Ya ahiret olmasaydı?

Mustafa ÖZCAN

Bir an düşünsek ve ahiretin olmadığını farz etsek, neyimiz eksik kalırdı? Ya da kötüler ne kazanır, iyiler ne kaybederdi? Dünya yarım kalmış amellerin bütünüdür dersek yanlış söylemiş olmayız. Bu nedenle dünya natamam bir süreçtir. Bu süreci tamamlayan ahiret boyutudur. Dünya yakın plan, ahiret öncesi dönem demektir. Ahiret ise arka veya uzak plandır. Dolayısıyla dünya ahirete göre şekillenmiştir. Ona muhtaçtır. Ahiret de dünyaya göre şekillenmiştir. Birbirlerini tamamlarlar. Hesap, kitap, mizan, sırat, cennet, cehennem ve rüyetullah dünyanın uzantısı ve ondan taşan kavramlardır. Ahiret mükafat veya cezalandırma yeridir. Dolayısıyla ahiret olmasaydı büyük bir kesinti olacaktı. Süreç kesintiye uğrayacaktı. Ameller karşılıksız kalacak, boşa gitmiş ve heder olmuş sayılacaktı. Hesaplaşma yarım kalacaktı.

Bu dünyada küfür-iman muvazeneleri yaşanmıştır ve bu mücadelenin tarafları orada mürafaa/duruşma halinde olacaklardır. Burada final duruşmalar yaşanacak ve haklı haksız birbirinden ayrılacaktır (vemtazu’l yevme eyyühe’l mücrimun). Herkes herkesten hakkını alacaktır. Ahiret olmayınca bütün bunlar yarım kalacak ve sekteye uğrayacaktır. Ahiret dünyanın semeresidir ve ahiret olmayınca dünya da semeresiz kalacaktır. Bediüzzaman da ahiret olmasaydı neler yaşanacağını şu veciz sözleriyle anlatıyor: "Zalim izzetinde, mazlum zilletinde kalıp buradan göçüp gidiyorlar. Demek bir mahkeme-i kübrâya bırakılıyor."

Dünya ile ahiret mizanın iki kefesi gibidir ve burada adalet tartılır. Ahiret kurulmazsa adalet atıl kalır. Mazlumlar ahlarını alamazlar. Vahlarını çıkaramazlar. Zalimler de yaptıklarıyla kalırlar. Demek ki ahiretin yokluğu muhal farz kötülere çalışırdı. Bu da kainatın adaletsizlik kuralına göre işlediğini ifade eder. Vicdan bunu reddeder.

Mısırlı doktor ve ünlü yazar Mustafa Mahmut 1994 yılında yayınlanan İslam Bir Çukurda (Hendek) başlıklı kitabında bu zeminde şunları yazıyor: "Olmasa bile ahiret mutlaka yaratılmalıydı. Olmasa bile var edilmeliydi. Dünyamıza kötüler musallat olmuş bulunuyor. Dümeninde hilebazlar, aldatıcılar, rüşvet alan ve verenler yalancılar, ikiyüzlüler, münafıklar, katiller cirit atıyor. Bu dünyada en düşükler, en alttakiler en üste fırlamış bulunuyor. Hasisler yükselişte, seffah ve kan içiciler, yönetim erkini temsil ediyor. Deccallar dünyanın küpeştesinde tünekliyorlar. Yalakalar yakalarında şilt ve nişan taşıyorlar. İyilere gelince çukurlarda mağaralarda vakit öldürüyor ve duvarlara sığınarak, aslanın midesindeki lokmaya ulaşmaya çalışıyor. Pisliklerle çevrilmiş başarı hanelerini, caddeleri terk etmiş bulunuyorlar. Şöhret bataklığından ve mevki mansıbın kaygan zeminlerinden uzak duruyorlar. “

Sanki bu satırlar, George Orwell’in iğneleyici ifadelerini yansıtıyor gibi.

Gazzeli yazar Muhammed Ahmet el Mübayyız'in dediği gibi dünyanın çivisi çıkmış durumda. Mazlumlar zalimler karşısında dertlerini bile dile getirmekten acizler. Mazlum olmak tek başına bile suç karinesi. Hazreti Peygamber (asm) bu yıllara ‘aldatıcı yıllar’ adını veriyor ve bu yıllarda emin kişi hain, hain kişinin de emin sayılacağını ve muamelesi göreceğini ifade ediyor. Müslümanlar zulüm karşısında yüreklerini bile soğutamıyorlar.

Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi nazmında Mehmet Akif Ersoy bunu çok veciz bir biçimde dile getirir:

12 Rebîülevvel 1331(18 Şubat 1913)

Yıllar geçiyor ki, yâ Muhammed,
Aylar bize hep Muharrem oldu!
Akşam ne güneşli bir geceydi...
Eyvah, o da leyl-i mâtem oldu!
Âlem bugün üç yüz elli milyon
Mazlûma yaman bir âlem oldu.

Bazı Müslümanlar katmerli zulümlere maruz kalıyorlar. Bir yerden kaçsalar bile bela kaçtıkları ülkede de kendilerini buluyor.

Haşir süreci adaletin tecellisi ve sağlamasıdır. İmani bir zorunluluk olmaktan öte ahlaki bir zorunluluktur. Öbür alem olmasaydı adalet eksik kalırdı. Belki adalet olmazdı. Ahiret adaletin şahidi ve tanığıdır. El adl ismi ahrete bakıyor.

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.