‘80’lerin sonunda 90’ların başında çocuk olanlar’ bilir. 68 kuşağının meyveleri olan ve bugüne kadar anne babalarının “Aman çocuğum, olaylara karışma” nakaratlarıyla büyüyen bir nesiliz biz. Muhalefetini ifade etmeyi ya hiç bilmeyen ya da sokaklara dökülmeden internetin başında ufak ufak yorumlarla veya köşe yazısı paylaşımlarıyla dile getiren, oldukça ürkek ve apolitik yetiştirilen bir nesil… Fakat son dönemde gazeteci gözaltılarından kitap baskınlarına, sınavlarda şifre skandallarından internet yasaklarına uzanan geniş yelpaze karşısında daha fazla dayanamadı bu nesil ve yumuşak karnı ‘internet’ten darbe alan gençler, Türkiye’nin dört bir yanında sokaklara döküldü.
Ve eylem günü geldi
YouTube’un iki buçuk yıl boyunca kapalı kaldığı, blog’ların, sosyal paylaşım sitelerinin ve arama motorlarının defalarca ‘kapatılma’ tehlikesiyle burun buruna geldiği Türkiye’de, bardağı taşıran son damla, Bilişim Teknolojileri ve İletişim Kurulu’nun (BTK) 22 Ağustos’ta internete dört farklı filtre getireceğini açıklamasıydı.
İnternet sitelerinde günler öncesinden duyurusu yapılan ‘İnternetime dokunma’ eylemi, Facebook sayfasına 600 binden fazla destekçi bulurken, beklenen gün 15 Mayıs geldi çattı ve Türkiye’nin 31 şehrinde binlerce kişi dün sokaklara döküldü.
Çoğunluğunu 20-35 yaş arası gençlerin oluşturduğu kalabalıkla birlikte, Taksim Meydanı’ndan Tünel’e kadar ‘sansüre karşı’ yürüyen kortejin hemen önünde yerimi aldım. İstiklal Caddesi’ni hınca hınç dolduran rengârenk bir görüntüyle karşı karşıyaydım. Gencecik bir kız, kortejin önünde elindeki megafona var gücüyle “Sansürün sesini alçalt!” diye bağırıyor ve herkes oturuyor; sonra bir daha bağırıyor “Sokağın sesini yükselt!” ve bütün cadde ayaklanıveriyor.
Kortejin önünde giden basın mensuplarının arasında, yabancı gazeteciler eyleme büyük ilgi gösteriyor. ‘Laylalay laylalay TİB’siz internet’, ‘Zalimin zulmü varsa, ‘sehven’in Allah’ı var!” gibi şarkılı sloganlardan, ‘V for Vendetta’ maskelerine, babalarının omzunda elindeki pankartla ‘sansüre hayır’ diyen çocuklardan engellilerin ön saflardaki katılımına, ağızlarını bantlayanlardan eyleme destek veren sokak çalgıcılarına kadar, festival tadında bir eylemdi. Olaysız, dayaksız, gazsız, copsuz bir protestoydu. Eylemin sonunda pankart ve dövizler, Tünel’deki meydanda bulunan kuleye ‘anı olsun’ diye asıldı. Benzer eylemler Ankara, Antalya, Bodrum, Afyon gibi onlarca ilde de yapıldı. Kiminde katılım yetersiz kaldı, kimindeyse gençler sayılarına bakmadan sokağa çıkıp, internette sansür istemediklerini dile getirdi.
Sanal destek
Eyleme katılamayanlar da Google maps üzerinden sanal olarak Taksim’e çıktı. Sanal eylem için oluşturulan blog’lara da binlerce kişi aynı anda girerek, sanal olarak Taksim Meydanı’nda eylem yaptı. Facebook ve Twitter üzerinden de eyleme destek verildi. BTK, sansür iddialarına karşı ‘daha güvenli internet ve çocuk istismarına son’ savunmasını yapadursun, hakkını aramanın tadını alan gençler, bundan böyle kaderlerine boyun eğecek gibi durmuyor.
22 Ağustos’ta interneti ne bekliyor?
22 Ağustos 2011’de ‘İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar’ isimli yönetmelik yürürlüğe girecek.Kullanıcılar üçü filtreli farklı dört paketten birini ‘yasa gereği’ seçmek zorunda. Kullanıcılar sadece belirlenen ad ve şifreyle internete girebilecek.
Radikal