Adıyaman'ın Kâhta ilçesinin ilk Nur Talebeleri’nden olan 90 yaşındaki ‘koca Çınar’ı Hacı Mehmet Doğan,ne pahasına olursa olsun hürriyet ve istiklal için kanlarının son damlasına kadar devleti ve hükumeti savunmaya mecbur ve mükellef olduklarını belirtti.
15 Temmuz darbe girişiminden bu yana ilerleyen yaşına rağmen her gece demokrasi nöbetinin tutulduğu M. Kemal Caddesindeki alana gelerek burada vatandaşlarla birlikte sabahlara kadar nöbet tutan Kâhta’nın ilk Nur Talebeleri’nden olan 90 yaşındaki ‘koca Çınar’ Hacı Mehmet Doğan, darbe girişiminin 25 günündeki demokrasi nöbetinde Kâhta İlçe Kaymakamı Ahmet Gazi Kaya’nın talebi üzerine meydanı dolduran kalabalığa hitaben bir konuşma yaptı.
Konuşmasında, hiçbir gücün, hiçbir kuvvetin, vatanı istila etmeye takatinin yetmeyeceğini belirten Koca Çınar, Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin” ‘Ekmeksiz yaşarım; ancak, hürriyetsiz yaşayamam. Saçlarım adedinde başlarım olsa, her gün biri kesilse, vatana ve millete asla ihanet etmem. İslamiyet güneş gibidir. Üflemekle sönmez. Gündüz gibidir; göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan kendine gece yapar’ şeklindeki sözlerini hatırlattı.
Cumhurbaşkanının emrinin dışında meydanların boş bırakılmamasını isteyen 90 yaşındaki koca çınar, ne pahasına olursa olsun hürriyet ve istiklal için kanlarının son damlasına kadar devleti ve hükümeti savunmaya mecbur ve mükellef olduklarını belirtti.
90 yaşındaki koca çınar konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Memleketimizde 15 Temmuz gecesi bir teşebbüs yapıldı. FETÖ örgütü tarihte rastlanılmayan hain ve kanlı bir saldırı gerçekleştirdi. Millet, devlet ve hükümet düşmanı alçakların bu kanlı ve alçak girişimini lanetliyorum. Bu mel’ûnların dünya ve ahirette kahır ve perişaniyetlerini Azizûl Cebbar olan Kahhar-ı Zülcelâl’dan niyaz ediyorum. Vatan için şehit olan aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Cumhurbaşkanımızın emri ile meydanlara çıkan bu vatan evlatları, o şahadet sevdalıları, Çanakkale ruhunu yaşatan bu millet evlatları, bu hainlerin tüm planlarını ve hesaplarını bertaraf etmiştir. Onlarca nur talebesi meydanlarda şehit düşmüştür. Millet olarak topyekûn birlik beraberlik içersinde devlet ve hükümetimizin arakasında durduruyoruz. Ve ne pahasına olursa olsun hürriyet ve istiklal için kanımızın son damlasına kadar devletimizi ve hükümetimizi savunmaya mecbur ve mükellefiz. Bu görev milli, manevi, ahlaki ve tarihi bir görevdir. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri şöyle buyurmakta; ‘’Bizim vazifemiz müspet hareket etmektir. Menfi hareket değildir. Rıza-i İlahiyeye göre sırf imaniyeyi yapmaktır. Bizlerin asayişi vazife-i ilahiyeye karışmamaktır. Bizler, asayişi netice veren müspet iman hizmeti içinde her zaman her bir sıkıntıya karşı sabırla şükürle mükellefiz’’ buyurmaktadır.
Cumhurbaşkanının emrinin dışında meydanların boş bırakılmamasını isteyen Doğan,
‘’Milli iradeye destek vermek maksadıyla vatan ve milletin bekası için meydanlara kuvvet vermeye devam edeceğiz. Devlet ve hükümetimizin başarısı içinde ayrıca seherlerde Rabbimize niyazda bulunacağız. Bin seneden beri bu necip millet vatanını muhafaza için büyük fedakârlıklar yapmış, bayrağını dalgalandırmış, dini mübin-i islama hadim olmuştur. Hiç şüpheniz olmasın; Kadir-i zül Celal dinini koruyacaktır, nurunu tamamlayacaktır. Hiçbir gücün, hiçbir kuvvetin, vatanı istila etmeye takati yetmeyecektir inşallah. Bu milletin ve memleketin üzerindeki zulümat bulutlarını idare etmesini ve istikbalimizi hakikat nurlarıyla aydınlatmasını rahmet-i ilahiyeden bekliyoruz inşallah. Said Nursi Hazretleri, ‘Ekmeksiz yaşarım; ancak, hürriyetsiz yaşayamam. Saçlarım adedinde başlarım olsa, her gün biri kesilse, vatana ve millete asla ihanet etmem. İslamiyet güneş gibidir. Üflemekle sönmez. Gündüz gibidir; göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan kendine gece yapar’ diyor.’’ Şeklinde konuşmasını dua ile bitirdi.
Son Mesaj