'Karagül diyarı' Halfeti 'yeşil gül' ile de anılmak istiyor

Doç. Dr. Ali İkinci, "Yeşil gül, ülkemizin bir genetik zenginliğidir ve şu an tam koruma altındadır. İleride bu gülün çoğaltılmasıyla hem maddi olarak hem de turizm anlamında ülkemize döviz kazandırılacağını düşünüyoruz." dedi

Dünyada sadece Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinde yetişen, kendine özgü rengi ve kokusu bulunan tescilli karagülün yanı sıra ilçede son dönemde adından söz ettiren yeşil gülün de ön plana çıkması için çalışmalar yapılıyor.

Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi'nin 9 yıl önce "sakin şehir" ağına dahil ettiği Halfeti, tarihi taş evleri ve doğal güzellikleriyle bölgenin "saklı cenneti" olarak nitelendiriliyor.

Her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği ilçe, endemik bitki çeşitlerine de ev sahipliği yapıyor.

Kendine özgü rengi ve kokusunu yetiştiği topraktan alan karagül ile meşhur olan ilçe, bölgede ender görülen yeşil gül ile de dikkati çekiyor.

Halfeti İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalarla çoğaltılmaya çalışılan yeşil gülün ilçe turizmine ve ekonomisine katkıda bulunması hedefleniyor.

"Karagülden çok farklı"

Halfeti İlçe Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Akan Akmeşe, AA muhabirine, bölgenin simgesi olan karagülden sonra yeşil gülün de hem üretim hem tanıtım faaliyetlerine ağırlık verdiklerini söyledi.

Yeşil gül üretiminin ilçede geniş bir alana yayılmasını sağlamak için kamu kurum ve kuruluşlarıyla koordineli çalışmalar yürüttüklerini vurgulayan Akmeşe, "Yeşil gül sadece bizim bölgede yetişiyor. Genlerini ve gülümüzü koruma altına aldık. Bilimsel çalışmalar yapılması için de uygun zemin oluşturduk." dedi.

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali İkinci ise güllerin taç yaprakları nedeniyle farklı renklerde gözüktüğünü, yeşil gülün karagülden oldukça farklılık gösterdiğini dile getirdi.

Yeşil gülün çanak yaprakları ve organlarıyla tamamen bir bütün halinde olduğunu ifade eden İkinci, şunları aktardı:

"Yeşil gül, 2,5 ila 5 santimetre çapında bir golf topu büyüklüğünde olan bir çiçek meydana getiriyor. Çiçekler küçükken mızrak ucu şeklinde sivri uçlu olarak gelişiyor. Hiçbir zaman yaprağını dökmeyen bir bitkidir. Yetiştiriciliği diğer güller gibi güneş gören kumlu topraklarda yapılıyor. Organik gübresi bol topraklarda iyi şekilde yetiştirilmektedir. Yeşil gül, ülkemizin bir genetik zenginliğidir ve şu an tam koruma altındadır. İleride bu gülün çoğaltılmasıyla hem maddi olarak hem de turizm anlamında ülkemize döviz kazandırılacağını düşünüyoruz."

"Diğer güller gibi değil, kokusu bulunmuyor"

İlçede hem karagül hem de yeşil gül üretimi yapan ziraat mühendisi Sabri Tutuş da yeşil gülün yaklaşık 4 yıldır koruma altında olduğunu, serada bu bitkiyi yetiştirdiğini anlattı.

Yeşil gülün diğer güller gibi kesme çiçekçiliğe uygun olmadığını belirten Tutuş, "Peyzaj olarak farklı bir yapısı var. Morfolojik olarak diğer güllerden biraz daha farklı, tomurcuk halindeyken daha belirgin bir gül yapısı var daha sonrasında tam açtığı zaman biraz daha gül görünümü ve özelliğini yitiriyor. Diğer güller gibi değil, kokusu bulunmuyor diğer güllere göre çiçek tabakası da farklıdır. Tohum tutmuyor çelikle çoğaltım işlemi yapıyoruz." diye konuştu.

Tutuş, şu anda tescilli olarak karagülün lokum, dondurma ve kolonyasını ürettiklerini, yeşil gül için alternatif ürün üretimi arayışında olduklarını sözlerine ekledi.

aa

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.

Güncel Haberleri