Hacca gitmeyene kız verilmiyormuş!
Dünyada benzeri bulunmayan bu sistemin neden diğer Müslüman ülkelerde değil de Malezya’da olduğunun sebebine gelince, bu ülkede hac farizasına diğer milletlerden biraz daha fazla önem veriliyor. Kutsal toprakları ziyaret etmek, sadece dinî anlamda değil ülkenin gelenek ve kültür yapısında da önemli bir yer tutuyor. Hac görevini yerine getirenlerin toplumda büyük saygınlığı bulunuyor. Hatta rivayet o ki, damat belirlenirken adayın hacca gidip gitmemesi büyük önem taşıyormuş.
Tabung Haji’nin geçmişi 1950’li yıllara dayanıyor. Hac Sandığı’nın kurucusu Prof. Dr. Raja Ungku Aziz adlı bilim adamı, o yıllarda Malezyalıların hacca gitmek için çok uzun seneler yastık altında para biriktirdiklerine, bunun yanı sıra evini ve arsasını satan kişilerin varlığına şahit olmuş. Bu yöntemlerin hem bireyin hem de ülkenin ekonomisinde kayıplara sebep olacağını öngören Aziz, konuyla ilgili geliştirdiği projeyi 1959 yılında meclise sunmuş. Ungku’nun önerisi, o sıralarda Malezya’ya ziyarette bulunan Mısır Baş Müftüsü Şeyh Muhammed El-Shaltout tarafından da büyük takdirle karşılanmış. İlerleyen yıllarda da bugün Lembaga Tabung Haji adıyla bilinen kurumun temelleri atılmış.
Çocuklara doğar doğmaz hesap açıyorlar
Kusursuz işleyen sistem sayesinde Malezya’dan hacca ya da umreye gitmek isteyenler gönüllü olarak bu sandığa üye olabiliyor. Kişiler malî durumuyla orantılı olarak söz konusu fona aidat yatırıyor. Üye olunan tarih ve aidat miktarı uyarınca adayın hacca gidebileceği tarih belirleniyor. Bazı aileler ise çocuklarına doğar doğmaz hesap açıyor ve çocuk 20’li yaşlara gelince hacca gitmeye hazır hale geliyor. Kutsal topraklarda bizdekinin aksine çok sayıda genç Malezyalı hacıya rastlanmasının sebebi de bu olsa gerek.
Tabung Haji, 2011 yılında ilk kez bazı Malezyalı blog sahiplerine sponsor olarak, onları kutsal topraklara götürmüş. Kuala Lumpur’da yaşayan Zainol Abideen de onlardan biri. 56 yaşındaki Abideen, Mahaguru58 adlı blogunda takipçilerini İslâm ve Malezya’daki İslâmî hayat konusunda bilgilendiriyor. Tabung Haji konusunda da kapsamlı bilgi sahibi aynı zamanda. Ortalama bir Malezyalının ayda 100 ringit (yaklaşık 70 TL) gibi cüzî bir miktarı fona yatırdığını söyleyen Abideen, bir kişinin hacca gidebilmesi için yaklaşık 15 bin ringit’e ihtiyacı olacağı varsayıldığında 10 yıl gibi bir sürede bu paranın fonda birikeceğini kaydediyor. Abideen, sistemin avantajlarını ise şu şekilde sıralıyor: “Ayda 100 ringit tasarruf yapmak için çok zengin olmak gerekmiyor. Böylece orta sınıf da zora girmeden hac farizasını yerine getirebiliyor. Ayrıca paran Malezya hükümetinin garantisi altında. Çalınması ya da batması mümkün değil. Malezya hükümetinin, Tabung Haji’yi dünyanın en iyi hac yönetimi olarak tanıyan Suudi Arabistan ile çok iyi ilişkileri var. Bu da hacıların Mekke, Medine’de yaşayabilecekleri muhtemel sıkıntıları asgari düzeye indiriyor.”
Mohd Izwan Azir, Malezya’nın önde gelen televizyon kanallarından TV3’ün muhabiri. 2011 yılında Tabung Haji ile hac farizasını yerine getirmiş. Henüz 34 yaşında ve Tabung Haji’de para biriktirmeye 15 yıl önce başlamış. Malezyalıların hac sırasındaki düzenini ve tertibini ülkede saat gibi işleyen sisteme bağlıyor. Azir’in ifadesine göre Hac Sandığı görevlileri adayları hazırlarken sık sık ‘haccın yalnızca dini bir zorunluluk değil aynı zamanda Malezya’nın imajının dünyaya doğru tanıtılması açısından gönüllü bir elçilik vasıtası olduğu’nu hatırlatıyorlarmış. Azir yapılan hazırlıklara örnek olarak adayların hac öncesi Malezya’da temsilî bir Kâbe maketi etrafında tavaf provası yapmasını ve adayların bir gece camide sabahlayarak ‘teheccüd’ namazı da dahil bir çok ibadetin provasını yapmasını gösteriyor.
Azir’in dediği gibi Tabung Haji, hacı adaylarının sadece malî konularıyla ilgilenmiyor. Hac sırası gelenlere en az sekiz ay önceden eğitim ve seminerler vermek de söz konusu kurumun sorumluluğu altında. Hacı adayları için güvenilir uçuş, 24 saat sağlık hizmeti, konaklama ve yemek sağlamak da Tabung Haji’nin yerine getirdiği diğer önemli işleri oluşturuyor.
Zaman