Risale-i Nur Eğitim Çalıştayından izlen

Dursun SİVRİ

Risale-i Nur Eğitiminde Modeller Buluşması ve Eğitim Çalıştayından izlenimler

 

Risale Akademi tarafından düzenlenen Birinci Risale-i Nur Eğitim Çalıştayında bazı dikkate değer enteresan tespitleri paylaşmak eminim şevke medar olacaktır.

Risale-i Nur’un kazanımları hakkında binlerce sayfa yazmak kıymetini ifade etmeye yetmez.

Asıl mesele Risale-i Nur’dan nasıl istifade edileceği konusudur.

Yılların birikimi ve deneyimleri, farklı hizmet gruplarının geliştirdiği orijinal metotları görmek çok heyecan vericiydi.

Eğitim konusunda eğitimde uzman ve akademisyenlerin, hem Risale-i Nurdan elde ettikleri kazanımları hem de eğitim bilimlerinde gelinen son yaklaşımlar perspektifinde çok heyecan verici noktalara gelindiğini gördük.

Çalıştay bildirileri www.risaleakademi.com adresinden okunabilir. Ancak bildiriler dışında arka planda başka güzellikler de var.

 

ÖLÇÜLMEZSE İYİLEŞTİRİLEMEZ

 

Bilimsel öğrenme ve öğrenmenin kazanımlarına yönelik müfredat programı, ölçme ve değerlendirmenin nasıl olacağını Milli Eğitim bakanlığında yirmi küsür yıllık deneyime sahip ölçme değerlendirme uzmanı Yahya Özkan, risaleden örneklerle hangi konudan hayata dair ne kazandırıldığını bilimsel kriterlerle açıkladı.

 

NUR’A ADANMIŞ BİR ÖMÜR VE ORTAYA ÇIKAN MUHTEŞEM TABLO

 

Hayatını Risale-i Nur hizmetine vakfetmiş Feyzi Allahverdi ağabeyin içinde bulunduğu hizmet grubunu adına hem Medrese-i Nuriye hem dershane tabir edilen evlerde üniversitede okuyan öğrencilerin hem barınma hem de Risale-i Nur tedrisinden geçtiği evlerde yaptığı hizmetler artık herkesin malumu. Üniversite tahsili yıllarında bizim üzerimizde de emeği var. Biz ihtiyarladık emekli olduk o el’an genç duruyor. Yurt dışına da taşan kemiyeti ve keyfiyetini ölçmenin mümkün olmadığı evrensel boyut kazanmış bir hizmet hareketi. İşte bu grubumuz geçtiğimiz yıl Ankara’da çok geniş bir hizmet kampüsünde çok farklı boyutta bir eğitim hizmeti başlattı.

 

AHİ VAKFININ AÇIK LİSE RİSALE-İ NUR EĞİTİM KAMPÜSÜ

 

Ankara Hizmet ve İlim Vakfı (A.H.İ) adında bir vakfa bağlı olarak yapılan külli bir hizmet.

Bir eğitim kampüsünde en son teknolojik araçlarla donanımlı, her türlü sosyal ihtiyacın karşılandığı, spor ve sanat alanlarından tutun, psikolojik rehberlik, kişisel gelişim uzmanlarına varıncaya kadar her detayın düşünülüp yerine getirildiği bir tesis. Yurt dışından bahsetmiyorum. Ankara Karapürçek semtinde.

 

Öğrenciler açık lise sistemine kayıtlı. Eğitim programında resmi müfredatın dersleri öğretiliyor. Beraberinde öğrencinin hem dünya hem ahiret hayatına hazırlandığı, “mükemmel insan işte böyle olur” denilebilecek bir sistem. Risale-i Nur eğitimi profesyonel olarak ve sistem yaklaşımı içinde yapılıyor. Henüz müfredat programlarını geliştirme aşamasında.

 

Bilindiği gibi açık lise programları düz liseyi okuyamayan öğrencilerin veya dışarıdan lise diploması almak isteyen yetişkinlerin kayıt olduğu milli eğitim bakanlığının bir uygulaması. Öğrenci seviyesinin ne olabileceğini tahmin ediyorsunuzdur. Ama burada öyle değil işte. Fen lisesi ayarında öğrenciler geliyor. Seçme ile alıyorlar. Hem lise derslerini havada geçiyor hem de üniversitede istedikleri bölüme girebilecek şekilde hazırlanıyorlar. İşte bu kampüsün fedakâr yönetici ve öğretmenlerinden süper ikili genç eğitimcinin yaptığı sunum biz katılımcıları adeta büyüledi.

 

DEG MÜFREDAT PROGRAMI VE 25 YILLIK DENEYİM

 

Diğer tarafta Diyarbakır Eğitim Grubu’nun (DEG) geliştirdiği 25 yıllık tecrübe birikimi ile uluslararası sistemleri de inceleyerek hazırladıkları eğitim seti var. İlk öğretim birinci kademeden başlayıp, ikinci kademe, lise ve üniversite kategorisinde 4 kitaptan toplamda 44 kitap olan setlerin nasıl uygulandığını Prof. Dr. Mehmet Aybak sundu. Hafta sonu kısa süre için hazırlanmış ama Risale-i Nurun bütün konularını her seviyede öğrenciye göre hazırlanıp sunulması… Bu hizmetlerin organizasyonunda eğitim faaliyeti yanında muazzam bir destek hizmetler organizasyonu var. Yeme içmeden tutun, musluk tamiri yapan teknik hizmetlere, sağlık hizmetlerine, spor ve sosyal etkinliklere varıncaya kadar her detayın düşünülüp uygulandığı muazzam bir sistem. İlkokul döneminde bu sistem içinde yetişmiş şu an profesör olmuş insanlar var. Yukarıda bahsi geçen kapsamlı iki program Risale-i Nur faaliyeti yapan iki hizmet grubumuzun geldiği seviyeyi gösteriyor. Birbirlerinden istifade edebilecekleri alanlar ortaya çıktı. En kısa sürede birbirlerini ziyaret edip imkan ve sistem paylaşımı yapacaklar.

 

KIRK YILI AŞKINDIR KESİNTİSİZ SÜREN HİZMET AŞKI

 

Diğer taraftan 1970’li yılların başından beri Medrese-i Nuriye olarak bilinen evlerde binleri bulan talebenin yetişmesinde vakıf tabir ettiğimiz hizmet gönüllüsü eczacı Haşim Gayberi’nin bir dershanedeki uygulamalarının paylaşımını onun adına çalıştayın bir oturumunu yöneten ve aynı sistemin yetiştirdiği Eğitimci Münir Yükselmiş yaptı. Uzun yılların ve gelişen şartların tecrübelerinden süzülen uygulamaları bir tebliğ olarak sunuldu.

 

Dr. İsmail Benek Risale-i Nur eğitiminde yeni hedef ve stratejiler konulu tebliğinin ana teması “Her hane bir dershane” olan mesajı hafızalarda kalıcı cümleydi. Kırk yıllık bir hafızadan kalanlar, lise, üniversite yılları ve bir dönem çalışma hayatının ilk yıllarında da aynı talebe evlerinde kalmış bu fakir de bir sunum yaptı.

 

MEDRESE-İ NURİYEDEN HAYATA HAZIRLIK

 

Eğitimci olarak hayata atılmış iki çocuğu da üniversite öğrenimi yıllarında dersanede kalmış babanın bugün söyleyecekleri çocukların sağlam iman dersini almaları yanında reel hayata da hazırlanmaları üzerinde durdu. Medrese-i Nuriyede tahkiki iman derslerini alan bir gencin hayatını sürdürmesi imani bir bakışla hayatın pratiklerini ifrat ve tefritler arasında savrulmadan nasıl olabilir? Hayatın öncelikleri ve sağlam hayat değerleri ile donanım birinci öncelikli şart olmakla birlikte iş hayatında, aile hayatının pratiklerinde akvaryumdan çıkmış balık gibi şaşkınlıklar yaşadıklarına dikkat çekmek istedim.

 

Dersanelerimizin ve vakıf elemanların güçlü yönleri ve zayıf yönleri ile yaşanmış aksaklıkları paylaşmayı uygun gördüm. Talebelik hayatında ev-okul arasında başka bir alandan habersiz gençler mezun olunca uzaydan gelmiş gibi iş hayatının, sosyal hayatın gerçekleri ile yüzleşiyor. Teoride bildikleri pratik hayatla uyuşmadığını görüyor. Yanlış örneklerin peşine düşebiliyor, yanlış evlilikler yapabiliyor. Ve daha birçok sürprizlerle karşılaşanların sosyal hayatın realitesinden bunalıp dava ve hizmet gibi gönüllü katkı yapması gereken çalışmalara katılamıyor. Genelleme yapmak doğru değil ama tekrar eden örneklerin sayısı azımsanamayacak kadar çok oluyor maalesef. Mânevi olarak yetişmiş insan, entelektüel sermaye çok kıymetli.

 

Özetle üniversite tahsili yapan öğrenci gerek iş hayatının gerekse sosyal hayatın gerçekleri ile tanıştırılmasının gereğine inanıyorum. Özellikle evlilik gibi hayatına hazırlık için eğitim seminerleri düzenlenmesi gerekir diye düşündüğümü ifade etmeye çalıştım.

Eğitim çalıştayında daha çok güzel şeyler sunuldu. İleride daha sık periyotlarda buna benzer organizasyonların yapılmasına çok ihtiyaç olduğunu anladık.

 

Risale-i Nur eksenli bütün hizmet gruplarının temel prensip ve yaklaşımlarının hedef ve vizyonlarının aynı olduğunu gördük. Model ve metodolojideki farklılıkların medeni bir ortamda paylaşılması, herkesin diğerini samimi tebrik etmesi ne kadar güzel bir tablo idi.

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.