Hacı adaylarının dikkatine

Raif ÖZTÜRK

Haccın ilk şartı, Müslüman olmaktır!...
Sakın ha, “bunu bilmeyen mi var?” demeyiniz!
Bilmek ayrı, ‘bildiğini zannetmek’ ise tamamen ayrıdır.
Bunları bildiğini zannedip, kendisini o mübarek beldelere atan ancak, sonradan gerçekten çok pişman olan o kadar çok kişi var ki, hayret edersiniz.
Hac veya umrede bizzat müşahede ettiğim veya çok yakınlarımın gördüklerinden bazı örnekler arz edeceğim, tâ ki ömürde bir defa farz olan hac görevimizi, bilinçli yapalım.

•Hacca hazırlık mevsimi olması sebebiyle, bu hafta bu konuyu seçtim.
Haccın şartları öncelikle; a.) Vücub ( yani yükümlülük) şartları. (7 maddedir.).
b.) Edâ şartları. (4 maddedir.).
c.) Haccın geçerlilik, yani sıhhat şartları da 3 maddedir.
Vücûp, yani mükellefiyet şartlarının ilki ve en önemlisi Müslüman olmaktır, yani imanın şartlarına teslim olup, İslâm’ın şartlarını yaşamaktır.
Bu hac ibadetinin içinde, iki de “farz” vardır. (1. Vakfe ve 2. ziyaret tavafı.)
•Bendeniz bugün önemi nedeniyle, sadece ‘Müslüman olmayı’ ele alacağım. Diğerlerinin açılımını, her fıkıh kitabında bulabilirsiniz.
*******
Çok güvenilir bir arkadaşım şu olayı e-mailime yollamış:
Bir kafile görevlisi olarak mübarek beldelerde ibadet ederken; kafilemdeki bir hacı adayı, ülkemizden giden başka bir kafiledeki bir kardeşimizin namaz kılışının farklı olduğunu görüyor. Dayanamayıp yanına gidiyor. Selam verip “sen namazı bizden farklı kılıyorsun. Hataların var ve namazının şu kısımlarını düzeltmelisin” der.
Diğer hacı adayı ise; “.. Efendim, ben şâfî'yim, onun için böyle kılıyorum”. Der.
Diğer meraklı hacı adayı: "Yaaa, öylemi!... Ben seni Müslüman zannetmiştim!!!”.
Şu acı manzaranın vahametini düşünebiliyor muyuz?
Ömründe sadece bir defa farz olan hacca giden kişi, hâlâ MEZHEPLERİ bilmiyor!...
*******
Hac ile ilgili yazılacak o kadar çok şey var ki, ancak sabrınızı zorlamamak için kısa-kısa devam edeceğim. O mukaddes topraklarda en çok yapılan hatalardan bir kaçı:
Gıybet, dedikodu, boş konuşmalar, riyâ, israf ve sabırsızlıktır.
Oysa bunlar, İslâm’ın temel prensiplerinden olan yasaklarıdır.
Öyle hacı adayları ile karşılaşılıyor ki, sadece bir ‘sıraya girme’ konusunda bile, nice haksızlıklara tevessül ediliyor. Zikir ve dua zamanlarında bile, maalesef gıybet ve dedikodular yapılabiliyor. 1993’te Bizzat şahit olduğum bir olayı arz edeceğim.
Medine havaalanından otobüs ile Mescidi Nebevîye geldik. Otelimizin önlerindeki trafik yoğunluğu azalsın diye, otobüsümüz hâkim bir yere park edildi. Karşıda ışıl ışıl parlayan Ravza-i Mutahharayı görünce ayağa kalktım. Salâvatlar getirerek otobüsün koridorunda ilerlemeye başladım. Bu mübarek makamı daha yakından ve daha net görebilmek için, birçok hacı adayı gibi ben de otobüsten inmeye çalışıyordum. Bu arada, bu haşmetli manzaraya dayanamayan bir hacı adayımız bayılmıştı, birkaç kişi onunla meşguldü... Ancak ben koridorda ilerlerken, koltuklarda kalanların ateşli konuşmalarına şahit oldum. (“Acaba, nasıl dua ediyorlar” diye birazcık kulak kabarttım.)
Dualar etmesi veya salâvat-ı Şerifeler getirmesi gereken bir kısım hacı adayı, “Türkiye’deki siyaseti ve o günkü Cumhurbaşkanı seçimini” tartışıyorlardı. Bir başka koltuktaki iki kişi ise “Chevrolet otomobillerin motor güçlerini ve konforunu” tartışıyordu. Adeta şok oldum ve çok üzüldüm.
Demek ki, hâlâ nereye ve niçin geldiklerinin idrakinde değillerdi…
*******
Bir başka olay:
Bu konu çok önemli olduğu için, azami dikkatinizi istirham ediyorum.
Hacca gidip gelmiş bir kardeşimiz, ağlayarak anlatıyor:
-“Hocam, ben hacca gittiğimde Kur’ân okumayı bilmiyordum. Herkes ellerinde Kur’ânlar, cevşenler veya dua kitaplarıyla bol bol ibadet ediyorlardı. Tatlı-tatlı mırıldanarak, Kur’ânlar oluyorlardı. Ben ise onlara gıpta ile bakarak, aptal-aptal dolaştım durdum. Haccımdan hiç tad alamadım. Döner dönmez bir ay içinde Kur’ân okumayı öğrendim. Şimdi, içime sinmeyen o haccın yerine tekrar gitmek istiyorum. Fakat hiç gitmeyenlere öncelik tanındığı için, buna pek şansım yok. Çok üzülüyorum.”
*******
Evet, sevgili dostlarım. Kesinlikle unutmayalım ki:
Kur’ân okumayı öğrenmek, her Müslüman üzerine bir vecîbedir, yükümlülüktür.
Namaz içinde okuduğumuz sûre ve âyetlerin doğru okunması da, ancak ve ancak Kur’ân-ı tecvidiyle okumayı bilmekle mümkündür.
‘Kur’ân okuma ibadeti’ ise başlı başına, çok önemli bir ibadet şeklidir.
Öyle önemlidir ki, Yüce Rabbimiz Kur’ân okumanın önemini şöyle bildiriyor:
“Eğer siz Kur’ân ile meşgûl iken, diğer mü’minler dualar edip benden neler istiyor ise, siz istemediğiniz halde, onların istediklerinden en hayırlılarını sizlere de vereceğim.” (Hadîs-i Kudsî.-Ramûz’ül Ehâdîs.)
•Kur’ân okumayı öğrenmek, öyle zannedildiği gibi zor da değil, öyle kolay ki hayret edersiniz:
Ben iddia ediyorum, öğrenmeye kararlı ve akıllı bir kardeşime, 15 gün içinde Kur’ân okumayı öğretemez isem, ona 600-700 TL. değerinde bir takım elbise hediye edeceğim. Hodri meydan!... Üstelik ben, bir makine yüksek teknik ressamıyım, bir makine teknisyeniyim, bir ticaret adamıyım. Yani bir din görevlisi de değilim…
*******
•Bendeniz bir teknik araştırma için, bir müddet Japonya’da bulundum.
Orada Japon alfabesinin, 2 yılda öğrenildiğini bizzat gördüm. Türkçe alfabe ise birkaç ay sürüyor. Kur’ân alfabesi ise sadece birkaç günde çözülüyor ve kelime kuruluyor.
Bu kolaylığın sebebini ise şu ayetlerden öğreniyoruz.
“Yemin olsun ki: Biz, ders alınsın ve zikir olsun diye Kur'ân’ın anlaşılmasını kolaylaştırdık. Haydi, var mı düşünen ve ibret alan?” [Kamer suresi, 17, 22, 32, 40. Âyetler.]
•Evet, Kur’ân öğrenmeyi ve okumayı aslâ ihmal etmeyelim…
Çünkü KUR’AN, BÜTÜN İBADETLERİMİZİN MENŞE’İ ve TEMELİDİR.
•Bilvesile; Tüm hacı adaylarının hac’ları mebrûr, amelleri makbul olsun. Âmin…
***
NOT: Haccı mebrûr; şartlarına uygun olarak ihlas ile yapılan hacca, (Hacc-ı mebrûr) denir. Hacc-ı mebrûr ise kazaya kalmış olan farzlardan ve kul haklarından başka günahların affına sebep olur…

Moral Haber

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.