Hayat dersleri (III)

Abdulkadir MENEK

Maddi menfaat ve dünya hırsının kardeşleri bile birbirine düşman ettiği bu geçici ve elemli dünya hayatına kalben bağlanmak büyük bir afet ve felakettir. Bizler bu dünya hayatını, ahireti kazandırabilecek bir vasıta olarak görmeli ve hak ettiği kadar değer vermeliyiz.

***

Servet, şöhret ve şehvetin mabud yapıldığı bu ahir zaman dünyasında ve dehşetli fitneler içinde müminlerin nefis ile olan cihadları, her zamankinden daha büyük bir ehemmiyet ve kutsiyet kazanmıştır. Bu büyük cihattan başarı ile çıkmanın mükâfatı da, elbette çok büyük olacaktır.

***

İster istemez atıldığımız dünyanın bu imtihan meydanında, vazifemizi en iyi şekilde yapıp, imtihanımızı başarı ile neticelendirdikten sonra, Rabb'imize yüz akı ile kavuşmanın gayretini göstermeliyiz. Yoksa başımız eğik ve yüzümüz kara olarak, dönüşümüz çok hazin ve perişan bir şekilde olacaktır.

***

Allah biz günahkâr ve asi kullarına, had ve hesaba gelmeyen nimetler ve güzellikler lütfetmiştir. Biz hak etmediğimiz bu harika nimetleri çoğu zaman görmez ve sahip olamadığımız nimetlere itiraz ve isyankâr sözlerle göz dikeriz. "Evet, hakikaten bu insan çok zalim ve çok cahildir. "

***

İniş ve çıkışlarla geçip giden bu fani ömrümüzü, emir ve rıza dairesinde geçirmek için elimizden gelen bütün gayreti göstermeye çalışmalıyız. Aksi takdirde, dünyaya veda ettiğimiz zaman, yaşayacağımız derin pişmanlıkların, feryat ve figanların hiç bir faydası olmayacaktır.

***

Ruhumun uçurumlarına yuvarlanmamak ve kalbimin heveslerinde boğulmamak için her adımımı düşünerek atmalı, hile ve tuzaklara dikkat etmeliyim. Aksi halde bu dünya köprüsünden salimen geçebilmek ve kurtuluş sahiline ulaşabilmek mümkün olmayacaktır.

***

İnsanlar, yarına kadar sağ kalacakları garanti olmayan bir dünyada, birbirlerini kırıyor, nefret tohumları ekiyor, düşmanlık duyguları ile hakaret yağdırmaya devam ediyorlar. Sonra çoğu zaman pişmanlık ile feryat ve figan ediyorlar. Oysa esas yönelmemiz ve yoğunlaşmamız gereken, daimi kalacağımız BEKA yurdudur.

***

Zevk, eğlence ve haz peşinde koşan asrımızın insanları, bunların hepsini elde etse bile mutlu olamıyor ve huzura kavuşmuyor. Demek gerçek huzurun bunlarla elde edilebilmesi mümkün değil. Bu asrın insanları, manevi haz ve saadete kavuşmanın yollarını aramalıdırlar.

***

Hayatımızın son anına kadar istikamet ve ihlas üzerine iman hakikatlerine hizmet etmek için, fanatizm, tarafgirlik ve ön yargılarımızdan tamamen arınmak zorundayız. Bu hastalıklar ile malul insanların, bu saiklerin etkisinde kalarak; iman ve İslamiyet’e hizmet edenlere husumet beslemesi, istikamet ve ihlasa vurulabilecek en büyük darbelerdendir.

***

Sabır ile başarıya giden yolların taşları, sağlam ve düzgün bir şekilde döşenir. Bu şekilde açılan yollardan, saadet ve huzur ile yürünür ve inşallah İlahi rızaya mazhar olunacak ebedi saadet menziline ulaşılır.

***

Rabb'imiz bütün kâinatı ve içindeki varlıklarla birlikte, insanlara hizmet etsinler diye yaratmıştır. İnsanlar, kendilerine verilen önemin daima farkında olarak, şükür vazifelerini asla ihmal etmemelidirler.

***

Hayatı güzelleştiren hasletlerin en önemlilerinden bir tanesi de, muhabbet duygusudur. Muhabbetten yoksun bir hayat, insan ruhuna büyük azap verir. Şu fena ve fani hayatımızı muhabbetle güzelleştirmeli ve süslemeliyiz.

***

Rabbimizin rahmet ve keremine itimat ederek geleceğe dair bütün olumsuz şartlara rağmen ümitvar olmak, mutlu olmanın en temel şartlarındandır. Çünkü ümidini kaybetmiş bir insanın imkânları ne kadar fazla olursa olsun, mutluluğu bulabilme ihtimali de kaybolmuş demektir.

 

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.