Peygamber Efendimizin (asm) doktorlar hakkındaki müjdesi

Peygamber Efendimizin (asm) doktorlar, sağlık çalışanları için söylediği bir müjde, hekim olmaya yönelik bir teşviki vb. bir hadisi mevcut mu; dinimizde bu yönde bir teşvik var mı?

"... Kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesat çıkarmamış birisini öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de onu diriltirse (ölümden kurtarırsa) bütün insanları diriltmiş gibi olur..." (Mâide, 5/32)

mealindeki ayete göre, bir insanı yaşatmaya vesile olmak, bütün insanları yaşatmak gibi kıymetli ve değerli bir vazifedir. Elbette bunun sevabı da ona göre büyük olacaktır.

Bir doktor, ölmek üzere olan bir hastayı tıbbî müdahalelerle hayata dönmesine vesile oluyorsa; bir yönetici bütün hızıyla devam eden bir savaşı durdurmak için gayret sarfediyor ve durduruyorsa; bir memur açlıktan ölmekte olan insanlara gıda yardımı yapan insanlarla çeşitli tabiat âfetleri sebebiyle hayatını kaybetmek üzere olan insanları kurtarıyorsa, bütün bunlar ve benzerleri aynı görevi yapmaktadırlar.

Hayata hizmetin öneminden dolayı, alimlerimiz, Tıp İlmini farz-ı kifaye olarak değerlendirmişlerdir. (bk. İhyau ulumiddin, 1/23) Bu açıdan dindar bir doktorun öğrendiği ilim ve yaptığı hizmet ile farz sevabı aldığı söylenebilir.

Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm), sahabeye sağlıklarına düşkün olmalarını tavsiye ederken, hastalandıklarında da en iyi doktoru arayıp bulmalarını emretmiştir. Bu konuda yaşanan bir örnek, Onun bu konudaki örnek hassasiyetini vurgulamaktadır:

Zeyd bin Eslem anlatır:

"Bir kişinin yarası azmıştı. Peygamber (asm) onun için Beni Enmâd kabilesinden iki tabip getirdi. Onlara sordu ki:

"Hanginiz iyi tabiptir?" Dediler ki:

"Şu birimiz" ve de sordular ki: "Yâ Resûlullah, tıpta hayır ve fayda var mıdır?" Buyurdu ki:

"O, dert verdi, devasını da göndermiştir." (bk. Önder Çağıran, Tıbbi Nebevi, 1. Baskı, Boğaziçi Yayınları, İstanbul 1996)

*

Başka bir rivayete göre Sad İbn Vakkas hastalanmış Hz. Peygamber (asm) ziyaretine gitmiş. Sad'ı evinde hasta yatar görünce,

"Haris bin Kelde'yi çağırın, O iyi bir hekimdir, sizi tedavi etsin." buyurmuştur. (Ebu Davud, Tıb 12)

Bu rivayet, tıpta uzmanlığın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

*

Diğer taraftan Peygamberimiz (asm), "Kim bilgisi olmadığı halde hekimlik yapmaya kalkışırsa, sebep olacağı zararı öder." (Ebu Davud, Diyat 23; Nesai, Kasame 41) buyurarak, doktor sorumluluğuna dikkat çekmiştir.

Şunu önemle ifade etmek isteriz ki, hayata hizmet edenlerin dikkat eitmesi gereken en önemli konu, kendi ebedi hayatlarını da kurtarmaya çalışmalarıdır. Başkalarının geçici dünya hayatlarına bu kadar önem verip, kendi ebedi hayatlarını unutanlar, hayatın manasını ve önemini anlamamış demektir.

Nitekim, Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin bir doktora yazdığı mektup şöyledir:

"Merhaba ey kendi hastalığını teşhis edebilen bahtiyar doktor, samimî ve aziz dostum."

"Senin hararetli mektubunun gösterdiği intibah-ı ruhî şâyân-ı tebriktir. Biliniz ki, mevcudat içinde en kıymettar, hayattır. Ve vazifeler içinde en kıymettar, hayata hizmettir. Ve hidemat-ı hayatiye içinde en kıymettarı, hayat-ı fâniyenin hayat-ı bâkiyeye inkılâp etmesi için sa'y etmektir. Şu hayatın bütün kıymeti ve ehemmiyeti ise, hayat-ı bâkiyeye çekirdek ve mebde ve menşe olması cihetindendir. Yoksa, hayat-ı ebediyeyi zehirleyecek ve bozacak bir tarzda şu hayat-ı fâniyeye hasr-ı nazar etmek, ânî bir şimşeği sermedî bir güneşe tercih etmek gibi bir divaneliktir." (Barla Lahikası, 68. Mektup)

Sorularla İslamiyet

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.

İslam Haberleri