İfrat ve tefrit, hayat-ı içtimaiyeye karşı isyan ateşini yakan iki âmildir

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

Bakara Sûresi 26-27. âyetin tefsiri tefsiri

اَلَّذِينَ يَنْقُضُونَ عَهْدَ اللهِ مِنْ بَعْدِ مِيثَاقِهِ وَيَقْطَعُونَ مَۤا اَمَرَ اللهُ بِهِۤ اَنْ يُوصَلَ وَيُفْسِدُونَ فِى اْلاَرْضِ 1

Bu cümlenin evvelki cümle ile veçh-i nazmı: Evet, bu cümle ile fısk, şerh ve beyan edilmiştir. Şöyle ki: Fısk, hakdan udul, ayrılmak, hadden tecavüz, hayat-ı ebediyeden çıkıp terk etmektir. Fıskın menşei, kuvve-i akliye, kuvve-i gazabiye, kuvve-i şeheviye denilen üç kuvvetin ifrat ve tefritinden neş’et eder.

Evet, ifrat veya tefrit, delillere karşı bir isyandır. Yani, sahife-i âlemde yaratılan delâil, uhûd-u İlâhiye hükmündedir. O delâile muhalefet eden, Cenâb-ı Hakla fıtraten yapmış olduğu ahdini bozmuş olur. Ve keza ifrat ve tefrit, hayat-ı nefsiye ve ruhiyenin maraz ve hastalığını intaç eden esbabdandır. Buna, fıskın birinci sıfatı olan 2 يَنْقُضُونَ عَهْدَ اللهِ cümlesiyle işaret edilmiştir.

Ve keza, ifrat ve tefrit, hayat-ı içtimaiyeye karşı isyan ateşini yakan iki âmildir. Evet, bu âmiller hayat-ı içtimaiyeyi nizam ve intizam altına alan rabıtaları, kanunları keser, atar. Evet, şehvet veya gazap, haddini aşarsa, ırz ve namuslar payimâl olur, mâsumlar mahvolur. Buna da, fıskın ikinci sıfatı olan 3 وَيَقْطَعُونَ مَاۤ اَمَرَ اللهُ بِهِۤ اَنْ يُوصَلَ cümlesiyle işaret edilmiştir. Ve keza, dünya nizamının bozulmasını intaç edip fesat ve ihtilâle sebebiyet veren iki ihtilâlcidirler. Buna dahi, fıskın üçüncü sıfatı olan 4 وَيُفْسِدُونَ فِى اْلاَرْضِ cümlesiyle işaret edilmiştir.

Evet, fâsık olan kimsenin kuvve-i akliye ve fikriyesi itidali kaybedip safsatalara düşerse, itikadâta ait rabıtaları kesmekle, hayat-ı ebediyesini yırtar, atar. Ve keza, kuvve-i gazabiyesi hadd-i vasatı tecavüz ederse, hayat-ı içtimaiyenin hem yüzünü, hem astarını yırtar, altüst eder. Ve keza, kuvve-i şeheviyesi haddi aşarsa, heva-i nefse tâbi olur, kalbinden şefkat-i cinsiye zâil olur. Kendisi berbat olacağı gibi başkalarını da berbat edecektir. Bu itibarla, fâsıklar hem nev’inin zararına, hem arzın fesadına çalışmış olur.

1 : “Fâsıklar öyle kimselerdir ki, Allah’a itaatten çıkıp, mîsak-ı ezelîde yaptıkları ahidlerini bozarlar ve Allah’ın akrabalar ve mü’minler arasında emrettiği bağlantıyı keserler; yeryüzünde fesat ve bozgunculuk çıkarırlar.” Bakara Sûresi, 2:27.
2 : Fâsıklar, Allah’a verdikleri ahidlerini bozarlar. 
3 : Allah’ın akrabalar veya mü’minler arasında emrettiği bağları koparırlar. 
4 : Onlar yeryüzünde bozgunculuk çıkarırlar.

Bediüzzaman Said Nursi
İşaratü'l-İ'caz

Risale-i Nur Haberleri