Fakat her çocuk olduğu gibi Almanya´daki çocukta sahura gözlerini ovuştura ovuştura kalkar. Uykunun en can alıcı yerinde uyandırıverir onu bir tatlı davet sesi. Bazen o sesi duymamazlıktan gelir. Çünkü çok sever „hadi kalk yavrum“ diyen sesi. Bekler bir kaç defa demesini.
Ve sonunda o da kalkar. Belki yüzünü yıkar belki de unutuverir ama, aceleyle bir şeyler atıştırmaya koyulur. Arada sırada heyecanla, “ne kadar kaldı imsağa”? sorusunu masadakilere sorar.
Daha cevabı almadan çok hızlı bir şekilde yemeye devam eder.
Gün boyu annesinin yanı başından ayrılmaz. Sürekli mutfağın etrafında git gel yapar. Durmadan okuyamadığı saate bakar ve saatin kaç olduğunun söylenmesini ister.
Bazen, “üffff” daha çooook var diyerek veryansın eder.
Annesine, azıcık su içsem orucuma bir şey olur mu sorunu sormaya başlar.
Açlık ve susuzluk düşer aklına. En sevdiği çikolatasını gizlice yer kapı arkasında.
Buna rağmen çocukca oruç tutmaya devam eder.
Midesinden çıkan garip sesleri arkadaşına da dinletir “duydun mu sen de Mehmet? midem çok açıkmış”, der.
Birlikte mide sesi dinlerler Ali ile Mehmet.
Ve yarım orucu açma vakti gelir. Çok mutludur yine, bu sefer sevincinden unutur ellerini yıkamayı.
İşte yarım gün tutulan oruç böylelikle son bulur. Gözlerdeki mutluluk sofraya yansır. Aile mutludur, tutan da. İyi bir niyet ile satılmış ve satın alınmıştır yarım oruç. Satan da satın alanda mesûd olurlar.
Başka bir hazırlık ve heyecan vakti daha gelmiştir. Hep birlikte abdestler alınır.
Teravih namazı kılmak için en yakın camii´lere gidilmek üzere yollara düşülür.
Teravih namazı kılarken, yanında duran arkadaşına omuz atmak zevk verir ona.
İmam Fâtiha sûresi´ni okuduktan sonra, gür bir eda ile „AMİNNN“ sesleri yankılanır. Bazen en gür sesi kim çıkaracak diye yarışırlar.
Secdeye gidildiğinde ise, kimin çorabı yırtık kiminki değil onu incelerler.
Kıkırdayabilmek için fırsat kollarlar. Ama yine de secdeye alınlarını koymaktan vazgeçmezler.
Hep bir selâm verdikten sonra sitemlerin ardı arkası kesilmez. Camii´de onlarla birlikte namaz kılan bazı büyüklerin şikayetlerini dinlerler.
Ama Onlar yılmazlar. Fırçalanmalarına rağmen bir diğer rekata imam ile niyetlenirler. Aralarda ki söylenen Sâlâvatları bağıra bağıra söyleme gayreti gösterirler.
Namazda oruç gibi, kimi gün yarım namaz, kimi günde ise tam namaz kılınır.
Camii´ye veda vakti geldiğinde sırf uslu durdukları için değil de, Namaz ibadetlerini eda ettikleri için şeker verenleri bir başka sever onlar.
Ve yarına ruhen hazırlık yapmaya başlarlar.
Yarım Oruç, yarım ya da tam Tervih Namazı…
Bir çocuğun tuttuğu yarım oruç, Türkiye´de de Almanya´da da aynı. Yani değişen bir şey yok.
Pınar Kibar / Almanya-haber7