İmtihan olunurken yanlışlara sabırla yaklaşım sergilemek
İnsanoğlu, kul olması ve yaratılışı itibariyle hayatı boyunca imtihandadır. Biz de bu minval üzere hemen hemen her hafta değişik bir mesele ile karşılaşabiliyoruz. Yaş ilerledikçe, imtihan vesilesiyle tecrübeler de artıyor. Her bir karşılaştığınız olumlu veya olumsuz vakalara hayatınızdaki kazanmış olduğunuz tecrübeler ve reflekslerinizle mukabele edebiliyorsunuz. Amacımız işini iyi yapan insan, temiz bir toplum olmak. Bu yolda karınca misali azar azar ilerlesek bile yine de ümitvarız. İşte bunlardan bir kaçını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Trafik magandaları
Bu aralar milletin sabır katsayıları çok düşmüş. Bu katsayı bir araç içerisinde sürücü olunduğunda daha da düşüyor. Bazı sürücüler, cahilliğin, edepsizliğin, sonradan görmenin vermiş olduğu terbiyesizlikle kendilerini adeta kaybediyorlar. Geçenlerde bir araçta iki arkadaş trafikte seyrediyoruz, varacağımız yere geç kalmayalım diye duble yolda azami hız sınırı 110 km/saat geçmemek kaydı ile ilerliyoruz. Bu arada arkamızda bir sivil araç, var gücü ile ilerliyor, takriben 150-160 km hız yaparak arkamızdan sürekli selektör yapıyor. Dörtlüler açık değil, belli ki bir yere varmak için gecikmiş. Selektörün farkındayım ama benim önümde geçmem gereken 80-90 ile giden birkaç araç var, bunları geçince yol vermeyi düşünüyorum, arkamdaki sürücü neredeyse bana çarpacak. Bu araçları geçince yol verdim, yol yetmemiş gibi diğer araçları da rahatsız etmeye, emniyet şeridini kullanmaya başladı, özetle trafiği tehlikeye attı. Yanımdaki yol arkadaşım fahri trafik müfettişi olduğundan bu araca ceza yazmak amacıyla plakasını almak istedi. Plakasını alırken bizi fark ettiler. Az sonra ışıklarda ve diğer kavşaklarda dört defa bizi taciz ederek “ben polisim kenara çek neden benim aracımın plakasını aldınız” diye kavga etmek istedi. Tabi biz arkadaşın yanında duran yolcunun bayan olmasını da hesaba katarak olgun davrandık, araçtan inmedik. Neyse ki sabır galip geldi, yoksa bir kavga çıkabilirdi.
Alo belediye, 153 beyaz masa
Bir kavşaktan rutin olarak yaya, bazen de araçla geçiyorum, gözüme takılan bir problem var. Onu alo beyaz masa 153 üzerinden kayıt oluşturarak problemin giderilmesini bir vatandaşlık görevi olarak kabul ediyorum. 153’ten beni bir beyefendi karşıladı, şikayet/isteğimi bildirir bildirmez bana ama, fakat, lakin dercesine mukavemet göstermeye başladı. “Arkadaşım notunu al gerekli yere ilet, sonra da olur veya olmaz bana iletirseniz sevinirim” dedim. Aradan bir gün geçti, telefonuma aynen şu şekilde bir mesaj geldi: “***** Büyükşehir Belediyesine yapmış olduğunuz ***** nolu başvurunuz başkanlığımızın yetki alanında olmadığından ilgili birime iletilmesi gerekmektedir. Sonuçlanmıştır. Hizmet sürecini değerlendirmek için aşağıdaki memnuniyet anketine katılabilirsiniz. İyi günler dileriz.” Şimdi bu mesajdan anladığım şu: Büyükşehir belediyesi olmamıza rağmen, bu iş bizim yetkimizde değil, yetkili olan yeri bilmiyoruz, işin yoksa sen ara bul, işin biterse bir zahmet, bizden memnun olduysanız, aşağıdaki linki tıklayarak ankette bize puan verin. Neticede bahsetmiş olduğum problem giderilmedi, giderilecek her başka bir adres te gösterilmedi, tırnağın varsa başını kaşı.
Her yasal hak helal olamaz
Hatırı sayılır bir firma, şehrin en popüler bir yerinde iki blokluk bir rezidans inşa ediyor. Ara ara giderken gözüm ilişiyor, inşaat kazısı başlar başlamaz hemen parselin bitişiğindeki ihata duvarı önceden tesis edildi. Daha sonra inşaat bitmeye az kala ihata duvarının bir metre ilerisine tekrar yeniden bir ihata duvarı çekilerek kamuya ait yol bir metre kadar ihlal edilmiş oldu. Mevcut yol zaten yokuş, dar ve kavisli, bir metre kadar ihlal edilince ancak tek bir araç geçebiliyor. Aynı yolda, bahsetmiş olduğum rezidansın bitişiğinde eş zamanlı yan yana bir kamu binası yapıldı, bu kamu binasını yapan yüklenici firma yoldan çalmadı. Ancak bahsini ettiğimiz özel mülkiyet sahibi bir metre kadar yolu ihlal etmiş oldu. Haritaya veya şehir planına bakılınca, belki bir metrelik kısım inşaat sahibinin olabilir ama bu yol yaklaşık çeyrek asırdır bu şekilde kamuya mal olmuş. Zaten bu arsayı da inşaat sahibi kamudan devralmış. Bırak kardeşim bu bir metre senin karnını doyuracak mı? Ne kazandın? Daireler bir metre daha mı genişledi? Hayır. Bunu ancak sırf garaz ve hasetle açıklamak mümkündür. Belediye ise bu olumsuzluğa inşaat bitiminde nasıl göz yumdu bilemiyorum vesselam.