Şaban Döğen'i dualarla uğurladık

Dursun SİVRİ

Şaban Döğen hocayı küçük bir ilçede, oldukça kalabalık bir cemaatin dualarıyla uğurladık.
 
Merkez camiinde ikindi namazını müteakip kılınan cenaze merasimine Türkiye'nin dört bir köşesinden, yakın il ve ilçelerden gelen okuyucuları, sevenleri, gönül dostları göz yaşları ile uğurladı.
 
İstanbul'da uzun yıllar kesintisiz yazı yazdığı Yeni Asya gazetesinden mesai arkadaşları, yazar, yönetici ve çalışanları, dostları, otobüs, minübüs ve özel arabalarla gelenlerin geniş bir katılımı vardı.


 
Bir iş vesilesi ile memleketim Karabük'te bulunuyordum. Eczacı Recep Kök ağabeyimizin arabası ile Şener Toksoz, Selahattin Bey ve Abdin Doğan hocaefendi ile bir takım olarak yola çıkmıştık. Ucu ucuna yetişebildik.
 
Sükunet içinde ağır, sessiz, vakur, hüzünle gönülden tebrik edildiği yüzlerden okunan bir cenaze merasimi oldu.
Şehir mezarlığı içinde aile mezarlığı olarak ayrılan bir yere defnedildi.
 
Defin işlemi sonrası kabrin son halinin başına özellikle tekrar gittim. Ölüm gerçeğini defin sonrası kabir hayatının başlangıcı ile dünya  hayatı arasındaki saniyelerle ayrılan "O an"a baktım.

Şaban hocayı 1974 yılında lise yıllarımda Tahtakale'deki dersanede görmüştüm. Misafir olarak gelmişti. Heyecanlı yıllarımdı. hatırladığım kadarı ile Sarıkamış vaizi idi. İlahiyat fakültesini bitirmiş miydi, okuyor muydu bilmiyorum.


 
Sonraki yıllar hep okudum, hemen hemen bütün kitaplarını, yazılarını. Hep pozitif enerji yayıyordu.
 
Tam şevk-i mutlak sembolüydü. Şaban hocam hakkında bildiklerim hızlı çekimle kabrinin başında hayalimden geçti.
 
Taziyeleri kabul eden oğluna  farklı olarak "Seni tebrik ediyorum" dedim ama yine de göz yaşlarımın boşalmasını önleyemedim.
 
Evet Şaban hoca için hüsn-ü hatime, tebrike şayan bir finaldi. Kadere razıyız ama gönlümüz, şuuraltından gelen ses, daha çok üretebilecek yaştaydı diyordu. Rabbimin hikmetinden sual olunmaz ama, hislerim kabullenmekte zorlanıyor dostlar, gerçekten zorlanıyor.

Beraber çok fırtınalar yaşadık, çok hadiselere muttali oldum. Şaban hoca gibi bir örneği tanımıyorum. O kadar gönlü ve kabı derya kadar geniş bir insandı ki, herkesle müsbet münasebet veya olumlu iletişim mi dersinin, her ne ise  onun gibi tahammül, sabır, güleryüzle karşılayabileni bulmak çok ender.
 
Daha çok şeyler yazılacak, söylneecek Şaban hocamız için.
 
Hissiyatı, manzarayı ancak bu kadar paylaşabiliyorum.
 
Bu vefat hadisesinden de çıkarılacak çok dersler olmalı. Şaban Döğen formatında insanlarımızın, ağabey ve kardeşlerimizin kıymetini bilelim. Ve öyle olabilmeye gayret edelim derim.
 
Hayat ve vefata rutin tekrar bir olaya bakar gibi unutup geçmeyelim. Önemli dersler çıkarabilecek bir olaydır. Şaban Döğen, İbrahim Canan hocalar. Bunlar sıradan olay değil. Fevkalade hadiselerdir.
 
Sadece vefat gerçeğinin ibreti değil hayatın nasıl yaşanması gerektiğine de örnektir.

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (11)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.