Ölüm öyle gerektiği için korkunç görünür

Misafir Kalem

Colin Turner
(İngilizce aslından çeviri Muhammed Şeviker)

Eğer ölüm güzel görünseydi, hepimiz ona koşardık. Eğer onu sevimli görseydik, onu çok erken isterdik. Eğer intihar serbest olsaydı, nicemiz o seçeneği tercih etmiş olurdu… Kaçımız çoktan o seçeneği tercih etmiş olurdu?

Ne var ki ölüm sevimli değil ve bunun geçerli bir sebebi var. Hayatın hedefi ondan kaçmak değil, hayattayken onun ötesine geçmektir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ölmeden önce ölünüz.” İşte bu bizim yolumuz olmalı.

Hayata değil, bizi ona bağlayan tüm vehimlere, illüzyonlara, beden, benlik duygusuna, dünyevî putlarımıza, imkânsız hayallerimize ve aldanışlarımıza olan bağlılığımızı koparmaya çalışmalıyız.

Ve bu kopuş süreci ilk başta acı verici –hatta tiksindirici– olmalıdır. Aksi takdirde, kimse hayatın mahiyetini, maksadını öğrenmek için oyunda yeterince uzun süre kalmazdı.

Gerçekte, çoğu insan ölümden korkmaz; ölme sürecinden korkar. Günden güne çözülüp dağılmaktan, kontrolü kaybetmekten, yetilerini yitirmekten korkarlar. Ama bu süreç başlı başına bir rahmettir. Nefse, asla tutamayacağı şeyleri bırakmayı, teslim etmeyi öğretir.

Ölüm, kötü olduğu için değil; altında rahmet örtülü olduğu için korkunç bir yüz taşır. Ve o rahmet yalnızca, onu ortaya çıkaracak kadar uzun süre yaşamamız için örtülmüştür.

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.