İslam beldeleri, fakirlik, cehalet ve çekişmelerle gündeme geliyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da "üç düşman"a dikkat çekti

Risale Haber-Haber Merkezi

2. Türk-Arap Yükseköğrenim Kongresi’nin gala yemeğinde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İslam beldeleri, ne yazık ki bugün fakirlikle, cehaletle, kısır çekişmelerle gündeme geliyor" dedi.

İstanbul Medeniyet Üniversitesi ile Arap Üniversiteler Birliği tarafından, Türkiye ve Arap dünyasındaki üniversiteler arasındaki ilişki, iş birliği ve bilgi alışverişinin güçlendirilmesi amacıyla düzenlenen kongrenin gala yemeği The Green Park Otel’de gerçekleşti. Türkiye’den ve Arap ülkelerinden çok sayıda üniversite temsilcisi ve öğretim üyesinin iştirak ettiği yemekte Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

SADECE FETİH YOKTU

Tarihe ve insanlığa karşı sorumluluğunun gereğini yerine getiren her tarihçinin, her bilim adamının; İslam medeniyetinin, 8. yüzyıldan itibaren çok değerli bilimsel ve kültürel çalışmalar gerçekleştirdiğini ve bu çalışmaların 12. yüzyıldan itibaren Avrupa medeniyetini de önemli ölçüde beslediğini kabul ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İslam medeniyetinin altın çağında sadece fetih, toprak kazanımı yoktu. Aynı zamanda bu çağ, bilgiye yön verenlerin de Müslümanlar olduğu, İslam beldelerinin ilmin merkezi olduğu bir dönemdi” dedi.


İSLAM KÜTÜPHANELERİ YAĞMALANDI

İslam ülkelerinde, parlak dönemlerin 19. yüzyıldan itibaren yerini gerilemeye bıraktığına ve çözülmenin başladığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları söyledi: “İstisnalar dışında son iki yüz yıllık tarihimiz, yeni fetihlerin, insanlığa yön veren buluşların, kalıcı eserlerin değil, daha çok ayrışmanın, bölünmenin, içe kapanmanın tarihidir. Merak uyandıran, dünyanın dört bir tarafından kendine öğrenci çeken İslam beldeleri, ne yazık ki bugün fakirlikle, cehaletle, kısır çekişmelerle gündeme geliyor. İşte hemen yanı başımızdaki Halep, varil bombaları ile harabeye dönmüş durumda. Sekiz yüzyıldır açık olan, mahzenlerinde antik Yunan'dan el yazmaları bulunan Musul Kütüphanesi’nden neredeyse hiçbir iz kalmadı. İşgalinin ardından Bağdat Kütüphanesi yağmalandı, her biri hazine olan binlerce kitap ve el yazması eser ya yok edildi, ya da ülke dışına kaçırıldı. Sana’nın tarifsiz güzelliği ve ihtişamı gözlerimin önünde her geçen gün yeni bir darbe alıyor. Kudüs tarihine, Müslüman kimliğine, dokusuna karşı yapılan saldırılar karşısında ayakta kalma mücadelesi veriyor.”

BİZİ YEİSE SEVK ETMESİNE ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendine özgü ve özgün eğitim sistemleri geliştiremeyen toplumların, geleceği inşa edemeyeceklerine vurgu yaparak, “Bu makûs talihi değiştirmek, yeni bir başlangıç yapmak bizim elimizdedir, bunu biz yapacağız” ifadelerini kullandı ve sözlerine şöyle devam etti: “Şunu hiçbir zaman unutmayacağız: Yıkılan inşa edilir, kaybolanın yerine yenisi konur; ancak özgüvenini yitiren bir milletin tekrar tarih yazması mümkün değildir. Biz, dünyaya, insanlığa örnek teşkil edecek bir değerler manzumesine ve tecrübeye sahibiz. Yoksulluk, kan, gözyaşı, acı, asla bu toprakların, ortak coğrafyamızın değişmez kaderi değildir. Bugün yaşadığımız hadiselerin, sıkıntıların, üzerimizde dolaşan kara bulutların geleceğimizi karartmasına, bizi yeise sevk etmesine asla izin vermeyeceğiz. Tarihimiz, sadece övünç kaynağımız değil, aynı zamanda bize güç veren, ilham olması gereken çok önemli bir referanstır.”

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

İslam Haberleri