Peygamberimizin sünnetinden 'öfke' tedavisi

Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Belma Şahin, öfkelenmenin çabuk yaşlandırdığını söyledi.

Haber Yorum Serdar Aslan:
RİSALEHABER - Stres ve öfkenin yüz kasları dahil vücut kaslarınızda kasılmaya yol açtığını dile getiren Op. Dr. Belma Şahin, “Kasılma arttıkça ve tekrarlandıkça cilt üzerinde çizgilenmeler oluşturur. Bunlar zamanla endişe ve kızgınlıkla beraber kaş çatma kırışıklıklarına dönüşür. Kronik gerginlik ve stres sırasında cilt oksijen ve beslenme sıkıntısı çeker ve bu da hücrelerde hasar ve yaşlanma belirtilerine davetiye çıkarır" dedi. 

Op. Dr. Belma Şahin, öfke ile mücadele için "Gerekirse terapiste gitmekten çekinmeyin, stres ile baş edin ve ona karşı en güçlü silahınız olan gülümseme ve kahkahanızı hayatınızdan eksik etmeyin. Stresin sizi esir almasına izin vermeyin, hayatta her zaman dertler olacaktır duygularınızı kontrol etmeyi öğrenin” dedi.

Bilindiği üzere gülümsemek, sinirlilik haliyle gerilen kasların pozisyonlarını değiştirmeye zorlayacağından öfke ile mücadelede etkili bir yöntemdir. Zira Peygamber efendimiz (sav) çok zaman mütebessim idi. Fakat haberde tavsiye edilen 'kahkaha' için aynı şeyleri söylemek de mümkün değildir. Peygamber efendimizin (sav) sünnetinde öfke ile mücade etmenin çareleri daha başkadır. 

Gülümsemek, güler yüzlü olmak ve az gülmek sünnettir. Bunlarda sadaka sevabı vardır. Bunlar kalbe hayat verir. Ruha huzur verir. İnsanları kaynaştırır, insanlar arasında güven, sıcaklık ve yakınlaşma meydana getirir. Dostlukları arttırır. Düşmanlıkları öldürür, husûmeti kırar. Kırgınlıkları önler. Şeytandan gelen kini, nefreti, öfkeyi, kızgınlığı, küskünlüğü söndürür ve yok eder.

Peygamber Efendimiz (asm) gülümserdi ve güler yüzlü idi. İnsanlara somurtmazdı. Kızdığında kızgınlığını belli etmezdi. 

İşte insan kendinde bulunan inat, hırs, öfke gibi bütün his ve duyguları hayırlı şeylere yönlendirebilir.

Bunun gibi sinirlenme duygusu, Allah’ın düşmanlarına ve zalimlere sinirlenmek için verilmiştir. Bu noktadan Müslümanlara sinirlenmek ve onlara kin beslemek caiz değildir. Sinir duygumuzu yerinde kullanmaya çalışacağız.

Sinirlendiğimiz zaman ne yapmalıyız?

1. Bildiğiniz gibi önce hastalığın önüne geçmek daha önemlidir. Yani koruyucu hekimlik gibi, manevi hastalıklarımıza karşı da önceden tedbir almak gerekiyor.

2. Böyle bir durumda hemen abdest almak ve mümükünse iki rekat namaz kılmak. En azından bulunduğumuz konumu değiştirmek. Ayakta isek oturmak, oturuyorsak uzanmak gibi.

3. Eğer namaz kılma imkanı yoksa Kur'an-ı Kerim okumak. Yüzünden okuma fırsatınız yoksa bildiğiniz sureleri ezberden okumak. Örneğin, Nas, Felak, İhlas, Fatiha, Ayet el-Kürsi gibi.

4. Ölümü düşünmek. Çünkü ölüm bize dünyaya gelişimizi ve en önemli vazifemizin Allah’ın rızasını kazanmak olduğunu hatırlatır.

5. Huzursuzluğun, bunalımın, stresin en önemli bir kaynağı da şu güzel ifadelerle nazarımıza sunulmuş:

“Bir şey ‘ma vudia leh’inde istihdam edilmezse atalete uğrar, matlup eseri göstermez.” (Sünuhat)

“ma vudia leh”, bir şeyin yapılış gayesi mânâsına geliyor. Gözün vazediliş, yâni yaratılış gayesi görme... Onu tatların kontrolünde kullanmaya kalkarsanız o âlete zarar verir ve rahatsız olursunuz.

Her duygusunu ve hissini rıza dairesinde ve istikamet çizgisinde kullanan insanlar dünyada da bir nevi cennet hayatı yaşarlar.

Öfkeyi tedavi etme yolları

Yerilen öfkeye karşılık, Peygamberimizin pratik tedavi tavsiyelerini görüyoruz. Öncelikle fitnenin kaynağı, öfkenin baş sorumlusu olan şeytandan Allah’a sığınmayı tavsiye etmekte yine “gazap, şeytandandır, şeytan ateşten yaratılmıştır, ateş ise su ile söndürülür; biriniz öfkelendiği zaman abdest alsın” buyurarak abdest almanın öfkeyi teskin edeceğini ifade etmektedir.

Kızgınlığın insanlığın kalbinde bir kor olduğunu ifade eden Peygamberimiz, öfkelenen kimsenin toprağa yapışmasını tavsiye etmektedir. İmam-ı Gazali, bu tavsiyeyi; “insanın topraktan yaratıldığını düşünmesi ve böylece huzura kavuşması” olarak değerlendiriyor.

Hz. Peygamber’in öfkeyi tedavi etme yöntemi olarak belirttiği tavsiyelerinden bir diğeri de, susmaktır. Bunun yanında pozisyon değiştirmeyi de tavsiye ederek “Biriniz ayakta iken öfkelenmişse, otursun. Eğer oturmak fayda vermiyorsa yatsın, uzansın” buyurmaktadır. Bir başka tavsiyesinin de sabır timsali ideal şahsiyetleri örnek almak olduğunu görüyoruz.

 

Kaynak: İha, sorularlaislamiyet.com

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.

Özel Haberleri