Merak Edenlere: ‘Nurculuk Nedir?’

Muhammed Numan ÖZEL

Nurculuk, Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin telif ettiği Risale-i Nur Külliyatı etrafında şekillenen bir İslami harekettir. Ehl-i Sünnet itikad ve amelinde olan ifrat ve tecrit anlayışlardan uzak, kendi halinde bir Müsbet hareket anlayışıyla hizmet etmektedir.

Nur Talebeleri genellikle Risale-i Nur eserlerinin Kur’an tefsiri olduğunu ve iman hakikatlerini açıklamaya odaklandığını vurgular. Bu anlatım, samimi bir şekilde iman hizmeti, Kur’an’a bağlılık ve ahlâkî ilkeler üzerine kuruludur.

Nurculuk, bir mezhep ya da tarikat değil, Kur’an’ın çağdaş, manevi bir tefsiri etrafında bir araya gelen bir topluluktur.

Nurcular, bu hareketi “iman ve Kur’an hizmeti” olarak tanımlar ve Risale-i Nur’un, modern çağın materyalist ve ateist akımlarına karşı imanı güçlendiren bir rehber olduğunu ifade ederler.

Nurcular birbirine nurculuğu nasıl anlatır?

Risale-i Nur’un Merkezi Rolü: Nurcular, Risale-i Nur’u Kur’an’ın çağdaş bir tefsiri olarak tanıtır ve onun iman esaslarını aklî ve mantıkî delillerle açıkladığını belirtirler. Bunu eline bir risale alıp okuyan herkes görebilmektedir. Nur Talebeleri bu eserlerin okunması, anlaşılması ve başkalarına aktarılmasının temel bir görev olduğunu vurgularlar. Mesela, Risale-i Nur’un namazın hikmeti gibi konuları derinlemesine ele aldığı, ancak ibadetlerin nasıl yapılacağından ziyade neden yapılması gerektiğine odaklandığı ifade edilir. Bu, sûret ve şekille ilgilenmek değil işin hakikatini anlatmak ve vurgulamaktır. Çünkü hakikatten mahrum kalan kimseler ne sûretiyle meşgul ne de merak ederler. Mahiyet ve hakikat Nur Talebeleri için çok mühimdir.

İman Hizmeti ve İhlas: Nurculuk’ta en temel esas kavram ve ulaşılması gereken niyet “ihlas”’tır. Bu sebeple Allah rızası için çalışmayı merkeze alır.

Nurcular, birbirine bu hareketin dünyevi çıkarlar veya siyasî hedefler gütmediğini, sadece iman kurtarma amacı taşıdığını ifade ederler. Aktif siyasete topluluk halinde değil girmek isteyen olursa ferdî olarak kendi adına siyaset yapabileceğini ifade ederler.

Nurculuk, doğrudan doğruya Kur’an yolu’dur ve İslam’ı yaşamanın bir rehberidir. Ehl-i Sünnet’in -Türkiye başta olmak üzere- bir kalesidir. Hatta şunu ifade etmem gerekir ki bu ülkenin ehl-i sünnet kalmasının en büyük sebebi, en büyük payesi, en büyük nokta-yı istinadı Risale-i Nur hizmetidir. Kimsenin ortada görünmediği zamanlarda ortaya çıkmaya cesaret edemediği zamanlarda binden fazla mahkemeye çıkmış ve hepsinde beraat etmiş bir hizmet anlayışıdır.

Mütalaa Kültürü: Nurcular, Risale-i Nur’u anlamak için “mütalaa” adı verilen ortak okuma programları düzenler. Bu programlar, herkesin anladığını ifade etmesine imkân tanınır ve bir kişinin diğerlerine hâkim olması engellenir. Bu, Nurculuğun kolektif bir anlayış ve öğrenme sürecine dayandığını gösterir. Mütalaa’dan uzak kalan ve sadece kendi çabasıyla anlamaya çalışanlar bu yolda daha yavaş yol alırken mütalaa kültürüyle okuyanlar daha hızlı yol alabiliyor. Tek düze kendi çabasıyla istifade edenler tek akılla hareket ettiği için bazı aksamalar veya yanlışlıklar da mevzubahis olabiliyor.

Misâlleme: Nurcular, Nurculuğu anlatırken genellikle Bediüzzaman’ın hayatından, Risale-i Nur’dan ve Saf-ı evveli teşkil eden Ağabey’lerden misaller verir. Mesela, bir İngiliz öğrencinin “Tabiat Risalesi”ni okuyarak san’at-sanatkâr ilişkisini nasıl etkileyici bir şekilde anlattığı gibi misaller paylaşılır. Bu tür misâller, Nurculuğun evrensel bir mesaj taşıdığını ve farklı kültürlerden insanları etkilediğini vurgular. Veya ateist birisini bir nur talebesi ile olan münazarası neticesinde Müslüman olması, şehadet getirmesi gibi..

Nurculuk Taslar

Nurculukla ilgili eleştirilerde, bazı Nurcuların hareketi yanlış yansıttığı veya abartılı bir şekilde sunduğu iddia edilir. Bu bağlamda, Nurculuğun “taslanması” şu şekillerde karşımıza çıkabilir:

Abartılı Üstünlük İddiaları: Bazı eleştirilerde, Nurcuların kendilerini diğer Müslümanlardan üstün gördüğü, Risale-i Nur’u Kur’an’ın önüne geçirdiği veya Nur talebelerini “cennete ehil” saydığı öne sürülür. Bazı mihraklar Nurcuların risaleleri ibadet haline getirdiğini iddia eder, ancak Nurcular bu tür yorumları reddeder ve Risale-i Nur’un Kur’an’ı anlamaya bir araç olduğunu ifade edilir. Ama bu sadece kuru bir ifade değil hakikatin ta kendisidir.

Risale-i Nur Hizmeti’nin etkisini tesirini kırmak isteyen mihraklar çeşitli yaftalamalarla bu maksada yönelik çalışmaktadırlar. Gerek yazılı basın, gerek görsel basın, gerekse sosyal medya aracılığıyla her argümanı kullanmaya çalışıyorlar. Ya insanların değil ateist olması için veya kendi hizmet hareketlerine katılmalarını sağlama -bir nevi rekabet- sebebiyle.. hatta o kadar ki içeriye adam tutup bu hizmettenmiş gibi gösterip onun yanlış yapmasıyla tüm Risale-i Nur talebelerini de töhmet altında bırakmaya da çalışıyorlar.

Hiyerarşik Yapı ve Taklitçilik: Nurculuğun hiyerarşik bir yapı oluşturduğu ve bazı Nurcuların risaleleri anlamadan taklit ettiği eleştirisi yapılır. Bu, özellikle “abiler” aracılığıyla yönlendirme yapıldığı iddiasıyla ilişkilendirilir. Ancak, Risale-i Nur Hizmeti siyasî maksadlı bir hizmet olmadığı için bu yafta tamamen havada kalıyor.

Hizmetin şahsî anlayış ve ihlas üzerine kurulu olduğunu, hiyerarşinin değil, meşveretin, danışmanın esas alındığını ifade etmek istiyorum. Bunu söyleyenler ya Risale-i Nur Hizmeti’nin mahiyetini bilmeden tabiri caizse kahvene ağzıyla yaptığı lakırdı türünden.

Siyasi ve Etnik Tartışmalar: Nurculuğun, bazı çevrelerce Kürt milliyetçiliğiyle ilişkilendirildiği veya siyasî amaçlar güttüğü iddia edilir. Bu tür eleştiriler, özellikle Said Nursi’nin Kürt kökenine vurgu yaparak hareketi “bölücü” olarak nitelendirir. Ancak Nurcular, hareketin evrensel bir İslam anlayışı sunduğunu ve siyasi veya etnik bir ajanda taşımadığını bir parça Risale okutan görecek ve bu lakırdılara gülüp geçecektir.

Kapalı Topluluk Algısı: Nurculuğun “ser ver, sır verme” politikası izlediği ve dışarıya kapalı bir yapı gibi göründüğü eleştirisi de bulunurlar. Bu, bazı Nurcuların hareketi tanıtırken fazla gizemli veya seçkinci bir tavır sergilemesiyle ilişkilendirilebilir. Oysa Nurculuk herhangi bir özel tören veya üyelik olmadan herkesin Risale-i Nur’dan faydalanabileceğini ifade etmektedir. Hemen hemen bu da boş bir sözdür.

Hülasa: Nurcular, birbirine Nurculuğu anlatırken Risale-i Nur’un Kur’an’ı anlamaya yönelik bir rehber olduğunu, iman hizmetini ve ihlası merkeze aldığını vurgular. Bu anlatım, genellikle samimi, delile dayalı ve evrensel bir İslam anlayışına odaklanır. Lâhikalar hizmetin usul ve esaslarını ders vermektedir.

Nurculuk, Kur’an ve sünnete bağlı, mezhep veya tarikat olmayan ve herkesin istifadesine açık bir iman hizmetidir.

Risale-i Nur Külliyatı ise toplam 20 cilden oluşan çağdaş bir Kur'an tefsiridir.

İnternet çağı ve bilgiye erişimin sıkıntılı olmadığı bir zamanda yaşadığımız hepimizin mağdurları dolayısıyla hangi konu olursa olsun duyulan bir şeyi körü körüne kabul etmek yerine araştırmak birçok yanlış anlaşılmanın ve anlamının önüne geçmeye sebep olacaktır.

Selam ve dua ile.

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (9)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.