Malazgirt’te 10 bin Kürt askeri Alparslan'ın ordusuna katıldı

10 bin Kürt askeri Alparslan komutasında Bizans’a, Roma’ya karşı savaştı. Devletin kendisi bunu söylüyor

Sosyolog-Tarihçi Müfid Yüksel, "Malazgirt Savaşı"na 10 bin Kürt askerinin de destek verdiğini söyledi.

Kürtlerin PKK ile özdeşleştirilmesine tepki gösteren Yüksel, Hazreti Ebubekir döneminde Müslümanların hem Şam hem Irak’a sefer düzenlediklerini, Hazreti Ömer döneminde de Siirt yöresine hatta Bitlis’e kadar geldiklerini söyledi.

Kürtlerin tarihi geçmişiyle ilgili bilgiler veren Yüksel, sözlerine şöyle devam etti:

"Kürtlerin ana vatanı Zagros dağı denilen bölgedir. Oradan çıkıp etrafa dağılarak tarih sahnesindeki yerlerini almışlardır. İslam öncesinde de Batman çevresine kadar, Dicle’ye kadar gelmişler. Bununla beraber Süleymaniye bölgesine de yerleşmişler. Tarihte ilk önce Mesudiler Kürdlerle diyaloğa geçiyor. Mesudiler Selçuklulardan çok önce yaşamış ve Fütüh-ul Büldan’da, (Ülkelerin Fetihleri) Belazuri’de (Ebü'l-Hasen Ahmed b. Yahyâ b. Câbir b. Dâvûd el-Belâzürî) ve birkaç yerde Kürdlerden bahsedilmiştir."

Kaşgarlı Mahmut’un 'Divanı Lugat-ı Türk' kitabında Ard-ul Ekrad

Kürdlerin tarihi vesikalardaki yerine işaret eden Yüksel, şu bilgileri paylaştı:

"Eski coğrafya kitaplarında hicri 370 yıllarında Müslüman Kürdlerden söz ediliyor. Kaldı ki Malazgirt hicri 470’lerde oluyor. Yani 100 yıl öncesinden kitaplarda Kürdlerin Müslüman oldukları söyleniyor. Bu tarihi kitaplardan birisi de Hudud-ul Alem’dir. Bu kitabın aslı Farsça olmakla beraber hem Arapça hem de İngilizceye çevrilmiştir. Burada da eski ismiyle Cebel denilen şimdiki Hakkâri’den bahsedilmekte ve onların da Müslüman olduğu bildirilmektedir. Sonrasını da söyleyecek olursak, Malazgirt’ten önce daha Selçuklular ortada yokken Kaşgarlı Mahmut’un ‘Divanı Lugat-ı Türk’ kitabında çizilmiş olan bir haritada Ard-ul Ekrad (Kürdlerin vatanı-Kürdistan) diye yazılıdır. Yani en eski kitaplarda Kürdlerden söz edilmektedir. Mesela Ahmed bin Hanbel Müsned’de Meymun bin Caban El-Kurdi’den söz ediyor ve tabiin olduğunu söylüyor. Yani Kürdlerden tabiin olanlar da var. Onun haricinde şeyh Halil El-Kurdi’den de tabiin olarak kitaplarda söz ediliyor. Hatta Osmanlı kitaplarında da hicri 751’de Emeviler’den sonra vefat ettiği belirtiliyor ve kerametlerinden, Ehli-Beyt ile olan ilişkisinden söz ediliyor. Bu kadar tabiin, teba-ı tabiin, âlimler çıkmış. Bunun haricinde Ebu'l Vefa El Bağdadi var. Paris kütüphanesinde bulunan kendi el yazmalarında Kürd olduğu, akrabalarının hatta şeyhinin dahi Kürd olduğu ifade ediliyor. Bu el yazmalarının da bir kopyası bizde mevcuttur ve bunların tamamı Selçuklulardan öncedir." dedi.

"10 bin Kürd askeri Alparslan komutasında Bizans’a, Roma’ya karşı savaştılar"

Alparslan’dan, Malazgirt zaferinden 10 yıl önce Tuğrul Bey'in gelip Bağdat’a yerleştiğini ve orada Kürdlerden oluşan bir askeri birlik kurduğunu hatırlatan Yüksel, sözlerine şöyle devam etti:

"Bundan sonra da Kürdler ve Türkler Abbasi hilafeti ile bir araya gelirler. Ta ki Alparslan gelene kadar. Alparslan önce Kars tarafına gelir ve Şeddadilere el uzatır. Şeddadiler de Müslüman Kürdlerdi ve hâlâ harabe halde olan camileri Ani denilen bölgede bulunuyor. İki tarihi Arapça kaynak olan ‘Sabt İbn-ul Cevzi ve Miratuz Zaman fi Tarihil Ayan’ bu kitap 40 ciltten fazladır. Burada Alparslan Malazgirt’e gelirken yol üzerinde 10 bin Kürt askerinin ordusuna katıldığı yazılıyor. Bu durum farklı bir tarihi kaynakta da aynı şekilde ifade ediliyor. 10 bin Kürt askeri Alparslan komutasında Bizans’a, Roma’ya karşı savaştılar. Bu iki kaynak Selçuklularda asıl kaynaktır. Bununla birlikte Türk Tarih Kurumunda Ali Sevim tarafından Malazgirt zaferi üzerine yazılan eserde de bu iki tarihi kitap kaynak gösteriliyor. Yani devletin kendisi bunu söylüyor, şimdi de farklı konuşuyorlar."

"Birçok Kürt alimi Malazgirt'te yer aldı"

Malazgirt’te Kürtlerin konumuna dikkat çeken Yüksel, "Malazgirt’te de diğer savaşlarda da Kürdlerin rolünün olmadığı söyleniyor. Oysa birçok Kürt alimin, önderin bu savaşlarda yer aldığı, destek verdiği tarihi belgelerle kanıtlanmıştır. Mesela Osmanlı'da yaşanan bir savaşta Seyit Taha’nın müritleriyle birlikte destek verdiği Osmanlı kaynaklarında yazılıdır. Hatta Seyit Taha üzerinden İran’da Soma diye bilinen bir Kürt aşireti Osmanlıyla beraber savaşa katılsın diye ikna ediliyor. Bu belgeler de bizde mevcuttur. Bu büyük projede Müslümanlardan da birkaç grup bu işe alet oluyorlar." şeklinde konuştu.

PKK ihanetini tüm Kürtlere mal etmeye çalışıyorlar

Yüksel, değerlendirmelerini şu sözlerle noktaladı:

"Şimdi diyorlar ki 'Biz PKK ile Barzani ile masada oturduk ve bunlar bizi kandırdı. O zaman Kürdlerin tamamı böyledir.' Aralarında bu şekilde bir düşünce yayılmış ki bu çok tehlikelidir. O zaman da biz 'Neden sadece PKK ile görüşüyorsunuz? Neden sadece onları muhatap alıyorsunuz? PKK haricinde Kürdlerin arasında muhatap alınacak kimse yok mu? Sadece PKK’yi muhatap alıyorsunuz, geriye kalan Kürdler sizin için ne ifade ediyor? Biz bunu televizyonlarda çok söyledik ama o zaman PKK haricinde kimse muhatap alınmadı. Kürd meselesini tamamen bunlarla müzakere ettiler. Rojava meselesinde de bunu yaptılar. Ama bu meseleler üzerinden bir halkı tamamen atmak, yok saymak, onları muhatap almamak ve bu halkın tamamen hain olduğunu düşünmek doğru değildir. Bunu yapmaya kimsenin hakkı yoktur ve her ne pahasına olursa olsun bu meselenin üzerinde duracağız, bu işe izin vermeyeceğiz Bu sorun memleketimizde büyük ayrışmaların ve çatışmaların yaşamasına sebep olur. Böyle bir şeyi asla kabul edemeyiz ve buna mani olmalıyız." 

Nizamettin Aşkın-İLKHA

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Güncel Haberleri