İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir fâiz, Allah katında artmaz

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Rum Suresi 39. ayetinde meâlen şöyle buyuruyor:

39 . İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir fâiz, Allah katında artmaz. Hâlbuki Allah’ın rızâsını isteyerek verdiğiniz herhangi bir zekâta gelince, işte onlar, (sevablarını ve mallarını) gerçekten kat kat artıranlardır.(1)

1- “Bütün ihtilâlât-ı beşeriyenin ma‘deni (insanlık âlemindeki ihtilâllerin kaynağı) bir kelime olduğu gibi, bütün ahlâk-ı seyyienin menbaı (kötü ahlâkın kaynağı) dahi bir kelimedir. Birinci kelime: ‘Ben tok olayım, başkası açlıktan ölse bana ne!’ İkinci kelime: ‘Sen çalış, ben yiyeyim!’

Evet, hayât-ı ictimâiye-i beşeriyede (insanların cem‘iyet hayâtında) havâs (üst tabaka) ve avâm (alt tabaka), yâni zenginler ve fakirlerin, müvâzeneleriyle (dengeleriyle) rahatla yaşarlar. O müvâzenenin esâsı ise, havâs tabakasında merhamet ve şefkat; aşağısında hürmet ve itâattir. Şimdi birinci kelime; havâs tabakasını zulme, ahlâksızlığa, merhametsizliğe sevk etmiştir. İkinci kelime; avâmı kine, hasede, mübârezeye (çekişmeye) sevk edip, rahat-ı beşeriyeyi (insanlığın rahatını) birkaç asırdır selb ettiği (çekip aldığı) gibi; şu asırda sa‘y (emek), sermâye ile mübâreze netîcesi -herkesçe ma‘lûm olan- Avrupa hâdisât-ı azîmesi (büyük hâdiseleri) meydana geldi.

İşte medeniyet, bütün cem‘iyât-ı hayriye (hayır cem‘iyetleri) ile ve ahlâkî mektebleriyle ve şedid inzibat ve nizâmâtıyla (şiddetli âsayiş ve düzenleriyle), beşerin o iki tabakasını musâlaha edemediği (barıştıramadığı) gibi, hayât-ı beşerin iki müdhiş yarasını tedâvi edememiştir. Kur’ân, birinci kelimeyi esâsından ‘vücûb-ı zekât’ (zekâtın farz olması) ile kal‘ eder (kaldırır), tedâvi eder. İkinci kelimenin esâsını ‘hurmet-i ribâ’ ile (fâizin haram olmasıyla) kal‘ edip tedâvi eder. Evet, âyet-i Kur’âniye âlem kapısında durup, ribâya (fâize): ‘Yasaktır!’ der. ‘Kavga kapısını kapamakiçin, banka kapısını kapayınız!’ diyerek insanlara fermân eder. Şâkirdlerine (talebelerine): ‘Girmeyiniz!’ emreder.” (Zülfikār, 25. Söz, 38)

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.

İslam Haberleri