Dünyanın dört bir yanından milyonlarca Müslüman, hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitmeye başladı. İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, hac ibadetinin asla bir turistik seyahat olmadığını, bunun tam bir kalbi, manevi, insani, kardeşliğe yolculuk olduğunu vurguladı. Dilleri ve renkleri farklı olsa da hacı adaylarının aynı duyguyu paylaştıklarını aktaran Yılmaz, şunları kaydetti:
MERHAMET KUŞANMASI
“Hacı adaylarımıza Hazret-i Peygamberi (sav) ve Asr-ı Saadet’i, sahabileri okumalarını, Hazret-i Peygamber’in (sav) tevhid mücadelesinden haberdar olmalarını istiyoruz. Ve tabii ki ihrama girmenin bize normal zamanlarda helal, meşru olan şeylerin hac vesilesiyle ihram yasağıyla karşımıza çıktığını ama bunun aslında bizi sınamak, irademizi güçlendirmek üzere bir eğitim olduğunu öğreniyoruz. Hac görevinde dilimize, elimize, öfkemize sahip olmayı, herkesle güzel geçinmeyi öğreniyoruz. Aslında ihram yasaklarının asıl amacı budur. Çünkü hac ibadeti insanın özünde ve temelinde bir merhamet kuşanmasıdır. İnsanların en güzelinin olduğu mekana gidiyoruz, mekanların en kutsisinin olduğu, Kabe’nin olduğu yere gidiyoruz ve zamanların en güzeline gidiyoruz.”
Manevi yolculuk
Müftü Yılmaz, haccın yeniden doğuş olduğuna işaret ederek, “İnsanlarımız, hac farizasıyla İslam’ın doğduğu, mekanlara, Mekke-i Mükerreme’ye, Kabe-i Muazzama’ya, Arafat’a, Mina’ya, Müzdelife’ye yolculuğa çıkıyorlar. Ayrıca orada hem zaman tünelinde geçmişe bir yolculuk yapıyorlar hem de Hazret-i Peygamber’in (sav) ashabının yaşadığı çağlara yolculuk yapmış oluyorlar. Bu açıdan hac insanın kendini yeniden inşası anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
Star