Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c),Sâd suresi 21-25. ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor:
21-Hem sana o da‘vâcıların haberi geldi mi? Hani ma‘bed(in duvarın)a tırmanmışlardı.
22-O vakit Dâvûd’un yanına girmişlerdi de (Dâvûd) onlardan ürkmüştü. Dediler ki: “Korkma! (Biz) birbirimizin hakkına tecâvüz eden iki da‘vâcıyız; şimdi (sen) aramızda hak ile hükmet; haksızlık etme ve bizi (doğru) yolun ortasına çıkar!”
23-(Onlardan biri şöyle dedi:) “Doğrusu bu benim kardeşimdir; onun doksan dokuz koyunu var. Benim ise tek bir koyunum var. Böyle iken: ‘Onu bana ver!’ dedi ve tartışmada beni yendi.”
24-(Dâvûd:) “Doğrusu (o,) senin koyununu kendi koyunlarına (katmak) istemekle sana haksızlık etmiştir! Zâten şübhesiz ortakların birçoğu, birbirlerine gerçekten haksızlık eder; ancak îmân edip sâlih ameller işleyenler müstesnâ! Onlar ise ne kadar azdır!” dedi. Dâvûd (böylelikle) kendisini imtihân ettiğimizi sezdi (anladı); hemen Rabbinden mağfiret diledi, rükû‘ ederek (secdeye) kapandı ve (Allah’a) yöneldi. (*)
25-Bunun üzerine (biz de) ondan bunu (bu zellesini) affettik. Ve şübhesiz ki katımızda onun için elbette bir yakınlık ve güzel bir âkıbet vardır.
(*) Bu âyet-i kerîme, Kur’ân-ı Kerîm’deki on dört secde âyetinin onuncusudur. Tilâvet secdesinin ta‘rîfi için; bakınız;
(sahîfe 175, hâşiye 2)