Hayatın kendisi gibi bir yürüyüş

Afife ARTIK

Yapılmasının lüzumuna kendimi inandırmış olduğum pek çok işi arkamda bırakarak yürüyüşe çıktım…

Bilmiyorum bir yürüyüş müydü yoksa bir ömrün kendisi mi?

Ayn ı hayat gibiydi işte. Kah ağladım kah güldüm. Elbette ağlamalarım her zamanki gibi gülmelerimin fevkinde idi. Eh dünyada idik ne de olsa. Gülmesinden ne olacaktı ki?

Ağaçlara baktım, yerden fışkırırcasına çıkan ağaçlara… bir aşkla çıkmışlardı.

Kainatın kalbinde aşk vardı da simasında neden hüzünlü cemal?

Uzun zamandır aklıma takılıyordu bu soru. Aşık olanın neşeli ve daim gülen olması gerekmez miydi? Neden kalbindeki aşk, simasında hüzünlü bir cemale neden oluyordu? Fani olduğu için mi?

Allah’ın en sevgili kuluna neden “hüzün peygamberi diyorduk?”

Bir anda cıvıl cıvıl çocuk bahçesine yolum uğramakla her şeyin rengi değişti. Sürekli konuşan soran ve isteyen çocuklar ve onlara cevap yetiştirmeye çalışan ve çok zaman da aciz kalan ana babalar… biz de o çocuklar gibi değil miydik? Sürekli soran “ne olacak” diyen, daim isteyen… zaman zaman iradesini bir yöne yöneltip de Allah tarafından oraya sevk edilen….

Parktan sonra bir geçmişle hesaplaşma faslı başladı ki başladı denemez ya fonda daim çalıyor ve dikkatimi dağıtıyor… bakış açısı ne kadar da önemli. İnsan aynı hadise için ağlayıp derin bir ıstırap da duyabilir ferahlı bir Elhamdülillah da diyebilir.

Ne garip. İnsan neden ferahlı ve güzel yüzünü bırakıp çirkin elemli, sıkıntılı olanla meşgul olsun ki? Bu bilinçli bir tercih midir? Aşırı duyarlılık mı? yoksa bize öğrettiler mi “her şeyin kötüsüne bak” diye….

Sıkıntı çıkarılabilecek her noktadan sıkıntı çıkartmak, hatta ferahlanılacak şeyin bile bir gediğini bulup kahrolmak……. Marifet mi yani bu? Cehalet değil mi? her şeyin iyisine bakmamız faydamıza olan değil mi?

İnsan için her türlü malzeme var hayatta. Üzülmek isteyene, sevinmek isteyene, sıkılmak isteyene, ferahlanmak isteyene, gurur ve kibre kapılmak isteyene, candan şükretmek isteyene….

Bu malzemeyi işleyecek şahıs ne yapıyor? Sermayesini neye harcıyor? Bu ham madde ile nasıl bir ürün ortaya koyuyor?

Evet malzemeler gayet benzer olsa da ürün pek farklı. Kimi kendi malı gibi hayırları sahiplenip ucbe kapılıyor. Kimi inayet-i İlahiye’yi fark edip derinden şükrediyor. Kimi hatalarına odaklanıp manen felç oluyor kimi de kendini neye el atsa güzelleştiren görüp daha çok şey ile mübaşeret etmeye gayret ediyor…

Hayat işte….

Bununla da bitmedi elbet düşündüklerim şimdi hepsi kalmadı aklımda. Ha bir de bu vardı; bu yeşil otlar kendilerini sıkıyorlar mı       aman aman dikkat edeyim yeşil olmam gerek diyorlar mı? bu toprak “aman ha üzerimde bitkileri taşımam lazım” diye strese giriyor mu??? hayır. Hepsi de sadece fıtratlarını yaşıyorlar. Verileni aksettiriyorlar o kadar…

Peki insan? Eğer insan da tam fıtratına uygun yaşarsa ne olacağının en büyük misali Efendimiz Aleyhissalatü Vesselam. Vazifelerini tam yerine getiren o. Biz ne kadar Ona(asm) benzer isek o kadar fıtratımıza yaklaştık anlamına geliyor. Ne kadar uzaksak o kadar fıtrattan uzak…

İnsan da öyle fazla fazla gerilime giriyor ise kendi fıtratına uymayan bir şeyle mi iştigal ediyor demektir? Yoksa tam tersi mi? gerilim var ise demek iş de var. işini yapıyor bir gaye için çabalıyor…

Her fıtrat için de fark eder belki. Herkesi bir değil ki. Kimi rahattır kimi daha tedirgin. Ama tedirginlik gerekeni yapmıyor olmanın habercisi değil mi? ya da gerekmiyeni yapıyor olmanın?

Her sorunun ucu açık. Hüküm yok karar yok, infaz yok.. insan çok zaman infaz ediverir hükmünü, haddini aşarak…

Hayatın içindeki her şey de bu yürüyüş gibi belki. Hayatta ne ki var, onda da var. Hüzünlü bir gülümsemeden ibaret gibi hayat. Hayat dedikse hep dünya hayatını kastettik ama asıl hayat burası mı ya? Evet asıl hayat ahiret yurdudur…. Rabbim ahiretin tarlasına bereketli güzel tohumlar ekmekle rızıklandırsın…

 

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.