Said Nursi neden Türkiye'den kaçmadı?

Hüseyin ÇEŞİTCİOĞLU

بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ

Tarihçe-i Hayat ve Mektubat'ta geçtiği gibi:

“BEN ANADOLU’YU İSTİYORUM.”

Bediüzzaman, Şeyh Said hadisesine katılmadığı halde hükümet tarafından vehim ve korkuyla Van’dan Batı Anadolu’ya sürgüne götürülürken (Şubat 1925), yollara dökülen gruplar, Van’ın ileri gelenleri, "Aman efendim gitme. Sizi İran'a, Arabistan’a götürelim" diye yalvarmalarına rağmen, "Ben Anadolu’ya gideceğim, kardeşlerime gidiyorum" diyerek onları sakinleştiren ve Türkiye’den ayrılmayan bir adam.

‘MEKKE’DE OLSAM DA BURAYA GELMEK LÂZIMDI! ”

Denizli hapsinden sonra da Emirdağ sürgününde, “İmanı kurtarmak ve Kur’ân’a hizmet için, Mekke’de olsam da buraya gelmek lâzımdı. Çünkü en ziyade burada ihtiyaç var. Binler ruhum olsa, binler hastalıklara mübtelâ olsam ve zahmetler çeksem, yine bu milletin îmânına ve saadetine hizmet için burada kalmaya Kur’ân’dan aldığım dersle karar verdim" diyen bir adam.

***

Üstad Bediüzzaman Kimdir?

Üstad Bediüzzaman Said Nursi, en az son bin yıl içinde dünya sahnesine kader programı gereği, çıkartılan özgün çok özel görevli, seçilmiş ahirzaman müceddidi bir zat.

Tarihte at sırtında, İslam düşmanlarıyla savaşırken, hücum anında veya siperde Kur'an tefsiri yazan kaç tane mücahid alim var?

Düzenli medrese eğitimi almayan, 8/14 yaş arasında aldığı düzensiz eğitimler sonucu, 1890/91 yılında Doğu Beyazıt'ta şeyh Mehmed Celali Efendi'den icazet alıp, müderris konumuna yükselen bir zat.

Ülkesi birinci dünya savaşına girmeden 1914 yazında Van Kalesi'nde talebelerine mavzerlerlerle atış talimi yaptırıp, 1. Dünya Harbi'ne hazırlayan tarihte kaç alim mücahid var?

Üstad Nursi'nin başka kişilik boyutlarına da bakalım.

-Üstad taa çocukluğundan beri, tam müstağni, mütevekkil, zahid, minnetsiz ve zalim ağa, bey ve kumandanları fiilen uyaran, ihtar eden, rest çeken muhlis, muhsin bir lider imam. Tarihte böyle kaç lider imam var?

-Osmanlı Darul Hikmet Akademisi'nde toplam 4 yıllık görevinden aldığı ücretle, ölene kadar kimseye muhtaç olmadan geçinen kaç tane salih, abid, arif, mücahid zat var?

-Taa çocuk denecek yaştan itibaren, vali konaklarında el üstünde tutulan, paşalarla arkadaş olan, padişahlarla aynı gemi ve trende seyahat eden, gerektiğinde Allah ve Hak namına onları yüzlerine karşı eleştiren, elpençe divan durmayan kaç yiğit, kahraman din adamı var tarihte?

Türkiye ve Anadolu açısından bakarsak, önce hicret ne zaman farz ve mecbur olur? Müslüman için hicretin ölçüsü, özeti Hz. Peygamberin (asv) Mekke'den hicretidir.

Bu zorunlu göçün arka planında kayıtsız şartsız bir zorunluluk ve tam kuşatılmışlık vardır. Nitekim Allah Resulu (sav) Medine yoluna düştüğünde, "Ey sevgili Mekke! Eğer kavmim beni mecbur etmeseydi, senden hiç ayrılmazdı" dedi.

Bu gerçekten hareketle diyebiliriz ki, hicret hem tam bir çaresizlik, hem de Resulullah için, Allah emri yani vahiydir.

Üstad Said Nursi Van'dan çıkartılırken halkın "seni yurt dışına kaçıralım" teklifine "ben Anadolu'yu, kardeşlerimi istiyorum" diyerek, onları da teskin eden bir cevap vermiştir.

Peki Anadolu dediğimiz kutlu kıta nedir?

-Öncelikle Hz. Ömer döneminde, 7. yüzyılın birinci yarısında güney bölgesi İslam yurdu olan topraklardır Anadolu.

En başta da Diyar-ı Bekir denen Diyarbekir toprakları fethedilmiştir. Kısaca bin dörtyüzyıllık bir darülislam toprağıdır Anadolu.

16. yüzyılın ilk çeyreğinde, 1517'den 1923'e kadar tüm yeryüzü müslümanlarının yeryüzü temsilciliği olan; İslam halifelik merkezidir Anadolu.

Bu ezeli İslam ülkesi 1923'ten sonra fetret ve kargaşa dönemine girdi. Bir dizi imani ve İslami facia yaşandı.

Bu facialardan biri olan Şeyh Said hadisesinin, mazlumlarından biri de Üstad Nursi'dir.

Üstad bu kargaşa ve fetret döneminde 14 yüzyıllık darülislama küsüp kaçacak bir insan olamazdı. Çünkü bu öncelikle vatana sadakatsizlik ve vefasızlık olurdu.

İkinci olarak bencillik ve sade kendi nefsini düşünmek olurdu. Bediüzzaman bu iki çirkin huydan uzak bir insan ve bir vatanseverdi.

Ayrıca, İmam Azam'ın içtihadına göre İslamın yaşandığı topraklar, müslüman elinden çıksa, topraklardan kovulsa bile o topraklar hükmen, kıyamete kadar darülİslamdır. Mesela; Kırım, Endülüs toprakları dünya yıkılana kadar İslam coğrafyasıdır.

Özetle; Üstad Said Nursi ve mücahid müslümanların Anadoluyu terketmeleri için zorunlu, ahlaki ve dini sebepler oluşmamıştır.

İslam'ın 600 yıllık muhteşem merkezinde; sürgün edilip hapsedilmek elbette olabilecek musibetlerdir.

Tarihte İmam Azam başta tüm imam ve kutupların da yaşadığı acı gerçeklerdir. Onlar da feleğin çemberinden geçerken yaşadıkları toprakları, vatanlarından hicret etmeden mücahede edip direnmişlerdir

Üstad da, birinci sınıf bir imam, ferid makamında bir mürşid-i azam olarak, Anadolu'ya ümit, emniyet hatta şevkle gitmiş, irşad ve ıslah ödevini hakkıyla gerçekleştirmiştir.

Sonuç olarak uzun Anadolu sürgününden, 28 yıl sonra Anadolumuzun kötü talihi yenilmiş, iman şafağı sökerek, füze gibi minarelerinde ezanı muhammediler arşa doğru yükselmiştir.

Demokratlar denen hürriyetçi, vatansever, istibdat kıran Anadolu çocukları, 28 yıllık karanlığı kovup Anadoluyu aydınlatmışlardır.

2022'de yanan ümit ışığımızın kaynağı, menbaı Said Nur'un bu sürgün, hapis, işkence, zehirlenme ve iman nur şehitlerinin sönmez lambasının bugüne vuran şavk ve parıltılarıdır.

1950 Demokrat şafağını yok sayarsak, sonraki 4 gelişim katlarını da yok saymalıyız.

1960, 70, 80 ve 2000'ler bu temel üzerine yükselen, demokrat, hürriyetçi apartman katları gibidir.

Çünkü 2022 gelişiminin temeli, ilk basamağı, 14 Mayıs şafağını söktüren, bu Anadolu sürgünü Bediüzzaman ve kahraman talebeleridir.

Bugün hüküm yürüten, iktidar olanlar, ahirzaman, iman, Kur'an davasının oluşturduğu güven ve hürriyet ortamında, siperlerinden çıkan şeyh ve mürşitlerin elemanlarıdır.

Bugüne kadar gerçekleştirilen, maddi manevi gelişim ve hizmetler, Risale-i Nur bayrağının gölgesi altında gerçekleşti.

Bu yüzden bugün ülkeyi yönetenler bu zemin hazırlayıcı öncü, nurcu mücahidlere saygı ve teşekkür gereği adil, düzgün bir yönetim sergilemeliler.

Essebebi kelfail/sebep olan yapmış gibidir hadisi gereği, 72 senelik (1950 sonrası), Anadolu Türkiye'de oluşturulan hayır, sevap, iyilik ve güzelliklerde deccal ve süfyanlara boyun eğmeyen, Anadolu buzulunu üfleyerek üretim havzasına dönüştüren üstadın yiğit talebelerinin, misliyle hissesi, payı, onların hesabına akmaya devam ediyor ve kıyamete kadar devam edecek inşaallah.

Rahmet, mağfiret, teşekkür onlara, sadakat, vefa, gayret, cesaret, yiğitlik bizlere olsun.

Hasbunallahu ve ni'mel vekil nimel Mevla ve ni'me'n nasîr.

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.