Omurga doğruluk, sıdk; o sağlamsa vücut ayakta durur, değilse de ayakta duramaz. Namsız, değersiz, itibarsız bir yaşam içinde kalır. Doğru olmayanlar bile doğru insan arar. Bir işini yaptırmak isterken dürüst insan olsun ister. Üstelik kötülüklerden şikayet eder, hamasete bürünür sanırsınız "ne iyi insan"!
Aldanmamak ve aldatmamak için çok dikkatli olmak gerektiği çok açık. Küçük bir açığı yakalayan kandırma yoluna giriyor, hele dijital ağlara düşmeye gör, kalk kalkabilirsen.
Sözüm ona dünya çapında anlı şanlı alış veriş siteleri bir açığı yakalasın ya da bir açık oluştursunlar, neye uğradığını anlayamazsınız!
Maskeli dünyada maskesiz dolaşanları iyi biliyorlar...
"Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra da doğru yolda sebat edenlere gelince, onların üzerlerine melekler iner ve derler ki; "Korkmayın ve üzülmeyin size vaad olunan Cennete sevinin. Dünya hayatında da, ahirette de biz sizin dostununuz. Orada canınızın çektiği ve istediğiniz her şey var." (Fussilet,30-31)
Doğrulukta sebat edene büyük mükafat var, dünyada bile bir nevi cennet hayatı yaşıyor. Bu yaşayış kalben elbet, zahirde sıkıntılar bitmiyor. Geçiciliğe aldanmamak, hale kanmamak, yaldızlı parıltıları itibar etmemek; bunun için dos doğru olmak... Mükafat büyük, ona ulaştıracak amel kolay olmasa gerek!
Eğrliği, doğruluğu görmek için dış dünyaya gitmeye, dijital ağlara dalmaya gerek yok. Kendi iç dünyamıza gitsek nice yalpalanmayı, sarsılmayı, yanılmayı görürüz. Her halimiz dos doğru değil ya! Olan müstesna insanlar var, genel itibarıyla vakıa böyle, kimi daha az, kimi biraz fazla!
İnsan değil miyiz?
Söz değil hal önemli; söz derinliğini halden alır.
Geçmişteki eğrilikleri görmek, düzeltme yoluna gitmek, bunun için niyet ve çaba sarf etmek; yol doğru, istikamet iyi, güzellik yakındır.
Eğrilik, sıdktan uzaklaşma, yanlışta ısrarın nice acılarını yaşamış, tecrübe etmişizdir. Başımıza gelen nice sıkıntıların arkasında böylesi haller gizlidir, sebeplerin arka planını okusak bunu görürüz.
Onun için dışa ve uzağa gitmeden, kendimize gelsek ve derinleşsek çok şeyi fark edecek, yalanı ve yanlışı fark edecek; geleceğimize yön verecek, istikameti bulacağız belkide.
"Biz yanılmadık" kulluğa uymayan bir söz.
Günde 40 defa namazda okuduğumuz Fatiha Suresindeki "İhdinassıratal müstakim" sırrına ermek ve onun her anını taşımak; bizi omurgalı kıldığı gibi hem dünya hem ahiretimizi kurtaracak kulluk Miracına çıkarır vesselam.