Nurcular, pilâvcılar, Konya müftüsü

Yavuz DONAT

Ufuk turu
Siyaset ve din...
Derin konudur.
Siyaset-tarikatcemaat ilişkileri... Devletin bir kesimi bundan rahatsız olmuştur.
Ama... Çok partili dönemde... Bunlar hep konuşulmuştur.
İşte yine gündeme düşüverdi: Hükümet ile cemaat arasında neler yaşanıyor?
Yargı-MİT-Polis-Siyaset sorununun arka plânında, AK Parti ile cemaatin bilek güreşi mi yatıyor?

Nurcular, pilâvcılar, Konya müftüsü
Menderes dönemine kadar gitmeyelim... Konuyu çok dağıtırız.
Demirel döneminden başlayalım.
1964... Demirel Adalet Partisi'ne Genel Başkan seçilince...
1965... Adalet Partisi tek başına iktidara gelince...
Başbakan Demirel'e az mı saldırıldı?
Adalet Partisi'nin kapatılması için az mı uğraşıldı?

***
Önceleri "şu" söylenmişti:
- Nurcular ile pilâvcılar (o dönemde böyle bir cemaat vardı) devlette kadrolaşıyorlar... Başbakan'ın himayesinde.

***
Daha sonra Demirel "bizzat İnönü tarafından ve TBMM kürsüsünde" şöyle eleştirilmişti:
- Demirel hükümeti iki ayağa dayanıyor: Biri Said-i Nursi'nin cemaati... Diğeri Konya müftüsü.( Tahir Büyükkörükçü.)

Konu derin... Yarın
Adıyamanlı Mehmet Raşit Erol Hoca, 12 Eylül ihtilalinden sonra "sürüldü."
Batı'da bir ilçede "3 odalı bir evde" ikamete tabi tutuldu.
Hoca... 10 kişilik aile.
"Daha büyük bir ev tutmak" istiyor... Ama "yasak."
Özal "onun sorununu" da çözdü... Mehmet Keçeciler çok iyi bilir... Devredeydi.
"Hoca... Cemaati... Adıyamanlılar", siyasete atılınca Özal'a çalıştılar.
***

Söyledik... Derin bir konu.
Öyle bir günde anlatılamaz.
Yarın da devam edelim... Ve "iki günde" özetleyelim.

Nakşibendîler
Nakşibendîler...
Onlar daha ziyade "Erbakan'cı."
Ama... Turgut Özal... Korkut Özal... İkisi de Nakşibendî. Özal siyasete girince, onun "Nakşibendîler ile ilişkisini" Korkut Özal yürüttü.
***

Mehmet Efendi... Nakşibendiler'in lideriydi.
1980 ihtilalinden sonra öldü.
Turgut Özal gitti, Kenan Evren'le görüştü... Bu görüşmeden sonra da Mehmet Efendi'nin cenazesi "Süleymaniye'nin avlusuna" gömüldü.
Nakşîler, Özal'ın bu jestini hiç unutmadılar.

1980'den önce
Kemal Kacar.(1917-2000) "Süleymancılar" diye bilinen tarikatın lideriydi. 1980'den önce Adalet Partisi milletvekiliydi.
Sadece o değil... "Süleymancı" başka milletvekilleri de vardı. "Nurcu" milletvekilleri de.
***

1980'de ihtilâl olunca Kemal Kacar tutuklandı... Yargılandı... Sonra serbest kaldı. Avukatı kim miydi? Prof.Dr. Muammer Aksoy.
1980'den önce ikisi de (Kacar ve Aksoy) İstanbul milletvekiliydi... Biri Adalet Partisi'nden, diğeri CHP'den.
"Dostlukları" vardı.

1980'den sonra
Turgut Özal, Anavatan Partisi'ni kurunca... Elbette "tarikatlarla, cemaatlerle" temas etti.
Hatta... Onlardan "isim" bile istedi. Örneğin Süleymancılar... Özal'a "3-4 isim" önerdiler. Cevdet Akçalı bunlardan sadece biri.(1980'den önce Adana Milletvekili'ydi.) 1983'te İstanbul'dan (ANAP) seçildi. Süleymancı cemaat... Evet... Özal'a oy verdi.

Takunyalılar
Turgut Özal... Korkut Özal... 1980'den önce "takunyalı biraderler" diye bilinirlerdi.
Onlara sahip çıktığı için... Onları yüksek görevlere getirdiği için... Demirel çok eleştirilirdi. Prof.Dr. Nevzat Yalçıntaş da aynı ekiptendir. (Özal'cı.)
"Başka bürokratlar" da vardı.
DPT'de veya görev yaptıkları bakanlıkta, namaz kıldıkları için "takunyalı" diye anılırlardı.
***

Hatırlıyoruz... Demirel'e yine "onlarla ilgili şikâyetler" gelmişti de...
Başbakan sinirlenmişti:
- Özal kardeşlere dair hiçbir eleştiri dinlemek istemiyorum.

Sabah

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.