Bingöl Üniversitesi'nin düzenlediği 'Kimlik, Kültür ve Değişim Sürecinde Osmanlı'dan Günümüze Kürtler Sempozyumu'nda Bediüzzaman Said Nursi'nin görüşleri tartışıldı.
Sempozyumda aralarında akademisyen, din âlimi ve mollaların da bulunduğu çok sayıda katılımcı, Kürt tarihi ve sorununa ilişkin bildiri sunuyor. 16 oturum, 65 başlıkta 'Osmanlı'dan günümüze Kürtler' konusu ele alınıyor. Dinî inanç, aile yapısı ve Kürt milliyetçiliğinin temelleri, isyanlar ve devlet politikaları gibi konular işleniyor. Katılımcılar, ilk günkü oturumlarda Kürt sorununun, milliyetçilikten uzak bir yaklaşımla sabır ve sevgiyle çözülebileceği fikrinde birleşti.
Bingöl Üniversitesi Rektörlük binasında düzenlenen konferansın açış konuşmasını Rektör Gıyaseddin Baydaş yaptı. Bingöllü ve Zaza olan Baydaş, bölgede konuşulan dile hakim olmanın, olayları daha iyi anlamaya yardım ettiğini söyledi: "Üniversite ile bölge insanı arasında ilişki kurmada dil çok yardımcı oluyor. Amacımız, Türkiye ve dünyanın gündemini yoğun şekilde işgal eden bir sorunu, ülkenin doğusunda faaliyet gösteren bir eğitim kurumu olarak ele almak. Bu mesele üniversitelerde konuşulursa ortak çözüme gidilir. yoksa Memleket meseleleri kahve köşelerine sıkıştırılırsa çözüm gelmez."
KÜRTLER ERMENİLERLE AYNI KÖKENDEN OLUP OLMAMASI ÖNEMLİ DEĞİL
Rotterdam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz ise, Kürt-Ermeni ilişkisini anlattı. Elinde çok güçlü belgelerin olduğunu belirten Akgündüz, “Bu belgeler ışığında günümüzde çok önemli bir mesele haline gelen soruna değinmek istiyorum. Bugün benim cevaplandırmak istediğim soru şu. Bugün çok tartışılan ve bazı çevrelerce savunulan Kürtlerle Ermenilerin aynı soydan geldiği konusudur. Bu iddialar 1900’lü yılların başından itibaren ileri sürülmüştür. 1919 Paris Barış Konferansı öncesi bir azınlık olduğunun farkında olan Ermeniler, Kürtleri kendi lehlerinde kullanma niyetiyle aynı soydan geldiklerini ve birlikte mücadele edeceklerini söylemişler. Bediüzzaman Said Nursi’nin Kürt aşiretleri ve beyleri, Kürtlerin hazreti Nuh’un Sami ırkından geldiklerini, yani Araplarla aynı kökene sahip olduklarını açıkça ifade etmiştir. Bediüzzaman der ki; ‘Kürtler, İslam’ın nam ve şerefini yükseltmek için 500 bin şehit vermişler. Kürtler, dini inançları taassup derecesine varacak kadar hakiki Müslümanlardır.’ Bu nedenle Ermenilerle aynı kökenlerle olup olmadıkları önemli değil diyor Bediüzzaman” şeklinde konuştu.
BU CUMHURİYETİ BERABER KURMUŞUZ
Molla Feyzi Güzelsoy ise 30 yıldır kirli bir savaşın devam ettiğini ve 40 bin kişinin hayatını kaybettiğini ifade etti. TRT 6, seçmeli Kürtçe dersi gibi adımların halk tarafından olumlu karşılandığını belirten Güzelsoy, "Sabretmek gerekiyor. Türk kardeşlerime de şunu söylemek istiyorum: Türk milliyetçiliği sana yakışmaz. 700 sene İslam'ın bayraktarlığını yaptın. Bu cumhuriyeti beraber kurmuşsunuz, Kürt kardeşini de aynı şekilde sevmelisin. Çözüm sevgi ve sabırdadır." ifadelerini kullandı.
BADILLI: ÜSTAD 3 DİLİN BİRARADA OKUTULMASINI İSTEDİ
Programda Bediüzzaman Said Nursi'nin talebesi Abdulkadir Badıllı da bir konuşma yaptı. Badıllı, Üstadın 3 dilin bir arada okutulmasını düşündüğü Medresetüzzehra projesi hakkında şu bilgileri verdi: "Üstad 1908'de Sultan Abdulhamid'e gidiyor ancak görüştürmüyorlar. Dilekçe bırakıyor ve diyor ki, 'şu anda Kürdistan'da 400 bin genç var, eğer hükümet bunların dilini bilse çok büyük kuvvet elde edecek. Bu bölgede böyle bir medresenin açılması gerekiyor. Medresetüzzehra'nın Bitlis'te ve Van'da kurulmasını istiyor."
Sempozyum, 8 Eylül 2012 tarihine kadar yurtiçi ve yurtdışından panelistlerin katılımıyla devam edecek.
Cihan-Haber3