Gülümseyebilmek

Hüseyin EREN

Bediüzzaman ve talebelerinin ekserisini bir araya getirmiş bir fotoğraf; hem farklılıklar ve yakınlıkları bir arada düşündürdü hem de akışın seyrini hissettirdi. Tek tek karelere bakıldığında kişi kendine daha yakın olanı sever, muhabbet ihtiyari değildir, meşreplere dâhil oluş da!

Biri Zübeyir Ağabeyin derin ve ciddi bakışından etkilenir, diğeri Atıf Ural’ın heyecan ve aksiyon veren duruşundan.

Bayram ağabeyin sadeliği, Sungur Ağabeyin safiyeti, Mehmet Feyzi ağabeyin ilmi duruşu, Tahiri ağabeyin hilmi vakarı, Hulusi ağabeyin kemal duruşu… Ve diğerlerinin ayrı ayrı hal kareleri!

Bu fotoğrafa bakış ve yoruma herkes katılmayabilir, ayrı değerlendirebilir; güzellik de burada zaten. Fikriyat, hissiyat seciye ile ilgili bir durum; neye sıkalım ki?

Risale müntesipleri Said Nursi sonrası bu talebeler etrafında halelenmiş. Nehrin akışı gelişerek ve genişleyerek devam ediyor. Çarpışacak, çarpıştıracak bir durum yok; dikenleri görmesek hepsi ayrı bir güzellik!

Gözün diken arıyorsa bende, sende diken çok!

Ne güzel demiş Zübeyir Ağabey: “Kendi kusurlarını gören, kardeşlerinin hatalarını örten, kendi kabahatini büyük, din ve dava arkadaşının kabahatini küçük gören, hatta görmeyen Müslümanlar, Allah ve Resulünün (A.S.M.) rahmet ve mağfiretine nail olan, yüksek ahlaklı yüksek seciyeli Müslümanlardır. Ehli iman nişanını taşıyan dindarlardır. Öyle fertlerden müteşekkil azlar çoktur, küçükler büyüktür, zayıflar kuvvetlidir.”

Bugün neye ihtiyacımız var ne kadar açık değil mi?

Büyük fotoğraftaki ağabeylerin her biri hakikatin farklı renklerini yansıtıyor, gerçekliğin bir veçhesini gösteriyor; kimi siyah sever kimi yeşil, kimi kırmızı; kime ne?

Hakikat nehrinin içinde miyiz, yolculuğumuz ummana doğru mu; geride büyük fotoğrafta bir kare olacak mıyız? Bakanlar bizim hangi halimizi görecekte o halden güzel hal devşirecek?

Fotoğrafla rabıta olur mu? Fotoğrafa ve bakana göre değişir; Ali Ulvi Kurucu’nun “Tarihçe-i Hayat”a önsöz yazma süreci Atıf Ural’ın fotoğrafını görmesi ile başlıyor, demek önemli imiş!

Bugün geleceğe nasıl bir fotoğraf gönderdik, sonsuzluk kareleri ne ile doldu muhasebesini sıklıkla yapıyorsak gidiş iyiyedir, “gülümseyebiliriz” vesselam.

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.