‘Muhammed’in Allah’ına sığınmak’

Ömer ÇELEBİ

Süreç çok çetin…

Harici ve dâhili düşmanlar var gücüyle taarruzdalar.

Nerde, ne yapacakları, hangi şekilde saldıracakları belli değil.

Bütün terör odakları, anarşist komiteler ve şer şebekeleri bu puslu havada Türkiye’yi boğmanın peşinde.

2016’da çok önemli hadiseleri yaşadık.

Her tarafta yapılan saldırılar yetmiyormuş gibi bir de darbe yaptılar.

Daha doğrusu yapmaya çalıştılar.

Ama o gece Allah, bu aziz ve cefakâr milletin sinesinden korkuyu almıştı.

Ölüme gülerek gidip neticesi muğlak olan bu darbe girişimini Allah’ın izniyle bertaraf ettiler.

Destan yazdılar.

Ancak darbe ile yapamadıklarını sinsice yapmaya tevessül ediyorlar.

2016’yı bitirirken evvela Beşiktaş, sonra da Kayseri ile vurdular bizi.

Fırat Kalkanı’nda 16 kahramanı şehid verdik.

Ve yüzlerce yaralı…

Geleceği dair umudu olan gençler bir bir göçüp gidiyor.

Bütün bu olanlara rağmen, 2016 hüzün yılı iken 2017 için ümitle gece yattık.

Yine kara bir haber daha…

Reina’da, gözü dönmüş saldırgan 39 kişiyi hunharca katletti.

Daha 2017’in ilk dakikalarıydı.

Ümitlerin yeniden neşv-ü nema olduğu bir anda vurdular.

Yine aynı tablo…

Ancak yaralılardan birinin eşinden tüyleri diken diken eden bir ifade kapladı dört bir yanımızı.

Olay anında Reina’da bulunan Sinem Uyanık adlı hanımefendi, yanı başında eşi üç yerden kurşun yemiş ve ağır yaralanmış.

Hastanede gazetecilere olayın dehşetinden bahsederken; ‘o anda Muhammed’in Allah’ına sığınmaktan başka yapacağımız bir şey yoktu’ diyor.

Evet… Yunus Aleyhisselam gibi balığın karnındayken öyle bir zat lazım ki; hem balığa, hem denizin azametine, hem de gecenin karanlığına birden hükmedebilecek.

Yunus Aleyhisselam’ı selametle sahile bırakacak zat.

Aynen öyle de orada bulunanları o anda ölmekten koruyacak ancak Muhammed’in (asm) Allah’ıydı…

O’na sığınmaktı.

O’ndan medet ummaktı.

Zira namlunun ucunda herkes vardı.

İşte bütün ümitlerin tükendiği bir anda Muhammed’in (asm) Allah’ına sığınmaktan başka bir istinad yok.

İster seküler bir birey olarak Reina’nın müntesibi olun, ister Hukka’nın müdavimi olarak bir sosyete bir muhafazakâr, isterse Suriye’de aç-susuz kalıp savaştan kaçan olun.

Hepinizin veya hepimizin Hz. Muhammed’in (asm) Allah’ına sığınmaktan başka kurtuluş reçetesi yok.

Önce O’na dayanacağız sonra da tedbirimizi alacağız.

Ölsek de iyi ki ukba var, iyi ki mücazat ve mükâfat var diyeceğiz.

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.