlığını önceleyen, hayatın gayesini Allaha kulluk olarak kabul eden bir iktisat görüşünü öngörmektedir.

III. Masa (Siyaset, İdeolojiler ve İktisat)

Bediüzzaman’a göre, kapitalist ideolojinin öngördüğü “sefih medeniyet” insanı nefis ve enaniyetten ibaret biliyor. İnsanın nefsini her çeşit hayvanî lezzetlerle tatmin edip, ihsan edilen edilen hediyeleri gasbederek enaniyetli yapıyor. Oysa, Kur’ân’ın öngördüğü “fazilet medeniyeti” insanı nefsin esaretinden kurtarıp, bütün istidatlarını inkişaf ettirerek “insan-ı kâmil” derecesine çıkarmaya çalışır. Genç, yaşlı, sıhhatlı, hasta, zengin ve fakir, herkesi ve herkesimi hakikî saadete ulaştırır.

IV. Masa (Felsefe, Medeniyet ve İktisat)

Bediüzzaman krizin aşılmasında medeniyet fikrine dayalı bir denge düzen ve barışı eksene alan bir medeniyet projesi öneriyor. Bediüzzaman’ın medeniyet anlayışı, Kur’ânı esas almaktadır. Bundan dolayı eserlerinin pek çok yerinde Kur’ân medeniyeti kavramını kullanmaktadır. Bediüzzaman’ın Kur’ân medeniyetini coğrafyadan bağımsız bir medeniyet anlayışı olarak ele almak yanlış değildir. Yani peygamber çizgisini esas almış, Mekke'yi Kıble edinen bir medeniyettir. Aslında bu kriz varlığı yanlış algılamanın bir krizidir. Yaratılan her şeyin yaratıcı ile irtibatı kurulması gerekmektedir. Bu da bir bakış açısı meselesidir. Müslümanların zenginleşmesi üzerinde de durmak gerekir. Yeni bir medeniyet inşasında zenginleşen Müslümanların değerlerden uzaklaşarak israf ve sefahata yönelmesi krize zemin hazırlamaktadır.

V. Masa (Çevre ve İktisat)

Küresel çevre problemlerini yalnızca bir sanayileşme ve teknoloji problemi olarak görmek, buzdağının sadece görünen yüzünü ifade etmek gibidir. Çevre problemlerini sadece teknik bir mesele gören anlayışa “sığ çevrecilik” denilmektedir. Bu anlayış, yüzeysel, maddî ve insan-çevre ekseninde olaylara baktığı için çözüm olmakta yetersiz kalmıştır. Problemi, insan-çevre-Yaratıcı ekseninde daha derinlemesine ve ahlâkî referansları dikkate alarak çözmeye çalışmaya ise, “derin çevrecilik” denilmektedir. Derin çevrecilik bakışı, küresel çevre problemlerinin gerçek sebeplerinin, ahlâkî ve zihinsel problemlerden ve kirlenmelerden kaynaklandığına dikkat çekmektedir. Bu yeni anlayış insanın çevresiyle ve Yaratıcısıyla olan ilişkisini tekrar gözden geçirmesini ve yeniden anlamlandırmasını gerekli kılmaktadır.

Yeni Asya

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.

Bediüzzaman Haberleri