İntibah

Misafir Kalem

Fatih Durgun'un yazısı

19 Aralık tarihinde Sığınağım Tv Youtube kanalında kendisine rastladığım İntibah video serisi, içerisinde bulunduğumuz sistemin bize sunduklarını farklı ve etkileyici bir üslupla sorgulaması ve bunları çeşitli açılardan kavramsallaştırılmasını izlerken hakikatlerin sunumu açısından farklı bir video konsepti ile karşılaştığımı bana hissettirdi. Özelliklede bunun kısa film formatında çeşitli efektler ve müziklerle kurgusal hale getirilmesi izleyiciye verilmek istenen mesajların tam yerine ulaştırıldığını düşünmeme sebep oldu.

Peki nedir bu İntibah?

İntibah bir uyanıştır, bir formüldür, özgürlüktür, reddetmektir, nurlanmış bir akıldır, özlemdir ve en önemlisi de kurtuluştur.

İntibah kelime manası itibariyle de uyanış, uyanıklık, uyanma anlamlarına gelmektedir ancak İntibah kelimesinin elbette Risale-i Nur’un telakkisinde çok daha derin anlamlara sahip olduğu bir gerçektir. Bu açıdan Risale-i Nur külliyatının çeşitli yerlerinde “İntibaha gelmek”, “İntibah-ı İslam”, “İntibah-ı Ruhi” ve “Tenevvürü İntibah” şeklinde ifade edilmesi ve hatta Şefkat Tokatları Risalesi olarak isimlendirilen Onuncu Lem’a gibi önemli bir risale içerisinde kendisine rastlamamız; onun Nur talebeleri arasında özel bir manaya sahip olduğunu göstermektedir. Bir nevi intibahı teşbihte hata olmaz Budizm’deki nirvana, tasavvuftaki fena-fillah gibi tefekkürle, sorgulamayla uyanarak aydınlanmak ve gaflet perdelerinden sıyrılarak hakikate ve ruhi kurtuluş haline ulaşmak olarak düşünebiliriz.

Video serisinde 2x2 kaç eder sorusuna A, B, C, D şıklarına çeşitli sayıların konulduğunu ancak bu şıklardaki hiçbir cevabın doğru olmadığı sunulmaktadır ve intibaha gelmiş bir kişi bu şıklarla sınırlanmak zorunda olmadığımızı ve bir E seçeneği açabileceğimizi söyler. Ancak “Bay Metot” adında İntibah’ın karşısında bulunan birinin bu şıklar içerisinde doğru cevabı vermek yerine şıkları yanlışlamaktan başka bir şey yapmayarak doğru cevaba ulaşmak isteyenleri engellediği görülmektedir. Bu açıdan tüm bunları bir metafor olarak sundukları ortadadır ayrıca daha sonra bu metaforu başka bir metaforla kıyaslama yoluyla günümüz dünyasında insanlara sunulan “makam”, “şöhret”, “lezzet”, “itibar”, “aşk”, “konfor” vb. seçeneklerin karşısında “Ölüm” gibi bir problemin bulunduğunu ancak tüm bu şıkların ölümün karşısında hakiki bir çözüm olarak görülemeyeceğini, bu sebeple bize sunulan seçenekler içerisinde bize çıkışı gösteren bir şıkkın açılması gerektiği belirtilmiştir çünkü “ölüm basite alınacaksa yeryüzünde ciddiye alınacak hiçbir problem” yoktur.

Aynı şekilde de bizler intibaha gelmenin ilk adımı olan sorgulamayla bize sunulan tüm hayat seçeneklerinin aslında bize çözüm olmadığını tecrübe katiyetinde anlayıp fark ettiğimize göre, bu seçeneklerin dışında bir çözüm aramamız gerektiğinin farkındayız. Tüm yaşam modelleri bizi kendisine davet ederken, yeryüzündeki cenneti ellerinde bulundurduklarını iddia ederlerken bizim tam ortada durup; seçenekleri inceleyip bize çıkışı gösterene yönelmemiz ve sıfırımızı bir yapan tarafı seçmemiz gerektiği ortadadır.

İşte bu yüzden tüm yaşam amaçlarımızı adil bir şekilde sorgulayalım, çözümsüzlüğün içerisinde debelenmek yerine çözüm çağrılarına kulak verelim ve unutmayalım ki aramakla intibaha gelinmez ama intibaha gelenler sadece arayanlardır, çabalayanlardır ve O’nun adıyla okuyanlardır.

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.