Bismillahirrahmanirrahim
Âişe (ra) rivayet ediyor. Resulullah (asm) şöyle buyurdular:
Kullar içerisinde Allah'ın en çok buğzettiği kimse, kılık kıyafeti amelinden daha hayırlı olan kimsedir. Kılık kıyafeti peygamberlerinki gibi, ameli ise günahkar ve zâlimlerin amelidir.
***
AÇIKLAMA: Bir kısım değerlerin alt üst olduğu, manevî duyguların zayıfladığı toplumlarda değer ölçülerinin de büyük ölçüde değiştiğini görürüz. Böyle toplumlarda insanı insan yapan inanç, ahlâk, fazilet gibi manevî değerler bir tarafa atılır. Bunların yerine para pul, makam mevki, kılık kıyafet ve şan şöhrete göre insanlara kıymet verilir. Meselâ kişinin kılık kıyafeti düzgünse itibar görür. Ama canavar ruhluymuş bu araştırılmaz bile.
Kılık kıyafetin düzgünlüğü, derli topluluğu elbetteki önemli ve gereklidir. Ama ondan daha gerekli olan gönül dünyası ve amelin düzgünlüğüdür. Bozuk davranışlı, kırıcı, yıkıcı, incitici insanlar ne kadar süslü kıyafetler içerisine girerlerse girsinler vicdan sahibi hiç kimseyi memnun edemezler. Hatta nefret kazanırlar. Böyle kimseler sadece insanların değil, Allah'ın da nefretini kazanır.
Bir de dinî kisveye bürünüp Peygamberlerin yolundaymış gibi görünerek dış görünüşüyle insanlara güven verdiği halde amel noktasında günahkâr ve zâlim kimselerin davranışları içerisine girenler vardır ki, bunlar doğrudan doğruya hadiste anlatılan Allah'ın buğzettiği kimselerdir. Bunlar kılık kıyafetlerini, cübbelerini, takkelerini istismar ederler, İslama gölge düşürürler. Bunlar düşmanlardan daha çok İslama zarar verirler.
Bu hadis bu tip istismarcılara dikkat etmemize işaret ettiği gibi bizzat istismarcılara da büyük bir ikaz mahiyeti taşımaktadır. Ya kılık kıyafetlerini davranışlarına uydurup insanları kandırmaktan kaçınacaklar, ya da kılık kıyafetlerine uygun bir ruh hali ve davranış sergileyeceklerdir. Aksi halde Allah'ın buğzundan kurtulmaları mümkün değildir.
(Camiüssağir-56)