Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Fâtır Suresi 1. ayetinde mealen şöyle buyuruyor:
[Mekke devrinde nâzil olmuştur, 45 âyettir.]
Hamd, göklerin ve yerin Fâtır’ı (yaratıcısı), melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah’a mahsustur. (*) (O, mahlûkatı) yaratmada (maddeten veya ma‘nen, kime) ne dilerse arttırır. Şübhesiz ki Allah, herşeye hakkıyla gücü yetendir.
(*) (1)“Hamd ü senâ (her türlü övgü), medih ve minnet O’na mahsustur, O’na lâyıktır. Demek ni‘metler O’nundur ve O’nun hazînesinden çıkar. Hazîne ise, dâimîdir. İşte şu kelime, şöyle müjde verip diyor ki: Ey insan! Ni‘metin zevâlinden (bitmesinden) elem çekme! Çünki rahmet hazînesi tükenmez. Ve lezzetin zevâlini düşünüp, o elemden feryâd etme! Çünki o ni‘met meyvesi, bir rahmet-i bînihâyenin semeresidir (tükenmez bir rahmetin meyvesidir). Ağacı bâkīdir (ölümsüzdür). Meyve gitse de yerine gelen var. Ni‘metin lezzeti içinde, o lezzetten yüz derece daha ziyâde lezzetli bir iltifât-ı rahmeti hamd ile düşünüp, lezzeti birden yüz derece yapabilirsin.”
(Asâ-yı Mûsâ, 10. Hüccet-i Îmâniye, 186-187)